Aileni korumak her şeydir Ve sanırım merhum eşin de bana katılır | Open Subtitles | حماية العائلة هى كل شىء وأعتقد أن زوجتك الميتة كانت ستتفق معى |
Ve sanırım mutluluk insanları daha fazla önemseyince geliyor, daha az önemseyince değil. | Open Subtitles | وأعتقد أن السعادة تأتي ممن يهتم أكثر بالناس أكثر من أي شيء آخر |
Bizim için çay gibi birşey yok, Ve sanırım burada istenmiyoruz. | Open Subtitles | لا يوجد لدينا أدوات الشاي وأعتقد أنه غير مّرحب بنا هنا |
Katilin Nesbit'in tıbbi kayıtlarına erişimi varmış Ve sanırım kim olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وكان على القاتل الوصول لسجلات الطبية لنسبيت وأعتقد أنني أعرف من هو |
Ben kocamla işleri yoluna koymaya çalışıyorum, ...Ve sanırım sadece... | Open Subtitles | انا آمل ان تنصلح الأمور مع زوجي و أظن انني |
Ve sanırım buraya geliyor. | Open Subtitles | تعبر الشارع و اعتقد انها ربما اتيه الى هنا |
Bitti. Ve sanırım bu muayenehanede geçirdiğim en iyi zamandı. | Open Subtitles | إنتهيت، وأظن أن هذه أفضل زيارة ليّ للطبيب على الاطلاق |
Duymam gereken senin en iyi tahminindi Ve sanırım bunu da duydum. | Open Subtitles | ما أريد سماعه منك هو أفضل تخمين عندك وأظنني سمعته |
İlişkilerin her zaman güllük gülistanlık olmadığının farkındayım ama ben artık o kadar zevk almıyorum Ve sanırım sen de öyle. | Open Subtitles | أعرف علاقات ليست مشرقة أو وردية لكننى الآن لا أجد أى متعة فى علاقتنا وأعتقد أنك كذلك أيضا |
Ve sanırım bu onların nereye gittiğiyle ilgili bir ipucu olabilir. | Open Subtitles | وأعتقد أن هذا قد يدلّنا إلى أين ذهبوا. الديكم اية افكار؟ |
Ve sanırım eski dostum Case de bugün çok fena kaybetmek üzere. | Open Subtitles | وأعتقد أن صديقه القديم، القضية، هو على وشك أن يخسر بصعوبة اليوم. |
Ve sanırım bunu yapmak için bir kaç cihaz geliştirebiliriz de. | TED | وأعتقد أن بإمكاننا تطوير بعض الأدوات للقيام بهذا. |
Ben bir telsiz operatörüyüm Ve sanırım bir soygun gerçekleşmek üzere. | Open Subtitles | نعم أنا ُمشغل الراديو , وأعتقد أنه هناك عملية سطو تنفذ |
Ve sanırım ona yalnız olmadığını hissettirmek için onunla ilgileniyordu. | Open Subtitles | وأعتقد أنه أراد التواصل معها. لكي تعرف أنها ليست وحيدة. |
Avrupa bende şok etkisi yarattı, Ve sanırım uyum sağlamak için derimi değiştirme ihtiyacı hissetmeye başladım. | TED | والآن جاءت أوروبا لتمثل صدمة بالنسبة لي، وأعتقد أنني بدأت أشعر بالحاجة لتغيير بشرتي لتكون مناسبة. |
Kütüphaneye dönüp kendimi işime verdim Ve sanırım biraz insan kaçkını oldum. | Open Subtitles | لا شئ .. عدت لأعمل فى المكتبه و أظن أننى أصبحت كنوعيه من النساك |
Sürekli olarak pisliği temizlemekten ve tarihi değiştirmekten bahsediyor Ve sanırım annemi öldürmeye çalışacak. | Open Subtitles | تغسل القذاره و تغير التاريخ و اعتقد انه سوف يقتل امي |
Ve sanırım eğer bu şekilde yaparsanız her şey daha bir anlamlı hale geliyor. | TED | وأظن أن اللوحة بأكملها تبدو منطقية أكثر إذا بدت هكذا |
Bu tasları fırçalamak beni pek tatmin etmiyor Ve sanırım sebebini biliyorum. | Open Subtitles | شيء ما وراء تنظيف هذه الصخور يشعرني بعدم الرضا. وأظنني أعرف ماذا يكون. |
Sorularım var Ve sanırım cevapları sende. | Open Subtitles | لدي أسئلة, وأعتقد أنك قادر على الإجابة عليها |
Ve sanırım hepiniz farkındasınız ki önemli bir şeyler oluyor | TED | وأعتقد أننا جميعًا نشعر أن شيئًا ما كبير يحدث. |
Ve sanırım burayı kendisine de ait bir yer gibi hissetmeye başladı. | Open Subtitles | وأنا أعتقد أنه بدأ يشعر كما لو أن هذا منزله أيضا |
Kilosu hakkında aptalca şeyler söyledim Ve sanırım onu birazcık üzdüm. | Open Subtitles | لقد قلت تعليقاً غبياً حول وزنها وأعتقد أني لربّما أزعجتها قليلاً |
Ve sanırım televizyonsuz bir ay bunu hatırlamana yardımcı olur. | Open Subtitles | وأعتقد أنّ شهراً بدون مشاهدة التلفاز سيساعدك على تذكّر هذا |
İş yaptığı insanları eğlendirmemiz gerekiyor Ve sanırım bu akşam öyle olacak. | Open Subtitles | علينا تسلية الأشخاص الذين نعمل معهم، و أعتقد هذا ما سيحدث الليلة. |
Çok çalıştım Ve sanırım bu hayal kırıklığından kurtulma vakti geldi. | Open Subtitles | هذا عمل صعب واظن انه قد حان الوقت للتخلص من الاحباط |
Onun için bunu açmalıyım Ve sanırım nasıl yapacağımı biliyorum. | Open Subtitles | يجب أن أفتحه من أجلها وأظن أنني أعرف كيف ذلك. |