Yıldız oluşumu için, büyük bir gaz ve toz bulutunun çökmesi gerekir. | TED | لتشكيل النجم، يلزمك كرة كبيرة من الغاز و الغبار لتنهار. |
Pluto ötesinde uzay aşırı seyrelmiş gaz ve toz karışımdan oluşmaktadır. | Open Subtitles | ما وراء كوكب بلوتو ، والفضاء هو كوكتيل من الغاز و الغبار المخفف بشدة |
Birkaç yüz milyar yıldızdan ve geçmişteki ve gelecekteki yıldızların maddesi olan gaz ve toz bulutlarından oluşan Samanyolu Galaksimiz ve bunlara eklenen yaklaşık yüz milyar başka galaksi; sayısız milyarlarca ve trilyonlarca gezegen, uydu ve kuyrukluyıldız da dahil, tüm bunlar gerçekte var olanın yalnızca yüzde beşine tekabül ediyor. | Open Subtitles | مجرتنا درب التبانة مكونة من بضع مئات مليارات النجوم بالإضافةِ لسُحبِ الغاز و الغبار |
Maalesef ki bu yıldız sistemi kaya ve toz dolu. | Open Subtitles | ولسؤء الحظ .. ذلك النظام الشمسي مملوء بالكامل بالصخور والغبار |
Uzaya muazzam miktarda gaz ve toz saçarak devasa bir nebula oluşturacak. | Open Subtitles | وستقذف بكميات هائلة من الغاز والغبار الى الفضاء،لتتشكل على هيئة سُدُم عملاقة |
Kıyafeti buruşmuştu, kravatı bir yandaydı. Her yanı kir ve toz içindeydi, yüzü bile. | Open Subtitles | ملابسه ملخبطة,والكرافتة على احد الجوانب والتراب والأوساخ على كل جسمه حتى على وجهه |
Burası misafir odası ama hiç misafirimiz olmadığı için her yer küf ve toz içinde. | Open Subtitles | هذه هي غرفة النوم الرئيسية للضيوف. لكنها متسخة و مليئة بالغبار لأنه لم نستقبل ضيوفاً أبداً. اعذريني. |
Sıcak ve toz ses tellerini bozuyor, komutanım. | Open Subtitles | الحر و الغبار يا سيدى يؤذيان الحنجره |
Birleşik Devletler boyutundaki çöl tüm dünya üzerindeki en büyük kum ve toz kaynağıdır. | Open Subtitles | *إنهابحجم*الولاياتالمتحدة، و أكبر مصدر للرمل و الغبار في العالم أجمع. |
Nem ve toz ciğerlerin düşmanıdır. | Open Subtitles | الرطوبة و الغبار مؤذيان للرئتين |
Sıcaklık ve toz o kadar etkiliydi ki, kameram dokunulmayacak kadar sıcak oldu ve çalışmayı durdurdu. | TED | كانت الحرارة والغبار منتشرة لدرجة أن آلة الكاميرا الخاصة بي أصبحت حارة جداً و يتعذر علي مسكها فتوقفت عن العمل. |
Külleri ve toz bulutunun Gök yüzünü sardığını gördük, başka seçeneğimiz yoktu. | Open Subtitles | رأينا الرماد والغبار مثل السحابة في السماء ولم يكن لدينا الخيار |
Güneş'imiz gibi 1 milyon 600 bin km genişliğinde bir yıldızın oluşması için Güneş Sistemi'mizin 100 katı büyüklüğünde bir gaz ve toz kümesi gerekir. | Open Subtitles | ولكى تُكوِّن نجم كالشمس والتي تبعد مليون ميل عنا تستهلك مجموعة من الغاز والغبار |
Arkeoloji sadece kazı ve toz toprakla ilgiliydi. | Open Subtitles | علم الآثار يدور حول الحفريات والتراب |
Hep kum ve toz yüzünden. | Open Subtitles | بسبب الرمال والتراب |
Çünkü kainat sıradan bir teleskop ile göremeyeceğiniz... gaz ve toz bulutları ile kaplıdır. | Open Subtitles | لأن الكون مليء بالغبار والغاز الذي لا يمكنك مشاهدته بالتلسكوب التقليدي، |
Her kağıt, fotoğraf, kitap, hafıza aygıtı ve toz yumağı parçası senin olacak. | Open Subtitles | ...كل قطعة من الورق، صورة، كتاب محرك أقراص الفلاش، و الأرنب المليء بالغبار سيكون ملككِ |