O ve karısı trafik kazası geçirmişler. Ciddi bir şey değil. | Open Subtitles | كان هو و زوجته في حادث سيارة لم تحدث إصابات خطيرة |
Amerikalı bir adamdı ve karısı Doğu Avrupa veya başka bir yerdendi. | Open Subtitles | كان رجلا أميركيا و زوجته كانت من شرق أوروبا أو ما شابه |
Biri "Barones Burdett-Coutt'un Hayatı"ydı. Biri de Disraeli ve karısı hakkındaydı. | Open Subtitles | حياة البارونة بورنيت كوتس و كتاب عن ديزريلى و زوجته |
Yetkililerin Doktor McCoy ve karısı Carol'ı aradığı bildirildi. | Open Subtitles | لازالت السلطات تجد في إثر د.مكوي و زوجته كارول |
Gördüğüm kadarıyla o ve karısı yerli halkla çok yakın ilişkiler içinde. | Open Subtitles | هو و زوجته على ما يبدو لديهم تواصل قريب مع السكان الأصليين هنا |
Okul koçu ve karısı, mezunlar toplantısında geleneksel olarak futbol takımı için büyük bir krepli kahvaltı hazırlarmış. | Open Subtitles | حسب التقاليد , يقوم مدرب فريق الجامعة و زوجته بطهي الفطائر الكبيرة لوجبة الأفطار من أجل فريق كرة القدم للمبارة |
5 yaşında oğlu, 3 yaşında kızı var, ve karısı hamile. | Open Subtitles | لديه ولد عمره خمس سنوات, وفتاه صغيرة عمرها ثلاث سنوات, و زوجته حامل. |
Yani adam DC'nin 50 kilometre çapındaki en yakışıklı insanı ve... karısı onu elemanlarının şefi için terk etti. | Open Subtitles | انهرجلوسيمللغايةفيالعاصمة, و زوجته تركته من أجل رئيس طاقمه |
Dr. Pomatter ve karısı bu sabah bir cenaze için doğuya uçmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | دكتور بومتير و زوجته سافروا راجعين للشرق. لحضور جنازة هذا الصباح. |
Başkan ve karısı, çocukları ise sürüsüne. | Open Subtitles | المحافظ و زوجته لديهم العديد من الأطفال الذين عليهم أن يعتنوا بهم |
Başkan ve karısı, çocukları ise sürüsüne. | Open Subtitles | المحافظ و زوجته لديهم العديد من الأطفال الذين عليهم أن يعتنوا بهم |
Doktor ve karısı korkmuş bir hâlde, fidye talebini bekledi. | Open Subtitles | وفي رعبٍ انتظر الطبيب و زوجته طلبات الفدية. |
Sonra da, adam ve karısı mutfaklarında ölü bulunuyorlar. Hmm. | Open Subtitles | وبعدها تلقى هو و زوجته حتفهما في مطبخهما |
O ve karısı yarın akşama bizim için bir.. | Open Subtitles | هوَ و زوجته نظّموا حفلة الخطوبة لنا مساء غد. |
Annesi ile konuştuğumda o ve karısı Maya, başka bir admla evliyken görüşmeye başlamışlar. | Open Subtitles | و عندما تحدثت مع والدته قالت لي أنه و زوجته مايا أصبحا خطيبين بينما كانت ما تزال متزوجة من رجل اخر |
Başkan ve karısı sizin kilisenize daha önce hiç katılmadı. | Open Subtitles | الرئيس و زوجته لم يسبق لهم إرتياد كنيستك. |
Kaşmir paltosu ve karısı olan bir C.E.O.'sunuz. | Open Subtitles | حسناً، أنت رئيس تنفيذي بمعطف غالٍ وزوجة |
Reverend Mayfair ve karısı buraya geliyorlar. | Open Subtitles | القسّ مايفاير وزوجته في طريقِهم الينا كلاهما؟ |
Bu güzel çünkü kızı ve karısı için bir yeri var. | Open Subtitles | و هذا رائع , لأنه يستطيع أن يشتري منزلاً من أجل زوجته و ابنته |
Bu video, Vali Reston ve karısı Joan arasında geçiyor, virüs gibi yayılan bu video 2 saatten az bir sürede.... | Open Subtitles | اذ ظهر تسجيل للمرشح.. يظهر به ريستون مع زوجته جوان |
Bir saat önce avucunun içindeki metresi ve karısı parmaklarının arasından kayıveriyordu. | Open Subtitles | فإن عشيقته وزجته منذ ساعاتٍ مضت كانوا مؤمنون للغايةـ وكِلاهما ينفلتا من سيطرته |
Cornelius Lucius ve karısı, Helena. Ve Marcus Crassus. | Open Subtitles | كونيليس ليوشس وزوجتة, هيلينا و ماركوس كريسيس |
"Beyaz Saray kaynağı diyor ki burada asıl haber 16 kelime değil, Joe Wilson ve karısı." dedi. | Open Subtitles | : قالت إن مصادر "البيت الأبيض" تقول إن القصة الحقيقية هنا ليست* الستةُ عشر كلمة *ولكن (جو ولسون) وزوجتهُ |
Kendisi ve karısı için bir gelecek göremiyordu artık. | Open Subtitles | .لم يرى مستقبلاً له و لزوجته |
Brian harika biri ve biz senelerdir o ve karısı Alyssa ile çok yakınız. | Open Subtitles | برايان رجل رائع وبام وأنا أصبحنا مقربين جدا له ولزوجته أليسا مع مرور السنين |
ve karısı o dilsiz çocuğa hamileyken onu terk etti. | Open Subtitles | هجر زوجته عندما كانت حامل بذلك الصامت الصغير |