ويكيبيديا

    "varsayım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • افتراض
        
    • تخمين
        
    • إفتراض
        
    • فرضية
        
    • الافتراض
        
    • حدس
        
    • الإفتراض
        
    • إفتراضية
        
    • إفتراضات
        
    • إفتراضي
        
    • فرضيات
        
    • أفتراض
        
    • التخمين
        
    • افتراضات
        
    • افتراضية
        
    Önceki deneyimime bakarsak pek de mantıksız bir varsayım sayılmaz. Open Subtitles بالرجوع لخبرتي السابقة من الصعب ان يكون افتراض غير مقبول
    Kate'e ne olduğu konusunda sadece bir varsayımda bulundu. Sezgilerinden oluşan bir varsayım, şahsi önyargı, ego. Open Subtitles لقد خمن لما حدث تخمين مبني على الغرور , الانحياز الشخصي
    İşleyen hukuki yaptırım bizim için tam bir varsayım. TED تطبيق القانون بالنسبة لنا هو عبارة عن إفتراض بديهي.
    Bir varsayım adamımızın nasıl öldüğü ve Kocaayak olmadığı hakkında. Open Subtitles فرضية لطريقة موت الرجل و لم يكن هذا بسبب أي حيوان
    Bence sorunu ortaya çıkaran değer hakkında yaptığımız düşüncesizce bir varsayım. TED أعتقد أن اللغز يظهر بسبب الافتراض المتسرع الذي نصنعه عن القيمة.
    Tanığın cevaplamasına izin verilmeli ve avukat bunun bir varsayım olduğunu biliyor. Open Subtitles ينبغي أن يسمح للشاهد بالإجابة ويعرف المحامي هذا حدس
    Peki bizi, beyinleri anlamaktan alıkoyan sezgisel, ama yanlış varsayım nedir? TED إذاً ما هو الإفتراض البديهي, لكن غير الصحيح الذي منعنا من فهم الأدمغة؟
    Bu varsayım modernliğin rekabet, piyasa ve teknolojinin ürünü olduğuna dayanıyor. TED إن افتراض ان الحداثة يتم تشكليها فحسب من خلال المنافسة والاسواق والتكنولوجيا هو افتراض خاطىء
    İnsanları oyun oynayarak daha çok zaman geçirmeye cesaretlendirmeyi alışkanlık haline getirdiğim düşünülürse bu kesinlikle mantıklı bir varsayım olur. TED الآن هذا افتراض معقول تماما، بالنظر إلى أنه من عادتي تشجيع الناس لقضاء وقت أطول في اللعب.
    CA: Yani bu Goldilocks gezegenleri arama takıntısı, su ve diğer şeyler için tam doğru konum yani, oldukça dar bir varsayım o hâlde. TED ك.أ: هذا الهوس بالبحث عن كواكب ذات درجة حرارة معتدلة يكون موقعها مناسباً مع توافر الماء وكل شيء آخر، هذا افتراض ضئيل الاحتمال ربما.
    # Her şey bir varsayım # # Yok kesin olan bir şey # Open Subtitles كل شيء ما هو إلا تخمين ولا شيء حتمي قطعاً
    Bunun üzerine oynayamam. Sadece varsayım. Open Subtitles لا أستطيع التصرّف على ذلك إنّه مُجرّد تخمين
    Tüm bunların varsayım olması çok kötü. Hiçbir şey kanıtlayamayız. Open Subtitles مؤسف جداً أن كل هذا تخمين لا يمكننا إثبات أي شيء
    Onların düzeyinden beklenen... ve, Baylar, aslında yalan olan bir varsayım. Open Subtitles إفتراض يقول أن تفكيرهم متشابة والذى يعتبر أساساً أيها السادة , كذبة
    Onların düzeyinden beklenen... ve, Baylar, aslında yalan olan bir varsayım. Open Subtitles إفتراض يقول أن تفكيرهم متشابة والذى يعتبر أساساً أيها السادة , كذبة
    Ayrıca, örgütün düşüncesi bir varsayım da olsa bizden kurtulmaktı. Open Subtitles إضافة إلى ذلك ، الفكرة التي تقول أن المنظمة تحاول التخلص منا هي فقط فرضية
    İkinci bir varsayım ise tek partili bir ülkede, güç birkaç insanın elinde toplanmaktadır, ve bunu kötü bir hükümet ve yolsuzluk takip eder. TED الافتراض الثاني هو أنه في الدولة ذات الحزب الواحد، تتمركز السلطة في أيدي قلة من الناس، ويتبع ذلك سوء الإدارة والفساد.
    Ama bu sadece varsayım olurdu, ispat değil. Open Subtitles و لكنه سيكون مجرد حدس ، لا برهان
    ama zaten olay bu. Sonra diğer varsayım hakkında neden yanıldığınızla ilgili bir argüman geliştirmem gerekecek. TED و هذا هو الهدف, صحيح؟ ثم سأقوم بمناقشة لماذا أنتم خطأ في الإفتراض الآخر.
    varsayım değil bence. Bir araştırma yapılmıştı. Open Subtitles لا أظن بان هذه كانت إفتراضية, كانت هناك دراسات
    Birbiriniz hakkında daha fazla varsayım yapıyor musunuz? Open Subtitles هل تقومون بأي إفتراضات تجاه بعضكما؟
    Söylediğim gibi, bunların hepsi varsayım. Open Subtitles كما قلت سابقا هذا الأمر كله إفتراضي
    Tam olarak varsayım değil aslında diğer takıma sayı kazandırdım. Open Subtitles هي ليست كليّاً فرضيات. أنا أحرزت هـدف للفريق الآخر.
    Mantıklı bir varsayım. Open Subtitles هذا أفتراض منتطقي
    Ama şeker artık haber başlıklarını ele geçirmiş durumda ve konu üzerinde o kadar çok tartışma ve varsayım bulunuyor ki neye inanacağını bilmek çok güç. Open Subtitles لكن, السكر الآن مهيمن على الخطوط العريضة بالصحف و الكثير من الجدال و التخمين بخصوص الموضوع مما جعل الأمر صعب للتصديق
    Ne yazık ki laboratuvar işini bitirdiğinde önyargı ya da varsayım olmadan jürinin önünde bir katilin suçluluğu gerçek anlamda kanıtlanacak. Open Subtitles ومن سوء حظكِ عندما يتم عمل المختبر بشكل صحيح من دون انحياز من دون افتراضات
    Bu bir varsayım değil. Open Subtitles انها ليست افتراضية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد