Sadece David ve Tom yerine Daisy ve Tina'mız olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | ما أحاول قوله بدلا من ديفد وتوم سيكون لدينا ديزي وتينا |
Kevin ve Tom'u alıp bir saat içinde buluşma noktasına gel. | Open Subtitles | احصل على كيفن وتوم وتلبية في بقعة طبيعية في ساعة واحدة. |
Drew Endy ve Tom Knight tarafından yönetiliyor. ve birkaç çok parlak insan tarafından. | TED | والذي يترأسه هو درو إندي وتوم نايت وقليل آخرون من الأفراد الأذكياء. |
O ve Tom Central Park'a yukarıdan bakan bir teras katı satın aldılar. | Open Subtitles | هي و توم سرعان ما اشتريا شقة علوية تطل على حديقة سنترال بارك |
Tüm bu sürede bizi sorguladılar, Riley'i ve Tom Card'ı sordular. | Open Subtitles | لقد كانوا يستجوبونا طوال الوقت يسألون عن رايلي و توم كارد |
Ve şunu öğrenmeye çalıştım, çirkin Jerry ve Tom'un daha çekici kardeşlerine yardımı dokunacak mı? | TED | وكان السؤال هو، هل سيساعد جيري القبيح وتوم القبيح على توجهاتهم، أخوة أكثر جاذبية؟ |
Hala Mondale'i aday gösteren Jerry Brown ve Tom Hayden'in ülkesi. | Open Subtitles | بلاد جاري براون وتوم هايدن والتي ترشح مونديل |
Sevgili dostlar, buraya Meryl ve Tom'u bu mutluluk dolu günde sevgilerini ilan etmek ve en kutsal bağ olan evlilik bağı... | Open Subtitles | أحبائى,نحن نجتمع لعقد قران ميرال وتوم ..وهم هنا لإتمام الحب بينهم .ولم الشمل بالرباط الأبدى |
Sevgili konuklar, MeryI ve Tom'u bir araya getirmek için toplanmış ...onlar bugün önümüzde duruyorlar hepimizin önünde kutsal bağ ile aşklarını dile getiriyorlar kutsal bağ-- | Open Subtitles | أحبائى,نحن نجتمع لعقد قران ميرال وتوم ..وهم هنا لإتمام الحب بينهم .ولم الشمل بالرباط الأبدى |
Ray ve Tom arkadaşlar ama sadece gerçeği bulmak için buradayız, değil mi? | Open Subtitles | راي وتوم أصدقاءَ، لَكنَّنا فقط نَظْر للحقيقةِ هنا، أليس كذلك؟ عظيم. |
ve Tom korkusuzca, insanların başkalarını "kabullenme" sorununu örneklerle anlatma çabasına girişti. | Open Subtitles | وتوم أطلق العنان لنفسه بجسارة إلى مسعاه لتوضيح المشكلة البشرية: لكي يحظي بأهتمامهم. |
ve Tom'a ulaşmak bazen... öyle güç ki. | Open Subtitles | وتوم يبدو أنه صعب أصل أفهمه في اوقات كثيره |
Bunun sizlerin planladığı bir... oyun olmadığını... ve teknede bir yerde gülmediklerini ve Tom'un hayatta olduğunu? | Open Subtitles | ؟ كيف اعلم انها ليست مزحه ربما انتم في مكان ما تضحكون وتوم ما زال حياً؟ |
Geçen mart, Leslie Knope ve Tom Haverford'un tutkulu ama nazik bir şekilde öpüştüklerine tanık oldum. | Open Subtitles | في شهر مارس الماضي لقد شهدت ليزلي نوب ، وتوم هافرفرد تشاركا قُبله مليئه بالعاطفة |
Senin ve Tom'un en büyük hayranlarınızdan biri, "Dünyadaki Cennet" müzikaliniz için | Open Subtitles | هو نصير ضخم لك وتوم يفكّر الجنة على الأرض |
Sadece birkaç dolarlık bir ticaret hacmi olan bir şirket ve Tom hisse senedi ile uğraşacak biri değil. | Open Subtitles | ما هي الا لبضع الدولار المتداولة وتوم حد ذاته لا تعرفني تشترك التي لا تناسب له. |
Bayanlar baylar, bu Charles ve Tom'un ilk Arındırma'sı olacak. | Open Subtitles | السيدات والسادة، وهذه هي تشارلز وتوم لأول بهم. |
Mary Jo ve Tom herhangi birinin tanışabileceği en hoş insanlardı. | Open Subtitles | ماري جو و توم الطف أشخاص يمكن لأحد أن يقابلهم |
Merak ediyordum da, aileni ve Tom'u aradın mı? | Open Subtitles | أنا فقط أتساءل هل اتصلتِ بعائلتكِ و توم ؟ |
İkinci çift Melissa ve Tom Taylor, Oregon'dandı. | Open Subtitles | الثنائي الثاني ميليسا و توم تايلور من أوريغون |