Yani Adrea'ya cinayetten arandığını anlatacak vaktin vardı öyle mi? | Open Subtitles | كان لديك الوقت لتخبر اندريا بأنك مطلوب بجريمة قتل؟ |
Benim yerimde sen duruyor olsaydın ve senin eşinin ya da çocuklarından birinin başına silah dayanmış olsaydı bu kez senin düşünmeye vaktin vardı diyelim bir Tanrı'nın kulu seni atlamaktan vazgeçirebilir miydi? | Open Subtitles | لكن إذا كنت واقف مكاني و زوجتك أو أي أحد من أطفالك موجه له المسدس إلى راسه أو رأسها و هذه المرة لديك الوقت لتفكير |
Neden aramayı yapmadın ki sanki? vaktin vardı. | Open Subtitles | لماذا لم تقم بالمكالمه الهاتفيه لقد كان لديك الوقت |
Tiffany'nin yanına dönüp kötülüğünüzü kutlamak için bol bol vaktin vardı. | Open Subtitles | لقد كان لديك وقت كافى لتنضم لتيفانى وكشفتم فعلكم القبيح |
Nadine için vaktin vardı. - Güven bana, iyi çalıştık. | Open Subtitles | (حسناً , كان لديك وقت لـ(نادين - ثقي بي , كانت عملاً - |
O haklı ve günah çıkardıktan sonra buraya gelmeden önce bunu yapmak için vaktin vardı. | Open Subtitles | إنه محق وكان لديك الوقت لفعل ذلك بعد الإعتراف قبل أن تعودي إلى هنا |
Saçlarını taraman için vaktin vardı. | Open Subtitles | يكون لديك الوقت كى تمشطى شعرك ، اللعنه |