Bir bodrum dolusu arı var ve Ted, Bay Cootes'la az kalsın kavga ediyordu. | Open Subtitles | لدي قبو مليء بالنحل وتيد كاد ان يتعارك مع سيد كوتس |
Eski dostlar turuncu Glen ve Ted. | Open Subtitles | المليمتر، زنجبيل كبير السن كبير غلين وتيد. |
Onlar, üçüncü sınıf bir Cheech ve Chong ya da Bill ve Ted gibi geri zekalıkonuşmalaryapan bir çift esrarkeş. | Open Subtitles | اثنين من الاغبياء اصحاب المؤخرات النتنة من الدرجة الثالثة مثل " تشيس وتشونج " " او بيل وتيد " |
Selam hayatım. Bob ve Ted'i hatırlarsın. Korktuğumuz gibiymiş. | Open Subtitles | مرحبا حبيبتى, انتى تتذكرين بوب و تيد اخشى انه كما تخوفت |
Oh, tamam, Ayakkabılarımın müthiş olduğunu ve Ted'in onlara bayılacağını söylemek istemiştim sadece. | Open Subtitles | حسناً .. اريد ان اقول انهم رائعين جداً و تيد سوف يحبهم |
Tamam, Robin, sen ve Ted çiçekçiye gidiyorsunuz. | Open Subtitles | حسناً .. روبن انتِ و تيد اذهبوا إلى بائع الزهور |
Bebek her an gelmek üzereymiş ve Ted onu terk etmiş. | Open Subtitles | طفلها سيولد في أي وقت وتيد هجرها للتو |
Ayrıca, o ve Ted çoktan yatağa girmişlerdir. | Open Subtitles | إضافةً إلى، هو وتيد في السريرِ. |
Sen ve Ted 6 ay önce ayrıldınız. | Open Subtitles | أنتي وتيد انفصلتما قبل أكثر من ستة أشهر |
Sen ve Ted'in tekrar birlikte olduğunuza o kadar sevindim ki. - Evet. | Open Subtitles | أنا سعيدةٌ جداً لأنك وتيد عدتما لبعضكما |
Whoopi Goldberg ve Ted Danson gibi. | Open Subtitles | مثل علاقة ووبي غولدبيرغ وتيد دانسن |
Sosyal adalet komedyeni olarak, amacım bu kindarları dönüştürmek, çünkü çok şeyden nefret ettikleri için olumsuz sonuçlar doğuruyorlar. Irkçılık, şiddet ve Ted Nugent gibi. | TED | وكممثلة كوميديا العدالة الإجتماعية، هدفي هو تغيير هؤلاء الحاقدين، لأنهم يكرهون الكثير من الأشياء، الشيء الذي يقودُ إلى نتائج سلبية، مثل العنصرية والعنف وتيد نوغنت المغني والموسيقى والناشط السياسي الأمريكي. |
ve Ted'in Walter'a 20 papel borcu var! | Open Subtitles | وتيد يدين لولتر ب20 دولارا |
Bill ve Ted'in galasında da bunu söyledin. | Open Subtitles | ؟ هذا بالضبط ما قلته خلال افتتاحية (بيل وتيد) |
ve Ted de yemekte olacak. | Open Subtitles | وتيد سيحضر أيضاً |
Tamam, Robin, sen ve Ted çiçekçiye gidiyorsunuz. | Open Subtitles | حسناً .. روبن انتِ و تيد اذهبوا إلى بائع الزهور |
Evet, iki polis memurunuzla temas halinde olmaya çalışıyorum, Greg Michaels ve Ted Crichton. | Open Subtitles | أجل ,انا احاول ان اصل الى شرطيين من عندكم غريغ مايكلز و تيد كريكتون |
Fred Grandy, Amy Brenneman ve Ted Kaczynski'nin tahsil gördüğü okul. | Open Subtitles | مدرسة الام لـ فريد غراندي آيمي برينمان و تيد كزانسكي |
Bence bizim ve Ted'in alakası, aslında bunu kabul etmek ve esas olarak dinlemeyi öğrenmektir. | TED | وأنا أظن أننا نحن و"تيد" لنا صلة وثيقة لتبني هذه الفكرة وتعلم كيفية الاستماع، بشكل أساسي. |
Yaklaşık altı yıldır. O ve Ted binaya taşındığından beri. | Open Subtitles | حوالى 6 سنوات, منذ أن انتقلوا هى و"تيد" للمعيشة فى العمارة |
Brezilya'nın hayvan aileleri, Barrie ve Ted'in onların hayatına girmesine içtenlikle izin vermişlerdi. | Open Subtitles | عائلات "البرازيل" الحيوانية "سمحت لـ"باري" و"تيد بمشهد مميّز داخل حيواتهم |