Acı ve zevk bir elmanın iki yarısı gibi değil mi? | Open Subtitles | ولكن أليس الألم والمتعة وجهان لعملة واحدة؟ |
Piercing acı ve zevk demektir. | Open Subtitles | موضوع الثقب يتعلق بالألم والمتعة |
İki şeyde ustayımdır: Kızlara acı ve zevk vermekte. | Open Subtitles | انا استاذ فى شيئين الالم والمتعة للبنات |
Bütün dopamin bazlı isteme sistemi kontrolü ele geçiriyor ve zevk sisteminin tamamını raydan çıkarıyor. | TED | بحيث نظام الحاجة والدوبامين ، يسيطر وينحرف عن أي من أنظمة المتعة. |
Belki size yarattı var sizin talipleri başka biridir kendi kişisel kazanç ve zevk için. | Open Subtitles | ربما هذا أحد آخر استحضرتيه للعواقب الشخصية و المتعة |
Bu sırlar, yasaklar ve zevk üzerine deneysel bir film yapmamı sağladı. | Open Subtitles | تلك الثقة جعلتني أريد ان انتج فيلم تجريبي حول الخطيئة والنشوة. |
güç ve zevk arzuluyorlar. | Open Subtitles | انهم يشتهون السلطة والمتعة |
Suç ve zevk ilişkisi, kulağa hoş geliyor. | Open Subtitles | "الجريمة والمتعة" , ذلك يبدو جيداً. |
Aşk ve mahremiyet ve zevk... | Open Subtitles | .. المودة والألفة والمتعة |
İş için ve zevk için. | Open Subtitles | - للعمل والمتعة. |
Bu ev iş ve zevk için. | Open Subtitles | .والمتعة ... |
Ve insan beyini uyarılmaya ihtiyaç duyar yoksa körelir. ve zevk merkezi gerçek anlamda küçülür. | Open Subtitles | العقل البشري يريد محفزات أو يتوقف عن النمو و مركز المتعة سوف يتقلص تدريجياً |
O daima acı ve zevk içindi. | Open Subtitles | كان الأمر متعلق دائما بالألم و المتعة |
İyi bir seks, zevk vermek ve zevk almakla ilgilidir. | Open Subtitles | الجنس الجيد يتمحور حول تبادل المتعة |
Merkezi sinir sisteminde acı ve zevk tepkilerini kontrol eden doğal hormonlar mutluluk hislerine veya koşucu coşkusu denen şeye sebep olur. | TED | هذه الهورمونات الطبيعية، التي تتحكم في ردود فعلنا تجاه الألم و المتعة في النظام العصبي المركزي، كفيلة بمنح شعور من النشوة أو ما يسمى غالبا بـ"نشوة العداء". |
Acı ve zevk hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحدث من الألم والنشوة. |