Siz gitmiş ve güvende olacaksınız. | Open Subtitles | وخلال ذلك الوقت ستكونان قد ابتعدتما وبأمان |
Tabiat Ana'nın sevgi dolu bağrında özgür ve güvende olabilir, tamam mı? | Open Subtitles | حيث هو يمكن أن يكون حر وآمن في رعاية الطبيعة الأم، حسناً؟ |
Doğduğunda hayattan tek istediğim mutlu, sağlıklı ve güvende olmasıydı. | Open Subtitles | وعندما ولدت، كل ما أردتهُ من الحياة هو أن تكون سعيدة وآمنة وبصحة جيدة |
Ama rehineler sağlıklı ve güvende. | Open Subtitles | و لكن الرهائن بخير و أمان الآن و يبدو أن الباتمان اتهم ظلماً بجرائم البطريق |
Tam oturdu, göz önünde ve güvende. | Open Subtitles | انه ثابت هنا مستقر ومؤمن |
Tamam pekala, o zaman bu gece orada kalacağız ve güvende olacağız. | Open Subtitles | حسنا سنمكث هناك الليلة وسنكون بأمان |
Canlı ve güvende. | Open Subtitles | حى وسالم |
Bart Bass hayatta ve güvende. | Open Subtitles | بارت باس علي قيد الحياة وفي أمان |
Bu yüzden haklı olduğumuz konusunda ısrar ederiz, çünkü bu bizim sorumluluk sahibi, zeki erdemli ve güvende hisetmemizi sağlar. | TED | لذا نحن نصر دوماً على اننا مصيبون دوماً لان هذا الاصرار يجعلنا نشعر اننا اذكياء وذوي مسؤولية وحيوين وآمنين |
Hepimiz burada bir arada ve güvende olduğumuz için teşekkür ederiz. | Open Subtitles | شكراُ لأننا جميعنا هنا مجتمعين وبأمان |
Callie, mutlu ve güvende hissetmek ne kadar harika gerçekten bir aileye sahip olmak ve o ailenin onun için orada olduğunu bilmek derken ...seni izliyordum. | Open Subtitles | كنت أشاهدك هناك حين كانت (كالي) تتحدث ..عن مدى روعة أن تكون أخيراً كما تعلم, سعيدة وبأمان |
- Hayatta ve güvende. | Open Subtitles | إنها حية وبأمان |
- Üst katta karısının ve oğlunun kafasına silah dayanmışken kendisi alt katta sıcakta ve güvende bir adam görüyorum. | Open Subtitles | أرى رجل زوجته وابنه في الطابق العلوي بمسدس على رؤوسهم بينما هو في الطابق السفلي، دافئ وآمن |
Herkesin mutlu, iyi ve güvende olduğunu, rahat olduğunu anladığımızda işine başlayabilirsin. | Open Subtitles | وبمجرد أن نعرف أن الجميع بخير وآمن وسعيد، ومرتاح، سوف نبدأ بعد الساعة. |
- O zaman kadar uzakta ve güvende olursunuz. | Open Subtitles | بحلول ذلك الوقت كل واحد منكم سوف يكون بعيدا وآمنة. |
Onu zinde ve güvende tutacağız, Ivy. | Open Subtitles | . نحن سنبقيها صحية وآمنة , أيفي |
Yanında güçlü ve güvende hissediyorum, yaşadığı muhit hariç. | Open Subtitles | أشعر بقوة و أمان ماعدا في الحي الذي يسكنه |
Efendim, hedef canlı ve güvende. | Open Subtitles | الهدف على قيد الحياة ومؤمن. |
Ama bütün bunlar sona erebilir ve güvende olabiliriz. | Open Subtitles | لكن سينتهي الأمر، وسنكون بأمان |
Canlı ve güvende. | Open Subtitles | حى وسالم |
Bugün söyledim. Ama yaşıyor ve güvende. | Open Subtitles | ولكنها حية ترزق وفي أمان |
Burada da özgür ve güvende olabilirlerdi. | Open Subtitles | نعم، ولكن أمكن أن يكونوا أحرار وآمنين هنا |
"Bana gelince iyi ve güvende olduğumu duyduğunuza mutlu olursunuz." | Open Subtitles | "بالنسبة لنفسي، ستسعدان بمعرفة أنّي بخير وأمان." |
Bütün tehlikelerden uzak ve güvende | Open Subtitles | " آمن ومُحكم ضد الأخطار القادمة " |
Evet, ben de öyle hissediyorum, ama toparlanmalı onu rahat ve güvende hissettirmeliyiz. | Open Subtitles | نعم , نفس الشعور لدي لكن ينبغي علينا نحفظها معا نجعلها تشعر بالأمان والراحة |