Ama doktor bunun zor ve karışık bir işlem olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت الطبيبة بأنها عملية صعبة ومعقدة |
Kendimi, entellektüellik ve ilgililği öven, ve benim ironik, çok-havalı ilgisizliğimin komik ya da zekice olmadığını düşünen, bunu zorlu ve karışık problemlere verilen basit ve önemsiz bir karşılık olarak gören insanlar tarafından çevrelenmiş olarak buldum. | TED | وجدت نفسي محاطاً بأشخاص يحتفون بالمذهب العقلاني والمشاركة، ويعتقدون أن تهكمي وعدم المشاركة لم يكن ذكياً أو مضحكاً، ولكنه كان إجابة بسيطة وضعيفة ناتج لمشاكل قهرية ومعقدة جداً. |
Tüm evren kadar karışık bir sistemi incelemek için astrofizikçiler ve uzmanlar büyük ve karışık veri setlerinden örnek modeller ve çözümler çıkarıyorlar. | TED | ولدراسة نظام بتعقيد الكون بأكمله، فإن علماء الفِيزِيَاء الفَلَكِيَّة خبراء باستخراج انماط بسيطة وحلول من مجموعات بيانات كبيرة ومعقدة. |
Bu pahalı, çetrefilli ve karışık. | TED | وهذا مكلف جدا و معقد و مثير للحيرة |
Lütfen, bu çok kişisel ve karışık. | Open Subtitles | ارجوكِ انه شيئ شخصي و معقد جدا |
Kardeşimle konuşmam gereken hassas ve karışık bir konu var. | Open Subtitles | ثمة موضوع حسّاس ومحيّر يجب أن أناقشه مع أخي. |
Kardeşimle konuşmam gereken hassas ve karışık bir konu var. | Open Subtitles | ثمة موضوع حسّاس ومحيّر يجب أن أناقشه مع أخي. |
"bilinemeyenlerin" bulandırdığı, gerçekte karanlık ve karışık gruplarına uygular. | Open Subtitles | على ماهو أساسا مظلم ومعقد ويعكر القدرات الغير معروفة |
Birçok yönden çok yoğun ve karışık olsa da genel okuyucu kitlesinde coşku yaratmıştır ve onu kayda değer kılan da budur. | Open Subtitles | فهي غزيرة للغاية عبر طرق عديدة، ومعقدة للغاية لكنها امتلكت دائما ذلك النبض المتدفق بالحياة ما بين القراء العاديين وهذا هو سر الروعة الذي تتميز به |
Bu IBM'in Watson ile Jeopardy yarışmasında oldukça zor ve karışık soruları doğru cevaplayarak nasıl iki dünya şampiyonunu | TED | وهذا أيضاً هو سبب نجاح أي بي إم في أن يجعلوا الكمبيوتر واطسون يهزم بطلي عالم في مسابقة "جابردي" مجيباً بشكل مذهل على أسئلة متقنة ومعقدة مثل |
Bu çok uzun ve karışık bir hikaye, Sara. | Open Subtitles | إنها قصة طويلة ومعقدة ساره |
Uzun ve karışık bir hikaye. | Open Subtitles | .قصة طويلة ومعقدة |
Uzun ve karışık. | Open Subtitles | طويلة ومعقدة |
- O zaman çok kötü çünkü ben büyüleyici ve karışık bir insanım. | Open Subtitles | -حسناً هذا سيء جداً لأنني شخص رائع و معقد |
- Basit ve karışık. | Open Subtitles | -أنه بسيط و معقد |
Uzun ve karışık bir diziden oluşuyor. Ama şifreyi görmüştüm. | Open Subtitles | له تسلسل طويل ومعقد ولقد سنحت لي فرصة بأن انظر إليه |