Ben tansiyonu düşürürken, senin de yanımda olup kibar ve saygılı davranmanı istiyorum. | Open Subtitles | اريد منك ان تتصرف بلطف واحترام في ذلك المجتمع ريثما ابطل هذه المجازفة |
Adım adım yükseldi, mütevazı ve saygılı çünkü tevazu ve saygı, ihtirasın silahlarıdır. | Open Subtitles | لقد ارتقى السلم خطوة فخطوة في تواضع واحترام لأن التواضع والاحترام هما أسلحة الطُموح |
Eğer onlara nazik ve saygılı davranırsan, sonsuz bir sadakatle bunu geri ödeyeceklerdir. | Open Subtitles | اذا عاملتهم بلطف واحترام... فسيكافئوك بالوفاء الأبدى |
İnsanların evlerine gittiğinde nazik, temiz ve saygılı olacaksın. | Open Subtitles | عندما تذهبين لبيوت الناس يجب ان تكوني مؤدبة نظيفة ومحترمة. |
Bu kadar iyi ve saygılı bir mektup, Ashley'i dernek kardeşliği gecesine katılmaya davet ediyor. | Open Subtitles | إنه رسالة عالية التفكير ومحترمة تطلب من "آشلي " الحضور في ليلة أخوية الفتيات -هل ذهبت ؟ |
Unutma, hiçbir şeyi kabul etme, adamı dinle nazik ve saygılı ol, bir de çocukları düşün. | Open Subtitles | تذكري... لاتوافقيه على شيء اسمعيه فحسب كوني طيبة ومحترمة وفكري بالأطفال |
Bu yüzden ağırbaşlı ve saygılı olmalısınız. | Open Subtitles | لذا عليكم التصرّف بكرامة واحترام |
Ve maymun kardeşi Akut, ona nazik ve saygılı davrandı. | Open Subtitles | وأخوه القرد (أكوت) كان يعامله بعطفٍ واحترام |
Ve maymun kardeşi Akut, ona nazik ve saygılı davrandı. | Open Subtitles | وشقيقه القرد، (آكوت) عامله بلطف واحترام |
ve saygılı. | Open Subtitles | واحترام |
Farklı bir düşünme şekli, fakat bence çok güzel. Çünkü "siz-biz" veya "engelli-engelsiz"e kıyasla, kesinlikle çok daha fazla birliktelik sağlıyor ve hayatın kırılganlığına çok daha dürüst ve saygılı. | TED | أنها طريقة مختلفة للتفكير فيه، ولكن أعتقد أنها نوع من الجميل، لأنه من المؤكد الآن أكثر شمولاً من بنا-مقابل-منهم أو قدراتهم-مقابل--المعوقين، وأكثر بكثير من صادقة ومحترمة هشاشة الحياة. |
Yani, lütfen, şahane görünün ve saygılı olun. | Open Subtitles | لذا يرجى، أن _ الجميع ملكي ومحترمة. |