Görüyorlar ki, kendi fikirleri birçok fikirden sadece bir tanesi ve doğal olarak sormaya başlıyorlar, "Fikrimin doğru olduğunu nasıl bilirim?" | TED | يرون أن آراءهم الخاصة مجرد واحدة من عديد وبطبيعة الحال بدأوا بسؤال أنفسهم، " كيف لي أن أعرف أن رأيي صواب"؟ |
ve doğal olarak onu teşvik etme görevi de bana düşüyor. | Open Subtitles | وبطبيعة الحال أتوّرط فى موقف يَفرِضُ علىّ أن أُشجّعها |
ve doğal olarak, siz de, kendinizi, bu bilgiyi yabancı yatırımcılarınızla paylaşmak zorunda hissettiniz. | Open Subtitles | وبطبيعة الحال , شعرت ملزمة لتمرير على طول تلك المعلومات للمستثمرين الأجانب الخاص. |
ve doğal olarak W.E. ile daha çok vakit geçirmiş olurum. | Open Subtitles | و بطبيعة الحال انا اقضي الكثير من الوقت مع دبليو إي |
Saygın bir aptala ihtiyacım vardı ve doğal olarak ölüm korkusu işbirliğine aşırı derecede boyun eğdirebilecek birini seçtim. | Open Subtitles | لقد كنت بحاجة إلى مغفل محترم و بطبيعة الحال لقد اخترت رجلاً ، ربما يجعله خوفه |
...ve doğal olarak, denemek için sabredemedik. | Open Subtitles | وبطبيعة الحال لم يسعنا الإنتظار لتجريبها |
ve doğal olarak, epey direniş ile karşılaşıyorum çünkü karalama zihinsel olmayan, ciddi öğrenmeye karşı birşey olarak düşünülüyor. | TED | وبطبيعة الحال ، واجهت الكثير من المقاومة ، لان ذلك يعتبر أمراً غير جاد و غير " منطقي " ومضاد للتعلم الجاد |
2 adet otele yatırım yapmak isteyen bir kaç ortak var ve üstelik sizin oralarda Los Angeles'ta ve doğal olarak, bu bir miktar sermaye gerektiriyor. | Open Subtitles | هناك بعض الشركاء يريدون الاستثمار في فندقين ... في الواقع هما في في لوس أنجلوس - وبطبيعة الحال , فهذا يتطلب انفاق الأموال |
Çünkü sizden öteyiz ve doğal olarak bu sizi kötü hissettiriyor. | Open Subtitles | لأننا نتفوق عليك بمراحل و بطبيعة الحال وهذا سيجعلك تشعر بالأحباط نوعا ما |
Bu, nüfus sayımı kontrolü, nüfus analizleri ve doğal olarak, gözümüzün Dava'nın üstünde olması için önemli. | Open Subtitles | .. هذا مهم جداً للتعداد و التحليل السكاني و بطبيعة الحال ، لنراقب (القضية) |