ويكيبيديا

    "vatandaşlar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المواطنون
        
    • المواطنين
        
    • مواطنين
        
    • مواطنون
        
    • المواطن
        
    • مواطن
        
    • للمواطنين
        
    • والمواطنين
        
    • سكانها
        
    • مواطني
        
    • قفوا متّحدين
        
    • المواطنِ
        
    • مواطنو
        
    • مواطنوكَ
        
    • مدنيين
        
    vatandaşlar tehdit oluşturan sıcaklıklara karşı hükümetlerinin tepki göstermesini istiyor. Open Subtitles يطالب المواطنون حكوماتهم باتخاذ اللازم حيال خطر ارتفاع الحرارة الوشيك
    vatandaşlar masum kabul edilirler. Hiçbir şey bu ihtimali ortadan kaldıramaz. Open Subtitles يفترض في المواطنون البراءة ولا يوجد شيء يمكنه سلب هذا الافتراض
    Eşcinsel vatandaşlar gerçek siyasi gündemi dağıtmak için günah keçisi yapıldı. TED هؤلاء المواطنين هم كبش الفداء لصرف النظر عن المشاكل السياسية الحقيقية.
    Hükûmetlerinin büyük Albert Einstein'ı taciz etmesine öfkelenen vatandaşlar dışişleri bakanlığı santralini kilitlemiş. Open Subtitles لوحة مفاتيح وزارة الخارجية من قبل المواطنين ان الحكومة تضايق ألبرت أينشتاين العظيم
    Önem sıramızı gözden geçirmeli, kendi rahatımızdan daha fazla feragat etmeli ve ülkemiz için daha yararlı vatandaşlar olmak üzere kendimizi yeniden eğitmeliyiz. TED نحتاج أن نعيد تعليم أنفسنا حول الأشياء المهمة نحتاج أن نعمل أكثر خارج نطاق راحتنا, و نحتاج أن نكون مواطنين أفضل في مكاننا.
    Pek çoğu sadece endişeli vatandaşlar, ama... 14 tanesi Kira'yı tanıdıklarını veya onu gördüklerini söylediler. Open Subtitles أكثرها من مواطنون فضوليون وكان هناك 14 متصل ادعوا أنهم يعرفون كيرا أو أنهم رأوه
    Kararsız ve şüpheci vatandaşlar ise, halkçılık ve milliyetçiliğin en güçlü sesi olma konusunda iddialaşarak rekabet eden politikacılara bakıyor. TED المواطنون المرتابون والمشككون يتجهون صوب السياسيين الذين يتنافسون ليروا من سيكسب لقب الصوت الأقوى للشعبوية والقومية.
    Bu yüzden Meksika'da, vatandaşlar, büyük riski altında etkili bir çözüm inşa etmek için savaşıyorlar. TED إذا في المكسيك، المواطنون في خطر كبير يقاتلون من أجل حل فعال.
    vatandaşlar kitle-kaynak çözümlerine katılıyor. TED المواطنون يتجهون نحو حلول جديدة للتعهيد الجماعي.
    vatandaşlar PM2.5'i müzik festivallerine başlık olarak uyarlıyorlardı. TED كما اعتمد المواطنون الجسيمات العالقة كعنوان للمهرجانات الموسيقية.
    vatandaşlar sözümüze olan inançlarını yitirmeye başlıyorlardı. TED بدأ المواطنون يفقدون إيمانهم في وعودنا.
    Hükûmetlerinin büyük Albert Einstein'ı taciz etmesine öfkelenen vatandaşlar dışişleri bakanlığı santralini kilitlemiş. Open Subtitles لوحة مفاتيح وزارة الخارجية من قبل المواطنين ان الحكومة تضايق ألبرت أينشتاين العظيم
    Sebebi; teoride eyaletin, bireysel olarak bir vatandaş yerine, tüm vatandaşlar adına müşterek biçimde hareket etmesi. TED هذا لأن الدولة، نظريًّا، تُمثِّل المواطنين كجماعة، وليس مواطنًا وحيدًا بحد ذاته.
    Şunu düşünmek daha kolay olur, vatandaşlar ayaklanıyor ve her şeyi kontrolü altında tutan hükûmeti deviriyorlar. TED ويبدو من الأسهل تصور ذلك أكثر من تصور المواطنين ينتفضون لإسقاط حكومة تتحكم بكل شيء.
    Aslında 21. yüzyılda belki de şehirlerin vatandaşlar tarafından geliştirilebileceği fikri gayet bariz bir şekilde ortada olmalı, doğru değil mi? TED ونوعاً ما ينبغي أن يكون ذلك واضحاً، أليس كذلك، أنه في القرن الحادي والعشرين، لربما يمكن للمدن أن تطور بواسطة المواطنين.
    vatandaşlar ulusal ve küresel politikayı etkileyebilir mi?'' TED هل بإمكان المواطنين أن يشكلوا ويؤثروا على السياسة المحلية والعالمية ؟
    Sıfırdan başlıyoruz, bu temeli, beş yaş ve üzerindeki öğrencilerimizin daha şefkatli vatandaşlar olmaları için geliştiriyoruz. TED لقد بدأنا على مستوى الأرض، نحن نبني هذا الأساس لطلابنا في سن الخامسة وما فوق، لنكون مواطنين أكثر تعاطفًا.
    Benim yeşil(Belirsiz) 25.000 paundluk sebzelerim, ben organik vatandaşlar bir işle meşgul olan çocuklar yetiştiriyorum. TED خضرواتي الخضراء التي تزن 25،000 باوند، أنا أنمي مواطنين عضويين، وطلاب مرتبطين.
    Öyle çabuk değil! vatandaşlar olarak, hala kanunun hükmü altındayız. Open Subtitles ليس بهذه السرعة ، بصفتنا مواطنون فمازلنا منوطين بالقانون
    Endüstrinin de bir şeyler yapması gerek bireysel olarak vatandaşlar da yapmalı. Open Subtitles الصناعة يجب ان تقوم بشي , وبعدها المواطن بذاته وبعدها المطالبة
    Diğer vatandaşlar gibi, yaptıklarından sen sorumlusun. Open Subtitles ويجب أن تتحمل مسئولية أفعالك، كأي مواطن آخر
    vatandaşlar iletişim ağı kurabilir ve kendilerini daha organize ve üretken hâle getirirlerse o zaman seslerini duyurabilirler. Bu durumda bir şeyler gelişir. TED إذا أمكن للمواطنين التّواصل و جعل أنفسهم أكثر تنظيما وأكثر إنتاجية, بحيث يتم سماع أصواتهم , عندها سوف تتحسن الأمور.
    Bu kentteki tüm evsiz ve işsiz vatandaşlar adına konuşuyorum. Open Subtitles أتكلّمبإسمكلّالمتشرّدين والمواطنين العاطلون في هذه المدينة وكلّمدينةمثلهاتدارمنقبل الرأسماليون القذرون
    Ne yazık ki vatandaşlar, çim biçme makinası olan karıncaların aslında ot yediklerini bilmezler. Open Subtitles لسوء الحظ، سكانها - النمل قاطع العشب - لا يستطيع أكل العشب فعلياً.
    vatandaşlar saldırgan, kötü bebeklere öfkeliler. Open Subtitles مواطني المنطقة هائجون من دمار سببه الأطفال السيئون
    vatandaşlar! Open Subtitles قفوا متّحدين!
    vatandaşlar Devriyede'ye katılacağımı söylemiş miydim? Open Subtitles هل أخبرتُك بأنّي سَأَنضمُّ إلي ذلك المواطنِ في شغل الدوريةِ؟
    Tayvanlı vatandaşlar ayın 27. günü gecesi, Tayvan'daki tetkikler esnasında maalesef, bir kişi öldürüldü. Open Subtitles :مواطنو تايوان في ليلة اليوم الـ 27 من الشهر ...أثناء تحقيق في تايبيه قُتل شخص ما للأسف
    vatandaşlar Devriyede programı... bu şehrin tarihindeki en büyük gizli polis operasyonunun... içine etti! Open Subtitles مواطنوكَ على الدوريةِ اتنفخوا الأكبر الوحيد تاَلْسعُ تحت غطاء عمليةً الشرطة 669 01: 02:
    Hepsi sivildi, aileler, ittifağa bağlı vatandaşlar.. Open Subtitles لقد كانوا مدنيين ، عائلات المواطنون يدينون بالولاء للتحالف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد