ويكيبيديا

    "ve gitti" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ورحل
        
    • وغادر
        
    • و غادر
        
    • ثم رحل
        
    • ثم غادرت
        
    • وغادرت
        
    • وذهب
        
    • و غادرت
        
    • و خرج
        
    • و رحل
        
    • ثم غادر
        
    • وبعدها غادر
        
    • وانصرف
        
    • و ذهب
        
    • وانصرفت
        
    O geldi ve gitti. Hem de bütün bunlar tam önünüzde oldu. Open Subtitles لقد جاء ورحل ثانية كل ذلك حدث امامك مباشرة
    - Zorro'yla dövüştüm ve gitti. Open Subtitles زورو .. زورو كان هنا.. تقاتلت معه ورحل..
    Bazı cihazlar konusunda konuştuk, birkaç şey aldı ve gitti. Open Subtitles تحدثنا بشأن المعدات واشترى بعض الأدوات وغادر
    Konuştum fakat Delilah'dan bahsettiğim anda telaşlandı ve gitti. Open Subtitles لقد تحدثت اليه وعندما ذكرت ديلايلا أصبح مضطرب للغايه و غادر
    Hayır, sadece selam söyledi ve gitti. Open Subtitles ـ كلا .. لقد قال فقط ان القى عليك التحية ثم رحل
    Pizzacı kız geldi, pizzayı verdi, parayı aldı ve gitti! Open Subtitles فتاة توصيل البيتزا وصلت ، و اعطتني البيتزا ثم غادرت
    Söylediğim gibi, eşyalarını topladı ve gitti. Open Subtitles بينما أنا كُنْتُ أَقُولُ، حَزمتْ حقيبتَها وغادرت.
    Sonra dün... Bankadan döndü para dolu çanta ile borcunu ödedi. ve gitti. Open Subtitles ولكن البّارحة، جاء من المصرف بحقيبة مليئة بالنقود دفع دينه وذهب في طريقه
    Büyü Bakanlığı'ndan acil bir baykuş geldi ve gitti. Open Subtitles لقد تلقى بومة عاجلة من وزارة السحر ورحل فوراً إلى لندن
    Sonra özür dileyip, akşam kulüpte görüşürüz dedi ve gitti. Open Subtitles ثم اعتذر وقال أنه سيلقاني في الملهى الليلة ورحل.
    John Alden istediğini aldı ve gitti... ve yeniden almak için geri döndü. Open Subtitles جون اولدن أخذ منكِ ما أراد ورحل وما عاد الا ليأخذ المزيد
    Zaten, Manny bir kız üzerine dalaşa girdi ve kız ona bağırdı ve gitti. Open Subtitles ,الى جانب ذلك ,ماني دخل في مشاده كلامية من اجل فتاة والفتاة صرخت في وحده .وغادر
    Kocan seni gördü, dilin sayesinde ölümü tattı ve gitti. Open Subtitles رجلكِ جاء، رآكِ، وتذوّق الموت على لسانك، وغادر.
    Bilgisayar olduğumu öğrendi ve gitti. Open Subtitles إكتشف أنني كنت التداخل، و غادر
    Huck içeride beni bekliyordu, tartıştık, beni duvara çarptı ve gitti. Open Subtitles هاك كان بالداخل ينتظرني تشاجرنا, دفعني نحو الحائط ثم رحل
    Pizzacı kız geldi, pizzayı verdi, parayı aldı ve gitti! Open Subtitles فتاة توصيل البيتزا وصلت ، و اعطتني البيتزا ثم غادرت
    Tartıştılar, o da içeceği onun üzerine döktü ve gitti. Open Subtitles لقد تشاجران، وألقت بالشراب عليه وغادرت -و..
    Sonra dün... Bankadan döndü para dolu çanta ile borcunu ödedi. ve gitti. Open Subtitles ولكن البّارحة، جاء من المصرف بحقيبة مليئة بالنقود دفع دينه وذهب في طريقه
    Bu yüzden üzüldü ve gitti. Open Subtitles لهذا السبب كانت مستاءة و غادرت
    Arabanı aldı ve gitti. Open Subtitles لا اعلم لقد اخذ سيارتك و خرج
    Ama öyle oldu işte. Hastalandı ve gitti. Open Subtitles . لكن هذا ما تم . كان مريضا و رحل
    Ama o piç beni tutuklamadı ateş etti ve gitti. Open Subtitles .. لكن ذلك الوغد لم يعتقلني بل أطلق عليّ النار فحسب ثم غادر
    Yaralıydı. Ona yardım ettim. ve gitti. Open Subtitles كان جريحاً، فساعدته وبعدها غادر.
    bir beyefendi onu çağırdı ve gitti. Open Subtitles لقد حضر جنتلمان وانصرف معه
    Birden ortaya çıkıp düşman olduğumuzu ilan etti ve gitti. Open Subtitles لقد ظهر فجأة. أخبرني أننا ألد أعداء و ذهب.
    Döndü ve gitti. Open Subtitles فاستدارت وانصرفت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد