ويكيبيديا

    "verdik" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أعطيناه
        
    • قمنا
        
    • أعطيناها
        
    • أعطيناك
        
    • أعطيناهم
        
    • دفعنا
        
    • اعطينا
        
    • قدمنا
        
    • اتخذنا
        
    • لقد أعطينا
        
    • أخذنا
        
    • قررنا
        
    • قطعنا
        
    • جعلنا
        
    • أطلقنا
        
    Çok ağrısı vardı, biz de uyumasına yardımcı olacak birşey verdik. Open Subtitles كان يعاني من ألم كثير، لذا أعطيناه شيء ليساعده على النوم
    Onlara arabaları verdik ve günlük yaşantılarında kullanmalarına izin verdik. TED و قمنا بإعطائهم السيارة وسمحنا لهم بقيادتها في نشاطاتهم اليومية.
    Hiçbir koşul olmaksızın bunu ona verdik. Open Subtitles و أننا أعطيناها إياه بصورة مطلقة و بدون أى قيود
    Haziranda malı sana verdik. Yüzde yüz saf maldı. Open Subtitles فى يونيو عندما أعطيناك المخدر كان مذاقه مئة بالمئة صافي
    Eğer evet derlerse, daha önce onların yapıp bizim parçalarına ayırdığımızı verdik. TED إذا كانت إجابتهم نعم ، أعطيناهم التي بنوها سابقاً ، وفككناها .
    Burada kalmak için para verdik. Bizi böyle dışarıda bırakamazlar. Saçmalık. Open Subtitles لقد دفعنا أجرة هذه الغرفة لا يمكنهم أن يبقونا في الخارج
    Biz insanlara, onların triptofan seviyelerini etkileyen bu iğrenç taddaki içeceği verdik. TED فقط اعطينا الناس هذا الشراب كريه الطعم و الذي اثر على مستوى التربتوفان لديهم
    Bu eğitimi binlerce kör ve görebilen, değişik geçmişlere sahip neredeyse 40 değişik ülkeden insana verdik. TED لقد قدمنا تمارين تنشيط لعشرات الآلاف من الأشخاص العمي والمبصرين من جميع الخلفيات في ما يقارب 40 دولة.
    Polise bildirinceye kadar, orada bırakmaya karar verdik. Open Subtitles اتخذنا قرارا بتركها هناك حتى نتمكن من الإبلاغ عنها
    Herhangi bir araştırmamda kullandığımdan daha yüksek bir doz verdik ona. Open Subtitles لقدْ أعطيناه أساساً جرعاً أكثر مما أخذته أياً من مشاريع دراستي
    Ama ona göre, biz ona bir tavsiye verdik. TED لكن إلى ذلك الشخص ربما أعطيناه بعض النصيحة
    Araştırdık. Hastalığa yakalanan kişilerin partnerlerine nasıl korunabilecekleri üzerine tavsiyeler verdik. TED قمنا بأبحاث. وقدمنا إرشادات لشريكات الرجال المُصابين حول كيفية حماية أنفسهنّ.
    Sonra eski bir Volkswagen'in motorunu çıkarıp, arabayı ateşe verdik. Open Subtitles لذا قمنا بإخراج محرك سيارة فلوكسواجن قديمة وأشعلنا فيه النار
    Belki de ona en başta fikri biz verdik. Open Subtitles ربما نحن أعطيناها الفكرة فى المركز الأول
    Ona normal ilaçlardan verdik, yine de öldü ve bu hiç sürpriz olmadı. Open Subtitles أعطيناها الأدوية العادية لكن.. لا عجب أنها ماتت
    Sana ayak kremini yüz yıkama kremi diye verdik. Open Subtitles ياربى, نحن أيضا أعطيناك كريم القدمين على أنها للوجه.
    Damardan geri verdik, tamam? TED لذا نحن أعطيناهم ذلك من خلال الوريد، صحيح؟
    Burada kalmak için para verdik. Bizi böyle dışarıda bırakamazlar. Saçmalık. Open Subtitles لقد دفعنا أجرة هذه الغرفة لا يمكنهم أن يبقونا في الخارج
    Her istasyona daha çok para kazanabilmeleri için ilaveden birbuçuk dakika verdik. TED وقد اعطينا كل محطة نصف دقيقة اكثر للاعلان .. لكي يحصلوا على اموال اكثر
    Diğer bir farelere pravastatin verdik TED وبينما قدمنا للفئران الأخرى البرافاستاتين.
    Bir süre burada olmayacağız ve birdenbire olduğunu biliyorum, bu sabah karar verdik. Open Subtitles سوف نختفي لفتره وجيزه اعرف ان الامر مفاجئ ولكننا اتخذنا هذا القرار هذا الصباح
    İnsanlarıma eğer saldırıya uğrarlarsa kendilerini korumaları için silah verdik. Open Subtitles لقد أعطينا لقومي بنادق لحماية أنفسهم إذا تم الإغارة عليهم
    Tum Almanlar'i ele aldik. 2'ye bolduk, Dogu Almanya'ya komunizm verdik, ve sonuc ortada. TED أخذنا كل الألمان، قسمناهم بالتقريب إلى نصفين، وأعطينا الذين فى القسم الشرقى، وترون النتائج.
    Bu yüzden Twitter'da fotoğraf paylaşımına başladığımızda konum bilgilerini kapatmaya karar verdik. TED ولهذا السبب، عندما أطلقنا الصور في تويتر، قررنا أن نستثني المعلومات الجغرافيّة.
    Şefe onu sağ salim geri getireceğimize söz verdik. Open Subtitles لقد قطعنا وعداً للزعيم أننا سنجلبه سالماً غانماً
    Ama avukatı öyle agresif ve şüpheciydi ki müvekkilini de incelemeye karar verdik. Open Subtitles لكن هذا المحامي كان عدائي جداً ومشتبه مما جعلنا نبحث أكثر خلف موكله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد