ve devlet otoritesi, bildiğimiz gibi, daha başka alanlara da hükmediyor mesela tek çocuk politikası gibi. | TED | والحكومة تمد سلطتها الى مجالات عدة نحن نعرف بعضها مثل سياسة انجاب طفل واحد فحسب |
Yani, dünya felaketin eşiğinde ve devlet sizi bir müze parçası için yolluyor. | Open Subtitles | إذاً العالم على حافة كارثة والحكومة ترسلكِ إلى هنا لمشاهدة متحف الآثار |
Şu anda çok popüler bir müze... ...ve devlet için büyük bir anıt tasarladım. | TED | و هو متحف شعبي جداً الآن، وكان بناء ذلك المبنى نقطة كبير لصالح الحكومة امام مناصري البيئة |
Wall Street'in peşinden koş ve devlet yardım yapmaktansa boşa harcama yapar. | Open Subtitles | النيل من (وول ستريت) والتبديد الحكومي بدلاً من الاستحقاقات |
Din ve devlet işleri ayrıdır. | Open Subtitles | . أنا أعنى ، الفصل بين الطائفة و الدولة |
Din ve devlet ayrımı yüzünden Noel ayini bile düzenleyemiyoruz. | Open Subtitles | أعني, ليس مسموح لنا ليكون لدينا حفل لعيد الميلاد بسبب مشكلة الكنيسة و الولاية لكن كل عام |
Göstericiler, kan ödeneklerinin çok katı olduğunu ve devlet dairelerinin alternatif kan bulma sözlerini tutamadıklarını savunuyorlar. | Open Subtitles | يقول المتظاهرون أنّ إقرارات الدماء " صارمة جداً وأن الهيئات الحكومية فشلوا في الوفاء بوعدهم " للعثور على بدائل |
Aldığımız habere göre Kral Vittorio Emmanuele Benito Mussolini hazretlerinin hükümetin başı, başbakan ve devlet sekreteri olarak görevinden istifasını kabul etti. | Open Subtitles | فخامة الملك فيتوريو مانويل قبل استقالة سعادة القائد بينتو موسيليني كرئيس للحكومة رئيس الوزراء ووزير الخارجية |
O zamanlar, olanlar şu an olanların doğrudan yansımasıdır. Herkes doğru olanı yaptığına inanıyordu tanrı ve devlet adına büyük toplum için, hızlı yürütülen evlat edinme. | TED | ماذا حدث عندها إنه الإنعكاس المباشر لما يحدث الان. الكل يصدق نفسه انهم يفعلون الشيء الصحيح من قبل الله والدولة. للمجتمع الكبير، في مسار التبني السريع. |
Bildiğim kadarıyla Vergi Dairesi bir devlet kuruluşu ve devlet de ödediğimiz vergiler ile varlığını sürdürüyor. | Open Subtitles | .. حسبما أرى وكالة الدخل هي وكالة حكومية والحكومة لا وجود لها بدون الضرائب التي ندفعها |
Ben özgürlüğümü istiyorum ve devlet beni koruyamaz. | Open Subtitles | أريد حريتي. والحكومة لا تستطيع حمايتي. |
Halkla ilişkiler, borç ödeme ve devlet. | Open Subtitles | العلاقات العامة سداد الدين والحكومة |
Kimin fakir ve devlet yardımına ihtiyacı olduğunu herkes biliyor. | TED | لذلك، عرف الجميع من هم الفقراء ومن احتاج إلى مساعدة الحكومة. |
Böylece, meme kanseri ile başladık çünkü bu alanda çok para vardı ve devlet parası değil. | TED | وبالتالي، بدأنا بسرطان الثدي لأنه توجد أموال كثيرة لدعمه، لا توجد أموال من الحكومة. |
Annem hâlâ gençken beni dünyaya getirdi ve devlet ile yakın bir ilişkimiz yoktu. | TED | أنجبتني والدتي عندما كانت مراهقة، ولم تكن الحكومة شيئاً نكنّ له مشاعر طيّبة. |
Wall Street'in peşinden koş ve devlet yardım yapmaktansa boşa harcama yapar. | Open Subtitles | النيل من (وول ستريت) والتبديد الحكومي بدلاً من الاستحقاقات |
David eskiden sürekli "Kilise ve devlet" derdi. | Open Subtitles | دايفيد)، أعتاد على قول هذه) "الكلمات "الدين و الدولة |
Kilise ve devlet. | Open Subtitles | الدين و الدولة |
Ve burada "din ve devlet işlerinin ayrılması" denilen küçük bir olay var. | Open Subtitles | وهناك ذلك الشيء الصغير يسمى التفريق بين الكنيسة و الولاية |
Göstericiler, kan ödeneklerinin çok katı olduğunu ve devlet dairelerinin alternatif kan bulma sözlerini tutamadıklarını savunuyorlar. | Open Subtitles | يقول المتظاهرون أنّ إقرارات الدماء " صارمة جداً وأن الهيئات الحكومية فشلوا في الوفاء بوعدهم " للعثور على بدائل |
Majesteleri hükümet başı başbakan ve devlet sekreteri olarak Mareşal Pietro Badoglio hazretlerini atadı. | Open Subtitles | وقد سمى جلالته رئيسا للحكومة ورئيس للوزارء ووزير الخارجية سعادة المارشال بيترو بودغليلو |
Kilise ve devlet işlerinin ayrılması için konuşacak en son insan belki de. | TED | شخص مستبعد للتحدث عن فكرة الفصل بين الكنيسة والدولة. |