Bu iblis çok güçlü ve seni kaybetmeyi hem kendim için hem de diğer korudukların için göze alamam. | Open Subtitles | فهذا الشيطان قوي جداً، ولا أستطيع المخاطرة بفقدانك، ليس من أجلي بل من أجل مَنْ تحميهم |
Bir daha seni asla görmeyeceğim, adını anmayacağım ve seni düşünmeyeceğim. | Open Subtitles | إنني لن أراك مرة أخرى و لن أذكر إسمك و لن أفكر بك |
Zor olduğunu biliyorum, ama seni çok sevdiği için böyle uzun zamandır uzaktaydı ve seni çok özledi. | Open Subtitles | أبى فعل هذا لأنه مجنون بكِ و لقد كان بعيداً لفترة طويلة و اشتاق إليك بشدة |
Kim olduğunu bilmiyorum ve seni incitmeye gelmedim. | Open Subtitles | أنظر, أنا لا أعرف من أنتَ و لكنني لستُ هنا لأؤذيك |
Kırmızı elbiseyi, televizyonu, babanı ve seni düşünmekten hoşlanıyorum. | Open Subtitles | احب ان افكر بالفستان الاحمر واحب ان اشاهد التليفزيون واحب ان اتذكرك انت و والدك |
Şunu iç, acını dindirir. ve seni uyutur. | Open Subtitles | و الآن اشرب هذا، سيهدئ الألم، ويجعلك تنام |
Üç yada dört değişik yerden sisteme girebilirim... ve seni oralardan içeri sokabilirim ama mühendislik güvenlik şifrelerine ihtiyacım var. | Open Subtitles | وأجعلك تدخل من هناك لكن احتاج الى تخطيط شفرات الامنية |
Bol şans orda, Tuna. Üstüme gel ve seni anında ezeyim. | Open Subtitles | حظ سعيد هناك , يا سمك التونة أعبرني وأنا سوف أدمرك |
ve seni düşünmeden de edemiyorum. Çok acı çekiyorum. | Open Subtitles | ولا أستطيع الاستمرار بالتفكير بشأنك هذا مؤلم جداً |
Bu hayatta daha fazlası olduğunu bilmek istiyorum ve seni öldürürlerse bilemem. | Open Subtitles | أريد أن أعرف أنه يوجد شىء أقوى من هذه الحياة ولا أستطيع معرفة ذلك إذا قتلوك |
Fakat o seni bizden alacak ve seni bir daha göremeyeceğiz! | Open Subtitles | كل شيء بخير و لكنها. ستأخذك بعيداً عنا و لن نراك مجدداً |
Fakat bir daha buralarda dolanırsan, bunu kızıma bir tehlike olarak görürüm ve seni öldürmek için başka seçim şansım olmaz. | Open Subtitles | و لكن إذا ظهرت هنا مجدداً سأعتبرك خطراً على حياه أبنتي و لن يكون لدي خياراً سوى قتلك |
Bence sen yalnızsın. Buradan çok geçerim ve seni görürüm. | Open Subtitles | اعتقد انك وحيدة اننى اراقبك منذ فترة و لقد لاحظت... |
Neden Sam ve seni çağırdım sandın? | Open Subtitles | لماذا تظنني قمتُ بتجنيدك أنتَ و (سام) بالأصل ؟ |
Neden bu kasabanın Zoe ve seni desteklemediğini bilmek istiyor musun? | Open Subtitles | كنت تريد أن تعرف لماذا هذه البلدة لم تصوتمن اجلك انت و وزوي؟ |
Şunu iç, acını dindirir. ve seni uyutur. | Open Subtitles | و الآن اشرب هذا، سيهدئ الألم، ويجعلك تنام |
Kardeşin benim dostumla evli ve ben seni bizzat bir çöp yakma fırınına sokacağım ve seni yavaş yavaş yakacağım eğer bu işi beceremezsen! | Open Subtitles | تزوجت شقيقتك مستشاري وسأرميك شخصياً في المرمد وأجعلك نحترق حتى تتحمص |
İstediğin düelloyu zamanı gelince yapacağız ve seni yok edeceğim. | Open Subtitles | عندها. سوف تحصلين على مبارتك وأنا سوف أدمرك |
Yarın sabah seni alacağım ve seni Century City'ye götürüp bir avukatla tanıştıracağım. | Open Subtitles | حسنا؟ غدا سأمر عليك و أخذك إلى سينتري سيتي و أقدمك إلى المحامي الخاص بي |
Çünkü bu acımasız ve seni etkileyecek, ve hiçbir şey değişmiyor gibi görünecek. | Open Subtitles | لأنّ هذا قاسٍ , و يؤثّر بك و يبدو كأنّ شيئاً لم يتغيّر |
Dogmatik sadakatini geliştireceğim ve seni bir koçbaşına çevireceğim. | Open Subtitles | أنا ساعمل للبناء على الاخلاص العقائدي الخاص بك وساجعلك كبش مبرح الضرب جسمك سوف يتحول |
Her gün kendine durmadan babanın geri geleceğini ve seni bu bok çukurundan kurtaracağını söylemek. | Open Subtitles | وبكل يوم تقول لنفسك أن والدك سيعود ويأخذك بعيداً عن مكب القمامة هذا |
Sana daha fazla sıkıntı eklemek istemiyorum, ancak buraya gelsen ve seni görsem iyi olacak. | Open Subtitles | لا أريد أن أزيد أعبائك لكننى أود أن أحضر وأراك |
ve seni ömür boyu hapse yollarım. | Open Subtitles | وأزجّ بك في السجن مدى الحياة! |
ve seni soyup, kızarmış ekmek gibi yağlamak istiyorum. | Open Subtitles | و كم أود أن أجردك من ملابسك و أدهنك بالزبدة كشريحة خبز رائعة |