"ve kötü" - ترجمة من تركي إلى عربي

• و الشر
• وأخبار سيئة
• وأخرى سيئة
• والسيئة
• والضراء
• والأعباء
• و سيئة
• وسيئة
• سيئة و
• و سوء
• و سيء
• والسيئ
• والشرِ
• و السيئة
• وشرير

Iyi ve kötü arasındaki anlamsız, sonu gelmeyen savaşlar neden Ama ölüm.
لكن ليس موت بدون جدوى المعرك الغير منتهية بين الخير و الشر

Ve bizi insan kılan şeyler iyi ve kötü, aşk ve acı...
و للأشياء التي تجعلنا بشرًا الخير و الشر ، الحب و الوجع

Şimdi, bu durumla ilgili iyi ve kötü haberlerim var.
الآن، هناك أخبار جيدة وأخبار سيئة عن هذا الفساد.

Bak, benim de herkes gibi iyi ve kötü günlerim var.
اسمع، أنا لدى أيام جميلة وأخرى سيئة مثل الجميع

Elbette aynı prensip diğer güçlü topluluklar için de geçerli... iyi olanlar ve kötü olanlar.
بالطبع، نفس المبدأ ينطبق في مجتمعات قوية أخرى أيضاً الجيده والسيئة منها.

Sevmek, hürmet göstermek ve üzerine titremek üzere hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde, ölüm sizi ayırıncaya kadar?
أن تحبها وتـُعزها فى الصحه وفى المرض فى السراء والضراء

"Tüm sınırlar ve kötü zamanlar ötesinde. Ben buradayım, burada, burada, burada"
"ما بعد كُلّ الحدود والأعباء أَنا هنا، هنا، هنا وهنا "

Kıyafetleri vücudundan dökülüyor çünkü ucuzlar ve kötü yapılmışlar.
الملابس تُغطي جسدها لأنها رخصية و سيئة الصُنع.

- Ayrıca bu yanlış, tuhaf ve kötü olurdu!
بالإضافة إلى ذلك، سيكون من الخطأ، وغريبة وسيئة!

Birkaç soğuk bira, müzik kutusu iyi ve kötü birlikte takılıyor.
إثنان من تلك البادرة النوع الموسيقي الخير و الشر إخوان بالأسفل

Eğer iyi ve kötü arasında bir çatışma varsa denge gerekir.
كأي نزاع بين الخير و الشر يجب أن يكون هناك توازن

İyi ve kötü arasındaki savaşın dışında kjalmayı kabul ediyor musunuz?
هل تقبلون أن تخرجوا خارج معركة الخير و الشر ؟

- Lütfen sorunu çözdüğünü söyle. - İyi ve kötü haberlerim var.
أرجوك أخبرني أنك توصلت الى شئ هناك أخبار جيدة وأخبار سيئة

Lütfen, bana bir yerlere vardığımızı söyle. İyi haber ve kötü haber var.
أرجوك أخبرني أنك توصلت الى شئ هناك أخبار جيدة وأخبار سيئة

- Evet. Dava kadar iyi ve kötü haber var.
كما هي هذه الحالات غالباً، أخبار سارّة، وأخرى سيئة.

Herbiriniz iyi ve kötü işaretleri ayırt etme yeteneği kazanmalısınız.
سيحتاج كل منكم إلى اكتساب القدرة على التمييز بين الإشارات الجيدة والسيئة.

Sen, Edward Vanderman Penelope Wilhern'i karın olarak kabul ederek onu sevip koruyacağına iyi günde ve kötü günde, varlıkta ve yoklukta hastalıkta ve sağlıkta ölene kadar onu sevip, yanında olacağına söz veriyor musun?
هل تقبل أنت ادوارد بنلوبي لتكون زوجتك ؟ في السراء والضراء في الفقر والغنى

Dindar kesime göre, iyi ve kötü varlıklar var.
كانت للأديان كيانات جيدة و سيئة

Cezanne konusunda iyi ve kötü haberler var.
. مرحباً ، أيها الرئيس - . مرحباً - إذن ، هناك أخبار جدية وسيئة ، "على لوحة "سيزان

Büyük ve kötü bir şey hızlıca yaklaşıyor ve bütün kozlar onun elinde.
أحياناً أشياء سيئة و خطيرة تأتي ،و هي تأتي سريعاً ،و تأخذ كل شئ معها في طريقها

Hisselerin birleşme ve kötü yönetim nedeniyle dip yaptığını ileri sürecek.
ستدّعي أنّ السهم قد إنخفض بسبب عمليّة الإندماج و سوء الإدارة

Tabiki, onlar iyi ve kötü büyülerin bulunduğu bir dünyada yaşadı.
... بالطبع , عاشوا في عالم به سحر جيد و سيء

Şu kapıdan girecekler, iyi ve kötü polisler olacak.
سوف يقتحمون هذا الباب و يلعبون دور الضابط الجيد والسيئ

Ve en korkak insan tarafından gerçekleştirildi 972 00:53:42,998 -- 00:53:46,058 iyi ve kötü hakkında karar verebilecek - iyi ve kötü hakkında karar verebilecek -
وهو وُجّهَ بالخيالِ الأكثر خوفاً لجُلُوس أبداً في الحكمِ على الخير والشرِ --

Kuşattığımız bu şeyler, iyi ve kötü.
سنحطم كل شئ الأشياء الجيدة و السيئة أنا لا أبكي حزنا عليهم

Lütfen. Ona güçlü çarpacağız,o hasta ve kötü bir şey gibi görünecek... doğu yayınları hakkında.
سنضرب به بقوة، سيظهر بمظهر كل شيء مريض وشرير