Ama çoğumuzun bir rozeti ve silahı yoktu. | Open Subtitles | اغلبنا فقط ليس لديه شارة وبندقية |
Hayır, hadi ama telefonu yere bırak. ve silahı da. | Open Subtitles | لا, هيا, ضع التليفون جانبا والمسدس ايضاً |
Şu eleman ve silahı falan filan. | Open Subtitles | الرجل والمسدس وكل شيء |
O ve silahı. Silahta dünyalar kadar tecrüben olabilir. | Open Subtitles | هو ومسدسه ، يمكن أن يكون الأكثر خبرة في استعمال المسدس |
- Hayır ama cüzdanı ve silahı arabada. | Open Subtitles | لا، لكنني وجدت محفظته و مسدس بالقرب من السيارة. |
Tüfek saçması ya da değil, kendini öldüren herkeste gördüğüm adam kendini vurur ve silahı düşürür, değil mi? | Open Subtitles | خردق أو لا كل الحواديث التي رأيتها الرجل يقتل نفسه و المسدس يقع من يده صحيح ؟ |
ve silahı bu elinde miydi? | Open Subtitles | والمسدس كان فى يده؟ |
John Ansell, baş yardımcısı İspanyol adam, zümrüt yüzüğü ve silahı aldı, onları eski bir rom fıçısına koydu, ve eğer gemi ele geçirilirse diye onu gömdü. | Open Subtitles | قام المُساعد ( جون آنسيل ) بالهرب من رجل الحرب الأسباني وأخذ معهُ الخاتم الزُمرُدي والمسدس ووضعهم تحت برميل مُهشم وقديم |
Sen beni aradığında o yanımdaydı ve silahı başıma dayalıydı. | Open Subtitles | عندما إتصلت ,كان معي ومسدسه مصوب نحو رأسي |
Bıçak yoktu, yatağın diğer yanında sadece kendisi ve silahı vardı. | Open Subtitles | لم يكن هناك سكين فقط هو ومسدسه بجانب سريركِ |
Ama bu babasından istediği parayı ve silahı açıklamıyor. | Open Subtitles | لا زال لا يوجد سبب لتسأل والدها للمال و مسدس ما الذي تتحدث... |
Bu imkansız. Sadece bir "buz kurşunu" donmuş su olarak ve "silahı" silah olarak tanımlarsın. | Open Subtitles | حسنا، هذا إن عرّفنا "رصاصة جليدية" كماء متجمد و"مسدس" بالمعنى الحرفي. |
İntiharı cinayet gibi görünüyor ve silahı da sen satın almışsın. | Open Subtitles | انتحاره يبدو كجريمة قتل أكثر فأكثر و المسدس يعود لك |
O rozeti ve silahı çöpten aldım. | Open Subtitles | لقد أخذت الشارة و المسدس من القمامة أقسم لك |