ويكيبيديا

    "ve sevdiğim" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • واحبه
        
    • وأحبه
        
    • وأحبها
        
    • و أحبهم
        
    • وأحبهم
        
    • وأحبّها
        
    • من أحب
        
    • التي أحببتها
        
    Burası benim bildiğim ve sevdiğim Dewey Ondalık sistemine göre değil. Open Subtitles انه ليس نظام ديوي ذلك النظام الذي اعرفه واحبه هل تعمل هنا؟
    Tiyatro insanı olarak tiyatro ile ilgili bildiğim ve sevdiğim şey, izleyiciler geldiğinde ve kuşkularını bir kenara bıraktıklarında, erkeklerin veya kadınların kafalarında çim taçları ile salındıklarını gördüğünde, ağaçlı çayırlığa düştüğünüzü bilirsiniz. TED وكوني فنانة مسرحية, وما اعرفه واحبه بشأن المسرح هو انه عندما يأتي الجمهور ويؤجلوا عدم ايمانهم عندما ترى رجال أو نساء يسيرون بطبق من العشب فوق رؤوسهم تعلم أنه السافانا
    Sana bir şey göstermek istiyorum. Beyefendi size içki yolladı. Tanıdığım ve sevdiğim Aidan'ı görmek ne hoş. Open Subtitles أريد أن أريك شيئا ما هذا السيد أرسل لك شرابا سعيد جدا أن أرى أيدن الذي أعرف وأحبه وقد عاد لسابق عهده
    İşte bu bildiğim ve sevdiğim Zhu Zin. Open Subtitles الآن، هذه هى (زوزين) التى أعرفها وأحبها
    Ben değişmezsem güvendiğim ve sevdiğim insanlar da değişmez diye düşünmüştüm. Open Subtitles إعتقدتُ أنه إذا لم أتغير الناس التي أثقُ بهم و أحبهم لن يتغيروا أيضًا
    İstersen bana deli de ama tanıdığım ve sevdiğim insanları bu nefretten kurtarabileceksem seve seve ölürüm. Open Subtitles حسنا، سمني مجنونة، لكني مريدة للموت إن كان يعني منع مجموعة كاملة من الأشخاص الذين أعرفهم وأحبهم من أن يقضى عليهم باسم الكره.
    İşte bildiğim ve sevdiğim o soğuk bakışlar. Open Subtitles تلكَ هي الحالة الباردةُ التي أعلمُها وأحبّها.
    ve sevdiğim herkesle bir yıl daha geçirmek, beni mutlu eder. Open Subtitles و لدي سنة أخرى أقضيها مع من أحب ,لذا ,أنا بخير.
    Benim için şehir planlamacı olmak yaşadığım ve sevdiğim şehri tamamıyla değiştirebilmek anlamına geliyordu. TED بالنسبة لي، أن أصبح مخططة مدن كان يعني أنني أصبحت قادرة على عمل تغيير جذري في مدينتي تلك التي أحببتها وعشت فيها.
    İşte bu bildiğim ve sevdiğim Caffrey. Open Subtitles ذلك (نيل كافري) الذي اعرفه واحبه
    İşte bu bildiğim ve sevdiğim Caffrey. Open Subtitles ذلك (نيل كافري) الذي اعرفه واحبه لنذهب
    İşte benim tanıdığım ve sevdiğim adam. Open Subtitles هذا هو الرجل الذي اعرفه وأحبه.
    Tanıdığım ve sevdiğim herkes öldüğümü sandığı için öyle kalmaya karar verdim. Open Subtitles وطالما أن كلّ شخص أعرفه ...وأحبه ظنّ أنني كنت ميتا قررت أن أبقى على تلك الصورة...
    İşte tanıdığım ve sevdiğim katil. Open Subtitles ها هو القاتل الذي أعرفه وأحبه.
    Bildiğim ve sevdiğim Violet bu işte! Open Subtitles هذه (فايلوت) التي أعرفها وأحبها
    Ve tanıdığım ve sevdiğim bütün insanlar, bu atlı karıncanın üzerindeydi. Open Subtitles و كل الناس الذين أعرفهم و أحبهم والجميع كانوا يركبون تلك اللعبة
    Değer verdiğim ve sevdiğim insanlar. Open Subtitles أناس أهتم بأمرهم وأحبهم
    Çünkü tanıdığım ve sevdiğim Marian bu değil. Open Subtitles -لماذا؟ لأن هذه ليست (ماريان) التي أعرفها وأحبّها
    Öfkeli bir insanım, çocuklarımı, işimi ve sevdiğim herkesi incitiyorum. Open Subtitles أنا إنسانة عصبيّة, وقد آذيت أطفالي وعملي وكل من أحب
    Hücre arkadaşlarıma elveda dedim ve sevdiğim kadınla buluşmak için ayrıldım. Open Subtitles ودّعت أصدقائي بالزنزانة، ورحلت مع المرأة التي أحببتها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد