Gösterişli bir ziyafet verilecek, vali ve eşiyle de fotoğraf çektireceğiz. | Open Subtitles | سيكون هناك حفل عشاء ضخم، وسنأخذ صورة مع رئيس البلدية وزوجته. |
O ve eşiyle bunu konuşmak için Fancie'nin Yeri'nde yemek yemek istediğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | وأنك ترغب في تناول الغذاء معه هو وزوجته في الخارج لتتحدثا في الأمر |
İyi güzel de, işte burada oturuyorum, Peder ve eşiyle çay içip tatlı yiyorum. | Open Subtitles | أنا جالس هنا أتناول الشاي و الفطيرة مع القس وزوجته |
Kardeşin ve eşiyle ilgili haberi bu sabah gördüm. | Open Subtitles | رأيت خبر مقتل أخوك وزوجته على الأخبار صباح اليوم |
Herkes gibi ben de birkaç basit sorudan sonra, borç vermeyi kabul ettim, yalnız bir şartım vardı: Ailedeki bir finans uzmanı olarak, olan biteni iyice anlamak için kardeşim ve eşiyle görüşmek istedim. | TED | وبعد بعض الأسئلة الأساسية التي نطرحها جميعًا، وافقت إقراضه المال، ولكن بشرط واحد: وبما أنني الخبيرة المالية في العائلة، أردت أن أقابله هو وزوجته لمعرفة ما يحدث بالفعل. |
Seni belediye başkanı ve eşiyle tanıştırayım. | Open Subtitles | أرغب بدعوتك للقاء السيد العمدة وزوجته |
Burada Manhattan Civelek Kızları'nın sahibi Stan Vonner ve eşiyle birlikteyim. | Open Subtitles | أنا هنا مع ستان Vonner وزوجته ، أصحاب مانهاتن مينكس. |
Ev dağıtılmıştı ve eşiyle, çocuğu kayıptı. | Open Subtitles | كان مرميا, وابنه وزوجته مفقودين |
James Paisley ve eşiyle bir müvekkil yemeğim var. | Open Subtitles | لدي عشاء عمل مع جيم بيزلي وزوجته |
Libyalı petrol şirketi yöneticisi ve eşiyle. | Open Subtitles | شركة النفط الليبية اكسيس وزوجته |
"Yakında Voronezh'e varacağım, akşamı vali ve eşiyle geçirmek üzere oraya davet edildim zira." | Open Subtitles | "سأصل لفورانش قريبًا، حيث دعيت لقضاء الأمسية مع الحاكم وزوجته." |
Sen de hasta ve eşiyle konuş. | Open Subtitles | انت تولاه هو وزوجته |
Bugün Colonel Henderson ve eşiyle öğle yemeği yiyeceğiz. | Open Subtitles | سنتناول الغداء اليوم... مع العقيد (هندرسون) وزوجته |