Pazar günleri annem, babam ve babamın metresiyle yediğimiz akşam yemeklerini hatırlattı bana. | Open Subtitles | هذا يذكرني بالموقف المربك أثناء العشاء في أيام الأحد مع أمي وأبي وعشيقته |
Ben üzgün olduğum zamanlar anne ve babamın yanında yatardım. | Open Subtitles | عندما أكون حزينا كنت أقفز على سرير أمي وأبي |
{\1c00FFFF}{\3c000000}{\4c000000}Annem ve babamın zamanında bir sebepten vazgeçtiği... {\1c00FFFF}{\3c000000}{\4c000000}...ve şimdi tüm suçlarını üzerine yıkmak için kullandıkları bir çocuk... | Open Subtitles | طفلة أمي و أبي أبعداها لسبب ما و هويتها يستخدمانها لإلصاق جرائمهم بها |
Anne, beni ne kadar çok sevdiğini biliyorum ve babamın da öyle.. | Open Subtitles | ... كلارك ... أمي , أنا أعرف كم تحبوني أنتي و أبي |
Ama senin ve babamın yanımda olduğunuzu öğrenince her şey düzeldi. | Open Subtitles | لكن كما تعرف هذا ساعدني انك وابي هنا من اجلي |
Geçtiğimiz günlerde bana 1948 senesinde iki kız kardeşinin ve babamın tek başlarına bir botla İsrail'e seyahat ettiklerini anlattı. | TED | أخبرتني منذ وقت قريب أنه في عام 1948 سافر أبي و اثنتان من أخواتها على قارب إلى إسرائيل بدون أجدادي. |
Tamam, elimizde babamın kayak kupası anne ve babamın evlilik portresi ve annemin en sevdiği lambası var. | Open Subtitles | لدينا جوائز أبي الخاصة بالتزلج وصور أمي وأبي الخاصة بالزواج ولمبة أمي المفضلة |
Bato, senin ve babamın kutup suaygırına kement attığınız doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح أنك أنت وأبي ركبتما فرس النهر القطبي؟ |
Amerika'dan gelen teyzem, babaanne ve babamın ellerini tutarken Ağlıyor ve bir yandan da yaygara koparıyordu. | Open Subtitles | عمتي من أمريكا كانت تنوح وتتشاجر وهي ماسكة بيد جدتي وأبي |
Annem ve babamın da dediği gibi, "Kazanmak her şey değildir." | Open Subtitles | مثل ما قالوا أمي وأبي لا يتعلق كلّ شيء بالفوز. |
Annem ve babamın da dediği gibi, "Kazanmak her şey değildir." | Open Subtitles | مثل ما قالوا أمي وأبي لا يتعلق كلّ شيء بالفوز. بدأتِ تبدين مثلهم. |
Tabii annem ve babamın yine kavga etmesini istemiyorsan. Biraz konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | الا أذا رأدت أمي وأبي أن يبدأو بالقتال مرحبا,أيمكنني مكالمتكِ لدقيقة؟ |
Piknik sepeti taşıyan bir ayı ve babamın ağlaması. | Open Subtitles | دب حقيقي يحمل سلة خاصة بالنزه و أبي يبكي |
Anne ve babamın bana yalan söylediğini öğrendiğim için her şey değişti. | Open Subtitles | بات كل شيء مختلفاً ما أعرفه الآن هو أنّ أمي و أبي قد كذبا عليّ |
Çamaşırlarımı, anne ve babamın evinde yıkarken daha az yargılama vardı. | Open Subtitles | أتعلم لقد كان يوجد الكثير من الأحكام السلبية عندما كنت أقوم بالغسيل بمنزل أمي و أبي |
Hazırlandıkları için geç kalan annem ve babamın yerine misafirleri karşılayacağım. | Open Subtitles | انني سأستقبل أمي وابي اللذان أهدوا لي هذاالفستان |
ve babamın kucağında ağlardım. | Open Subtitles | و أبكي في حضن أبي و هو يجلس ساكناً تماماً |
Annemin ve babamın işleri o kadar da iyi değildi ve babam hasta olmadan önce bile mutlu bir adam değildi. | Open Subtitles | لم تكن الأعمال بذلك الخير ووالدي لم يكن سعيداَ حتى قبل مرضه |
Herkes annemin güzel olduğunu ve babamın zeki ve güçlü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الجميع كان يقول ان والدتي كانت جميله و والدي ذكي و قوي |
Eh, sanırım senin ve babamın, endişelenmenize gerek kalmadı. | Open Subtitles | أظن لا داعى أن تقلقى أنتِ وأبى بخصوصى الآن |
Annem öldüğünden bu yana ilk büyük aile etkinliğimizdi ve babamın hali de pek iyi değildi. | Open Subtitles | لقد كان هذا اكبر تجمع لعائلتنا منذ موت امي و ابي لم يكن في مزاج جيد |
Annemin Raymond'ı daha çok sevmesi ve babamın bir canavar olması ile ilgili büyük bir şov yaptığım doğru ama bana onlar bakıyorlar. | Open Subtitles | بالطبع دائماً أدعي أن امي تحب رايموند أكثر مني وأن أبي غول لكنهما يكترثان لي |
Senin ve babamın beyaz... | Open Subtitles | عن حقيقة أنكِ و أبى بيض البشرة |