Bilmek istiyorum. Senin üstüne vazife değil. İçeri girmeni emrediyorum. | Open Subtitles | لا شأن لَك، يسِرنِي أن تعَودي لِلداخِل، الأن |
- Aile hayatım üzerine vazife değil. | Open Subtitles | إنها حياتي العائلية لا شأن لك بما فيها |
Bu bilgi gizlidir. Yani kısaca senin üzerine vazife değil. | Open Subtitles | أنت لَسْت منَ 713 الان و هذه المعلوماتِ سريه مَعْني ذلك انه ليس عملك |
- Bu senin üstüne vazife değil. | Open Subtitles | - ليس عملك أن تقوم ... |
Kendini keşif yolculuğuna karışmak üzerime vazife değil. | Open Subtitles | حاشا أن أقوم أقوم بإعتراض طريق رحلةٍ لإكتشافِ الذات. |
Senin üstüne vazife değil, Shepherd. Ayrıca, yaptığım her işten eminimdir. | Open Subtitles | هذا ليس من شأنك يا (شيبارد) ولمعلوماتك , أنا دائماً متأكد |
Üzerime vazife değil. | Open Subtitles | لا شأن لي بهذا. |
Senin üstüne vazife değil. | Open Subtitles | هذا ليس عملك |
Elbette, cepheye gitmedin diye ayıplamak üzerime vazife değil. | Open Subtitles | حاشا لي للوم لك على هذه الجبهة. |
Üzerime vazife değil, bu sizin işiniz, efendim. | Open Subtitles | انا لا اعتقد انه شأنك يا سيدى |
Evrensel kardeşlik üstüne vazife değil organizasyonunu arıyorum Lewis. | Open Subtitles | سأتصل بمنظمة "إنه ليس شأنك" يا (لويس). |
Bunların hiçbiri üzerine vazife değil Omoro Kinte. | Open Subtitles | هذا ليس من شأنك يا (عمر كنتي) |