ويكيبيديا

    "ve bütün" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وكل
        
    • وكُلّ
        
    • وكلّ
        
    • جميع
        
    • و كل
        
    • ولكل
        
    • وجميع
        
    • وطوال
        
    • بأكملها وتظاهرتُ بأنهُ
        
    • وفتحت بها
        
    • وقضيت
        
    • ووقفت إلى
        
    • ولكامل
        
    • وباقي
        
    • ككل
        
    ve bütün bu şeyler bana, heyecan, keyif ve merak veriyor. TED وكل هذه الأشياء بالنسبة لي تعطي نوعا من البهجة والإثارة والدهشة.
    ve bütün bu değişik elementleri özetleyip bir sistemin içine sokabiliriz. TED وكل واحدة من تلك العناصر المختلفة يمكننا حفظها ووضعها في نظام.
    ve bütün neden senin normal bir yaşam sürmemen... etrafında yaşayan insanlar gibi. Open Subtitles وكُلّ هذا لأنك لا تَستطيعُ منحها حياة طبيعية مثل بقيّة العالمِ من حولك
    Erkekler çok kapris yapan kızlardan nefret ederler. Kolayca kırılır egolar ve bütün bunlar. Open Subtitles الرّجل يكره الفتاة التى تأتى قويّة جداً وأنا هشّ وكلّ تلك الأمور
    ve bütün çizimlerine baktım, 700'den fazla, ve sonra erkek portrelerini seçtim. TED لذا فقد تصفحت جميع أعماله، أكثر من 700 وبحثت عن صور لذكور
    Böyle bir şey, dünyadaki bütün büyülerden ve bütün hazinelerden daha muhteşem olurdu. Open Subtitles مثل هذه الأشياء تكون أعظم من السحر و كل الكنوز التى فى العالم
    Onun ölmesini, gerçekten ölmesini istiyorsanız, benim ücretim 500,000$, ve bunun için maskeyi, bıçağı ve bütün kahrolası şeyleri elde edeceksiniz. Open Subtitles لذا, لو أردته ميتا ميت حقيقى أجرى هو 50000 دولار ومن أجل هذا تحصل على القناع المنجل, وكل شىء لعين كامل
    Ayrıca, gelecek dönem fakültede kesintiye gidileceği ve bütün profların, Broadway Bob'un sergisine öğrenci çıkarmak için kıçını yırttığını duydum. Open Subtitles سمعت ايضا انهم سيفصلون الكليه وكل المدرسين انهم لا يبالون بالاجر محاوله منهم ان يحصل الطالب علي عرض برادواي بوب
    Evet, haklısın ve bütün kamp arkadaşları şehrin güneyinde yaşıyor. Open Subtitles أجل، انت محق، وكل زملاء الغرفة يعيشون في جنوب المدينة
    Daha iyi olmalısın. Her şeyi kontrol etmeli ve bütün detayları irdelemelisin. Open Subtitles حسنٌ , عليكَ بأن تكونَ أفضل،لابد التحقق من كل الحقائق,وكل تفصيل دقيق.
    ve bütün bu haydutlar, bizim için gelecek hayaletler olarak diriliyorlardı. Open Subtitles وكل أولئك الخارجين عن القانون قد عادو من الموت من أجلنا
    ve bütün kardeşlerim güldü. Caroline bana baktı, gülümsedi ve şöyle dedi : Open Subtitles وكُلّ أخواتي ضَحكنَ، وكارولين وإبتسمَ وقالَ:
    Ve dahası oturma odamda 40 yabancı var ve bütün istediğim siktiri boktan biraz uyku. Open Subtitles والحقيقة، أنا عِنْدي 40 غريبُ خارج في غرفةِ جلوسي وكُلّ ما أُريدُ أَنْ أفعله .الحصولْ على بعض النوم
    Tatmin olduktan sonra, sayfalar tekrar basılır ve bütün süreç tekrar başlar. Open Subtitles عندما يرضون تعاد طباعة الصفحات وكلّ شيئ يحدث ثانية
    Bu sabah öğretmenlerimizden biri bacağını kırdı, ve bütün yedek öğretmenlerimiz zaten çalışıyor. Open Subtitles أحدى معلماتنا كسرت ساقها هذا الصباح وكلّ الإحتياطيين يعملون
    Şimdi hemen tahtaya yürü ve bütün havarilerin isimlerini alfabetik olarak yaz. Open Subtitles الآن,أريد منكِ ان تذهبي الى اللوح وتكتبي أسماء جميع الرسل مرتبة ابجديا.
    Tanrı ve bütün kutsal şeyler şahidim olsun ki, bu olacak. Open Subtitles . الله شاهدٌ عليّ و كل الأمور المقدّسة بأنّ ذلك سيحدث
    Ortada birçok neden var, ve bütün bu nedenlerden dolayı, zaman geldi ve bu yüzden konuşmalıyız. TED اذا هناك اسباب عديده, ولكل تلك الاسباب, هذا هو الوقت والسبب لكي نتحدث
    ve bütün bu renkler alttaki bir ana hazneden çıkıyor. TED وجميع الألوان تخرج من منفذ واحد وسطي في الجزء السفلي.
    ve bütün hayatım boyunca, anne, istediğin şeyleri söylediğini hiç duymadım. Open Subtitles وطوال حياتى، امى لم اسمعك قط تقولين ما تريدينه
    Jessica, oraya çıktım ve bütün ortakların arasında onun kıçını yaladım ve bu hoşuma gidiyormuş rolü yaptım. Open Subtitles (جيسكا), لقد ذهبتُ هنالك وأهنت نفسي لأجله أمام الشراكة بأكملها وتظاهرتُ بأنهُ يُعجبني ذلك.
    Bomba komşunun bahçesine düştü ve bütün ev harabeye döndü. Open Subtitles لقد أصيب المنزل بقنبلة وفتحت بها شقا كبيرا
    Polisler tarafından kovalandım ve bütün geceyi hapiste geçirdim. Open Subtitles أصبحت مطاردة من قبل الشرطة وقضيت اللّيلة في السجن
    ve bütün bir hayatımı düşünerek bana destek oldu. Open Subtitles ووقفت إلى جانبي مثلما كانت تفعل دائما
    Ona ve bütün takımına büyük bir teşekkür borcumuz var bugün. Open Subtitles نحن مدينون لك, ولها, ولكامل الفريق دين عظيم الامتنان لهذا اليوم
    Çenemi kaybettiğim için artık bu kapalı ortamı yaratamıyordum. Bu yüzden de dilim ve bütün diğer ses araçlarım güçsüz kalmıştı." TED ولانني فقدت فكي لم يكن بمقدوري ان احجز الهواء .. لذا فان لساني .. وباقي الاعضاء المتعلقة بالصوت غدت لاقيمة لها
    Bu, teknik olarak 'barchan' olarak bilinen olaydır ve bütün kumul çöl boyunca yılda 17 metre hızla batı istikametinde yürür. TED وتعرف الظاهرة علميا بالهلالية وهي عبار ة عن.. مشية الكثيب في الصحراء ككل تجاه الغرب.. بسرعة مقدارها 17 مترا في السنة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد