Odin'in Valhalla salonu orada dağların üstüne kadar yükseldi. Gökkuşağı köprüsü Bifrost orada temellerini attı. | TED | توجد هناك قاعة أودن العظمية، قاعة فالهالا التي تفوق الجبال ارتفاعًا والبيفروست، وهو جسر قوس قزح الذي يسند نفسه. |
Elinde kılıç olmadan ölmek ve asla Valhalla'ya girememek. | Open Subtitles | الموت بدون سيفا في اليد يؤدي الي عدم دخول فالهالا |
Siz hıyarları elimden geldiğince Valhalla'ya göndereceğim. | Open Subtitles | انا اعبث مع الفايكينج الاسكندنافيين ايضا سأخذ هؤلاء الحثالة الي قاعة فالهالا و اضاجعهم هناك |
Senin de anlayacağın gibi, Valhalla'ya sadece bir başka savaşçıyla yapılan bir dövüşte ölünce girilebiliyor. | Open Subtitles | حسناَ، المدخل الوحيد لـــ فالهالا هو أن تدخل في معركة ضد محارب آخر |
Valkyrieler, savaşçılar! Valhalla'da yerleriniz ayrıldı. | Open Subtitles | أيها الفتيات الأسطوريات أيها المحاربون مقاعدكم في قاعة الولائم موعودة |
Burası ruhların Valhalla'ya geçtikleri kapı. | Open Subtitles | هذه البوابة حيث تعبر الأرواح إلى القاعة الكبرى |
Valhalla'da yıldızların arasında hüküm sürer kuzgunları ona bilgelik ve hafıza verirdi. | Open Subtitles | لقد حكم بين نجوم فالهالا ومنحته غربانه الحكمة والذاكرة |
O da Ruh Yolu, Valhalla'ya giden yol. | Open Subtitles | هذه طريق الأرواح الطريق المشرقة إلى فالهالا |
Bana hiç Valhalla ile ne işim olduğuna dair soru sormuyorsun. | Open Subtitles | انتى لم تسألينى مطلقا عن، تعرفين عن عملى عن فالهالا |
Bendeniz seyir yöneticisi, Rowan Priddis ve Royalty Valhalla'ya hoş geldiniz. | Open Subtitles | انا مدير رحلتكم روان بيريديس و مرحبا بكم على متن روايالتي فالهالا |
O savaşta öldü ve onu Valhalla'daki Einherjar'a götürmeliyim. | Open Subtitles | و يجب علي أن آخذه إلى إنهرجار في فالهالا |
Zehirli denizin ardındaki Valhalla'yı bile. | Open Subtitles | حتي الارض التي عبر البحر السام فالهالا |
Valhalla'yı arayıp oda ayırtırım senin için. | Open Subtitles | حسنٌ، سأرسل لآلهة قصر "فالهالا" وأطلب منهم حجز غرفة لك. |
Mickey'de Valhalla'ya geri döndü uyumaya ve beslenmeye. | Open Subtitles | بما أن "ميكي" سيعود إلى 'فالهالا' للنوم والأكل. |
Sonunda, Valhalla kapıları benim için açıldı. | Open Subtitles | و أخيراَ، ستفتح أبواب فالهالا لي |
Komutan Thor, ben Valhalla'dan Aegir. | Open Subtitles | كوماندر ثور هنا أجيرا من , فالهالا |
Valhalla'nın altın kapılarından geçmeden önce birkaç şey söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت قول بضع كلمات قبل انتقالها عبر الأبوب "الذهبية إلى "فالهالا |
Onun hatırına bunu izlemelisin Valhalla'ya ulaşmak için buna ihtiyacı var. | Open Subtitles | يجب أن تشاهد، من أجل مصلحته. أمله الوحيد الوصول إلي (فالهالا). |
770 km uzaklarda sizlere sözüm olsun ki bedenim yok olup ruhum Valhalla'ya ulaşana değin Ragnarok topraklarında savaşmaya devam edeceğim! | Open Subtitles | 770 كيلومتر حتّى لو تدمّر هذا الفتى... فإنّي سأصل إلى فالهالا |
Bu ruh, ölüler diyarında tutulamayacak kadar tehlikeli ve Valhalla'da kaybolmasına izin verilemeyecek kadar değerli. | Open Subtitles | هذه الروح خطرة جداً لتبقى في الجحيم وثمينة جداً لأخسرها لصالح قاعة الولائم |
Valhalla'yı kişisel kümesin olarak kullanmak yanlıştır. | Open Subtitles | إستخدام القاعة الكبرى لغرض شخصي هي خطوة غير صحيحة |
Valhalla, geliyorum. | Open Subtitles | ( فالهالاه)؟ أنا قادم |
Valhalla'ya geri dön, ucube. | Open Subtitles | عد إلى جنة الشهداء يا غريب الأطوار. |