ويكيبيديا

    "ve farklı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مختلفة
        
    • مختلف
        
    • ومختلف
        
    • المختلفة
        
    • ومختلفاً
        
    • والموسيقيين
        
    Bizim yeni fikirleri tanıtılmamız ve yeni insanlar ve farklı düşünce yönleri. TED نريد منها أن تطلعنا على أفكار جديدة وأناس جدد بوجهات نظر مختلفة.
    Muazzam farklılıkta siyasi sistemlere ve farklı ekonomik sistemlere sahiptirler, birinde özel kapitalizm diğerinde geniş bir devlet kapitalizmi vardır. TED لديهما نظامين سياسين مختلفين بشكل كبير و ايضا انظمة اقتصادية مختلفة دولة بي راسمالية خاصة و اخرى بنظام راسمال دولة
    Daha fazlasını kültüre izole ettik ve farklı ekotipler olduğunu öğrendik. TED وعندما عزلنا الكثير منهم في بيئتنا، علمنا أنهم أنماط بيئية مختلفة.
    "Doktor, derim kapkara ve farklı olduğumu düşünmeye devam ediyorum." Open Subtitles . دكتورة ، جلدى أسود وأنا أستمر بالتفكير أننى مختلف
    Başka bir hediye daha verildi. Bu da geleceği görebilmek ve geri dönmek ve farklı yaşamak. TED و منحت هدية أخرى، و هي القدرة على رؤية المستقبل والعودة والعيش بشكل مختلف.
    Benim toplumumdan çıkan birçok şeyin İngiliz Müzesine nasıl vardığıyla ilgili çok ilginç ve farklı bir hikaye anlatabilirim fakat bunun için zamanımız yok. TED استطيع ان احكي تاريخ شيق ومختلف عن كيفية وصول الكثير من تراث مجتمعي الى المتحف البريطاني، ولكن ليس لدينا الوقت لذلك.
    Futbol işsiz gençlerin enerjilerini değiştirdi ve farklı topluluklardan insanlarla bağ kurmalarını sağladı. TED غيرت كرة القدم طاقة الشباب الغير عامل وربطت الناس من المجتمعات المختلفة.
    Belki de sadece boynuzlarımız birbirine değdi ve farklı yönlere gittik. Open Subtitles او من الارجح اننا تلامسنا بالقرون ومن ثم افترقنا بطرق مختلفة
    Yolculuğu severdi ve farklı kültürlerden insanların arasında olmaktan hoşlanırdı. Open Subtitles كانت تحب السفر وكانت تحب الاختلاط بأشخاص من ثقافات مختلفة
    Burası da iç kısmı. Hawa Abdi : Sezeryan ve farklı operasyonlar yapıyoruz çünkü insanların yardıma ihtiyacı var. TED هذا بالداخل. حواء: نحن نقوم بعمليات ولادة قيصرية وعمليات مختلفة لأن الناس بحاجة للمساعدة.
    Sizin aşina olduğunuz ve farklı noktalardan kendinizden anlam türetebildiğiniz, bir kullanıcı modeli hesaplamasını oluşturabilmeyi ümit ediyoruz. TED نأمل أن نتمكن من جعل الحاسب نموذجا مألوف لكم وفعلا استخلاص رؤى منكم، من جميع الاتجاهات مختلفة
    Ve dedik ki, "Kadınlardaki yağlı plağın aslında erkeklerdekinden çok farklı olduğunu, ve farklı biriktiği farzedeceğiz." TED وقلنا: سنفترض أن الجلطة الكبيرة في النساء قد تكون مختلفة حقيقة وتحتضن بشكل مختلف عن الرجال
    Hedef için çalışma ile ilgili farklı metotlar denemiş bir sürü benzer ve farklı sosyal gruplarda denenmiş yaklaşımlara yol açıyor. TED هذا يؤدي إلى مقاربات كثيرة مختلفة مجربة بالتوازي في مجموعات اجتماعية مختلفة تجرب مختلف الطرف للعمل لبلوغ الهدف.
    Ayrıca petrol hikayesini, yani bizim ikinci büyük hikayemizi elektrik tasarrufu ve farklı yapma. TED و هي أيضاً تجمع ما بين موضوع النفط و موضوعنا الآخر الكبير توفير الكهرباء و من ثم توليده بطريقة مختلفة.
    Ve her birimiz derimizde sivrisinekleri kendine çeken veya iten farklı kimyasallar ürettiğimiz ve farklı koktuğumuz için, bazılarımız diğerlerinden çok daha çekici hale gelir. TED و بما أننا جميعا لدينا روائح مختلفة و ننتج مواد كيميائية على بشرتنا و التى تجذب أو تُنفر البعوض، بعضنا أكثر جذبا من البعض الأخر.
    Ama şimdi, etrafınıza bakın ve farklı biri olduğunuzu hayal edin. TED لكننا الان نحن البشر , ننظر ونتخيل انسان مختلف
    Ne zaman bir hücreyi enfekte etse HIV'in kendini yeni ve farklı bir virüse dönüştürme potansiyeli var. TED يتمتع الإيدز بإمكانية تحويل نفسه إلى فيروس جديد ومختلف في كل مرة يصيب فيها خلية.
    Çünkü sıradan insanlar yeni ve farklı olan her şeye korku ve şiddetle tepki gösterirler. Open Subtitles بسبب ردة فعل الناس العاديين مع الخوف والعنف لأي شيئ جديد ومختلف
    Bunları biriktiriyorlardı ve farklı kasabalardaki birçok yere bunları saklamaları için teslim ediyorlardı. TED لقد كانوا يجمعونها ويسلمونها إلى أماكن مختلفة حول البلدات المختلفة لحفظها في صناديق الآمانات.
    Ancak rota, her sorun için özel ve farklı ise, bu da ilginç olmayacağı gibi yalnızca büyük bir karmaşa ortaya çıkmış olacaktır. Open Subtitles لكن لو كان طريقاً خاصاً ومختلفاً لكل مشكلة ،فلن يكون مثيراً أيضاً ستكون عبثاً كبيراً ليس إلاّ
    Fethedilen bölgelerden müzisyenler, tuhaf hayvanlar ve farklı eşyalar getirilirdi, ele geçirilen hayvanların sırtında hazineler taşınırdı. Open Subtitles فى الموكب يأتى عازفى البوق .... والموسيقيين والحيوانات الغريبة ... من الأراضى المحتلة ...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد