Karısı, adamın onu vasiyetinden çıkardığını öğrenmişti de. | Open Subtitles | وكان السـبب زوجته بعد اكتشـافها أنه لم يترك لها شـيء في الوصية |
Vazgeç artık, Anne. Sırf demokrat olduğu için birisini vasiyetinden çıkaramazsın. | Open Subtitles | أمي ، لا يمكنك أخراج الاشخاص من الوصية ، لمجرد أنهم من ديمقراطيين |
Paradine'in size 3500 pound miras bırakan vasiyetinden haberdar mıydınız? | Open Subtitles | هل كنت تعلم ان الكولونيل بارادين كتب وصية ويوصى لك فيها ب 3500 جنيه ؟ |
Paraya çok ihtiyacınız vardı ve kardeşinizin vasiyetinden pay alamayacağınızı biliyordunuz. | Open Subtitles | لديك أحتياج كبير للمال وكنت تعرف أنك لن تحصل على شئ من وصية أخيك |
Şimdi fark ettim ki, artık babamın beni vasiyetinden mahrum etmesinden dolayı kızgın değilim. | Open Subtitles | أمر مضحك،أدركت لتوي أني لم أعد غاضباً بأن أبي تجاهلني في وصيته |
Yüzbaşı, vasiyetinden söz etti mi, Bayan Trevelyan? | Open Subtitles | ألم يذكر الكابتن شيئا عن وصيته من قبل يا سيدة ترافيليان ؟ |
Seni ve nişanlını vasiyetinden çıkarması için uğraşıyor. | Open Subtitles | حتى تحرمين أنت و خطيبك من الوصيه |
vasiyetinden çıkarmıştı zaten. | Open Subtitles | لقد كان خارج وصيتها بالفعل |
Eğer Danny'yi vasiyetinden çıkarmak istiyorsa neden sana söylediğinde değiştirmedin? | Open Subtitles | إذا أراد أبي إخراج داني من الوصية لم لم تغيري الوصية عندما طلب منك ذلك ؟ |
Hem deEdith'in parasıyla. Bunu fark edince onu vasiyetinden çıkardı. | Open Subtitles | منفقاً أموال إيديث ، لذا قررت عزله من الوصية |
Ralph Paton, her zaman para sıkıntısı çeken biri ve kurbanın vasiyetinden en büyük yararı sağlayan kişi. | Open Subtitles | رالف بايتون" كان في أزمة مالية سلفاً" و هو المستفيد الرئيسي من الوصية |
Randall Goedler, kız kardeşini evlendiği zaman mı vasiyetinden çıkardı? | Open Subtitles | راندال غيدلر" حرمها من" الوصية حين تزوجت؟ |
Jason ve ezik arkadaşları hakkında tek kelime etsem onu vasiyetinden öyle bir siler ki... | Open Subtitles | كل ماعلي فعله هو أن أقول كلمة واحدة عنه وعن أصدقائه الفاشلين ...وستخرجه من الوصية بأسرع وقت |
Gerçekten Danny'yi vasiyetinden çıkarmak istiyorsun yani. | Open Subtitles | إذًا تريد أن تخرج داني من الوصية ؟ |
O yüzden olabilir ama Dwayne Junior her yıl babasının vasiyetinden çocukları için gelen paranın bu yıl gelmediğini söylüyor. | Open Subtitles | أنّ المال الذي يصل إليه سنوياً من وصية والده لم يصل هذا العام |
Sör Charles'ın vasiyetinden başka fayda gören var mıydı? | Open Subtitles | هل هناك منتفعون آخرون فى وصية سير " تشارلز " ؟ |
Annen babanın vasiyetinden bir şey almıyor. | Open Subtitles | والدتك ليس لها نصيب فى وصية والدكم |
- Evet, maktul, müvekkilinizi bu nedenle vasiyetinden çıkartmak ile tehdit ettiğini öne sürüyoruz. | Open Subtitles | هذا هو السبب الذي جعل الضحية يهدد بشطب اسم موكلك من وصيته |
Adam kadını vasiyetinden çıkarmış, şimdi avukatları bununla uğraşıyor. | Open Subtitles | عزيزتي، لقد شطبها من وصيته --والآن يسعى محاميها --وذلك يحدث منذ سنوات، ومحاميها |
Richard amcamın seni vasiyetinden çıkarmasına üzüldüm. | Open Subtitles | انا اسفه أن (ريتشارد) أخرجك من الوصيه |
Ve Martha, öldürülmeden birkaç gün önce onu vasiyetinden çıkarttığını? | Open Subtitles | وأن (مارثا) أخرجته من وصيتها قبل بضعة أيام من جريمة قتلها؟ |
Çocukları beni vasiyetinden çıkartmadan önce onunla evlenmeliyim. | Open Subtitles | أريد أن أتزوجه قبل أن يحريموني أبناءه من الورث |