ويكيبيديا

    "ve elbette" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وبالطبع
        
    • وبطبيعة الحال
        
    • و بالتأكيد
        
    • و بالطبع
        
    • وبالتأكيد
        
    • وطبعاً
        
    • و طبعا
        
    • وحتما
        
    ve elbette çok hızlı büyüyor, bazen büyüme sancıları oluyor. TED وبالطبع , انها تنمو بسرعة , أحيانا هناك بعض المتاعب
    ve elbette et ve özellikle bozulmuş et dışarıda kalırsa toksik hale gelir. Open Subtitles وبالطبع من لحوم اللحوم الفاسدة وعندما تنتهى صلاحيتها . يمكن ان تكون سامة
    Sonunda Kralın Şehri'ne dönüyor ve elbette kimse onu tanımıyor. Open Subtitles الآن هو عاد الى ارض الملوك وبالطبع لم يميزه احد
    ve elbette, öğrenmenin sürekli bir parçası olduğu, düzenli bir yaşam anahtardır. TED وبطبيعة الحال ، حياة منظّمة بشكل جيد حيث التعلم هو جزء مستمر منها ، هو مفتاح الحل.
    Ayak parmağında kıvrılma, sırtta kamburlaşma ve elbette tırnak batırma. Open Subtitles تشنج اصابع القدم , تقوس الظهر و بالتأكيد خربشة الاظافر
    ve elbette, bu tahminlerin nereden geldiğini onlara söyledin, değil mi? Open Subtitles و بالطبع , قلت لهم من أين أتت هذه التنبؤات ؟
    ve elbette patron Nick Calabrese, büyük lokmayı aldı. Open Subtitles وبالتأكيد الرئيس ايضا نيك كالابريزي يحصل علي نصيبة الضخم
    ve elbette biliyorduk ki... ... o yaşamayı sürderecek. TED وطبعاً .. كنا نعي .. انها سوف تعيش .. لانها قوية جراء صيدها
    İlginç şeylerden biri, tabii ki o enstrüman üzerindeki saf elin teknoloji ile kombinasyonuydu ve elbette genç insanlarımızı dinlemek hakkında soyledikleri. TED أحد الأشياء المثيرة، بالطبع، هو المزيج من اليد الخام على الآلة والتكنلوجيا، وبالطبع لقد قال شيئاً عن الاستماع لشبابنا.
    ve elbette, sinir sisteminin rolü de tüm bunları kumanda etmektir. TED وبالطبع دور الجهاز العصبي التحكم بكل هذا.
    Ana ekranda ise -- ve elbette bu dört katına hızlandırılmış hâli -- ana ekranda oluşturduğu haritayı göreceksiniz. TED وعلى الشاشة الرئيسية وبالطبع هذا أسرع أربع أضعاف على الشاشة الرئيسية سترى الخريطة التي تُبنى.
    ve elbette ki ilaçlar da kalp krizini önlemeye yardımcı olur. TED وبالطبع أيضاً، يمكن للأدوية أن تساعد في الوقاية من الإصابة بالنوبات القلبية.
    Amacımız istilacıları defetmek, baskı gören kurbanları teselli etmek ve elbette bir İslam devleti kurmak, Tanrı'nın yöneteceği bir hilafet kurmaktı. TED هدفنا كان طرد المحتلين، وإغاثة الضحايا المظلومين وبالطبع تأسيس دولة إسلامية، خليفة في أرض الله.
    3. ve 4. sınıflar, 1. ve 2. sınıfları okula arabayla bırakıyorlar ve elbette kaza istatistiklerimiz bu durumu destekliyor. TED الكبار والصغار، المستجدين والمتقدمين، كلهم يقودون السيارة، وبالطبع فإن نسبة الحوادث تثبت ذلك.
    ve elbette alışkanlıklar mimari tarafından zorla kabul ettiriliyor. TED وبالطبع العادات تفرضها الهندسة المعمارية.
    ve elbette nihayetinde mimarinin olduğuna inandığım şey bu. TED وبالطبع هذا هو في النهاية ما أعتقد أنه العمارة.
    ve elbette bu dizme benim büyük ilgi duyduğum birşey çünkü yeni bir enerji kıvılcımı yaratıyor. TED وبطبيعة الحال أن هذه المقاربة هي ذات أهمية كبيرة بالنسبة لي لأنه يخلق نوعا من شرارة الطاقة الجديدة.
    ve elbette, Ground Zero'da ne oluyor? TED وبطبيعة الحال ، في مكان البرجين وماذا ايضا؟
    ve elbette John'un harika karısını da tebrik etmek için buradayız. Open Subtitles و بالتأكيد يا جون.. لقد اتينا لنبارك لك على زوجتك الرائعة.
    Ne yazık ki, her şeyin bir zamanı ve mekânı var ve elbette, her şeyin de bir fiyatı var. Open Subtitles للأسف يوجد ميعاد و مكان و بالتأكيد ثمنٌ لكل شيء إذاً, أشعروا بحرية لتتصوا بي
    Ve, elbette, sinyal işlemcisi ve dijital kameralar da var. TED و بالطبع هناك معالجات الإشارة و الكاميرات الرقمية.
    Haliyle beni duymayabilirsiniz ve elbette ben de hiçbirinizi göremeyebilirim. Open Subtitles حتى أنه لا يمكنك سماعي بالضرورة، وبالتأكيد لا أستطيع أن أرى أي واحد منكم الآن.
    Bütün bunlar uluslararası toplum ve elbette en önemlisi Bosnalılar tarafından inanılmaz, ilkeli bir çaba ile gerçekleştirildi. TED ولقد حدث هذا بسبب الجهود الكبيرة التي تمت بين المجتمعات الدولية وطبعاً وفوق كل هذا قد تم ذلك بواسطة البوسنين
    ve elbette hepsi de titiz, takıntı derecesinde düzenli, inatçı ve son derece cimridirler. Open Subtitles و طبعا ، كلهم لطيفون ، و مرغمون و مرتبون و عنيدون ، و شديدي البخل بالفلوس
    ve elbette benim tümünden bahsetmeye zamanım yok. TED وحتما ليس لدي الوقت الكافي لكي اشرح لكم كل شيء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد