ويكيبيديا

    "veren" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الذين
        
    • التي
        
    • أسمع
        
    • الذي
        
    • تعطي
        
    • أعطى
        
    • يعطيك
        
    • أعطاك
        
    • يمنح
        
    • اعطى
        
    • أعطاها
        
    • تعطيك
        
    • سيقول
        
    • أَسْمعُ
        
    • اعطاك
        
    Bunun, tedaviye cevap veren hastaların neredeyse hepsinde olduğunu gördük. TED لقد وجدنا أنه يحدث تقريبا لكل المرضى الذين يستجيبون للعلاج.
    Sadece Honey değil, maymunların çoğu daha fazla veren kişilere gitti. TED ولكن ليس فقط هني، معظم القرود ذهبت للأشخاص الذين يمنحوهم أكثر.
    Bunu küçük prefabrik parçalarla inşa ediyoruz bunlar hava ve ışığın kontrolü bir şekilde içeri girmesine izin veren pencereler. TED ونحن بصدد بناءه مع هذه القطع الجاهزة الصغيرة وهي النوافذ التي تسمح بدخول الهواء والضوء بطريقة متحكم بها داخل المبنى
    - 19.500 oldu. Var mı 20 veren? - 20.000. Open Subtitles ـ الآن لدي مزايد بـ 19,500، هل أسمع 20 ألف؟
    Öncelikle bana heyecan veren şey, uçmanın biraz daha kişisel olacak olması. TED لشيء واحد، وهو الذي جعلني أتحمّس، أن رحلات الطيران ستصبح أكثر خصوصية.
    Gerçekten de kırmızılar; kana rengini veren de onlar. Hemoglobin akciğerlerinizdeki TED وهي حمراء فعلاً .. وهي التي تعطي الدماء لونها والهيموجلابين يعمل كإسفنجة جزيئية
    Bence bunu yapanlar Eloise Kurtz'e bu iğneyi veren insanlardı. Open Subtitles وأعتقد من فعل ذلك هو الذى أعطى ألويس هذا الدبوس.
    Bir gün uyanıp, dünyadan nefret etmeye karar veren biri. Open Subtitles إنه مجرد أحمق من الذين يكرهون العالم ماذا يحدث ؟
    Vergi veren meşru tüccarın işini azaltan çekçekçileri temsil ediyorlardı. Open Subtitles الذين يقودون التجارة بعيداً عن الأعمال المشروعة, و دافعي الضرائب.
    Ben senin altında olmak için para veren müşterilerinden değilim. Open Subtitles أنا لستُ احد عملائك الذين يدفعون لكي ليتم السيطرة عليهم
    Belkide yanlarında rahat hissettiği kendisine değer veren birilerini arıyordur. Open Subtitles فربّما تبحث عن المواساة من الشخصين الذين يهتمّان بها أكثر
    Bu durumda gino-rmous evler yapmamıza olanak veren teknoloji nedir? TED حسناً .. ماهي التكنولوجيا التي ستسمح لنا ببناء بيوت حيوية
    Bu sözü veren kendimden ne nefret ediyorum ne de korkuyorum. Open Subtitles أنا لم أخاف أو أكره نفسي التي تحافظ على هذه الوعود
    Şu İngiliz üst sınıfı ve arkadaşlarının dedikodularına büyük önem veren gazete hani? Open Subtitles الصحيفة التي تكشف الأقاويل عن الإنكليز ذوي المقام الرفيع و عن أصدقائهم ؟
    Doktor, şöyle bir insan hakkında ne düşünürsün zenginlerden çalıp fakirlere veren birisi? Open Subtitles أسمع دكتور , ماذا تعتقد حول شخص الذي يسرق من الأغنياء و يعطي للفقراء
    Kılık değiştirici için on dolar veren var mı? Open Subtitles هل أسمع عشرة دولارات لمولد بدلات التنكر؟
    Hepsi melanin çevresinde gelişir, deri ve saçımıza renk veren pigment. TED يتركز الأمر كله حول الميلانين، الصِباغ الذي يعطي للجلد والشعر لونهما.
    Birkaç fosil, tüylere rengini veren bazı molekülleri bile korumuş. TED القليل من الأحافير قد حافظت حتى على بعض من الجزيئات التي تعطي الريش ألوان.
    Ama şimdi, ona yaşama sevinci veren o çocuğu... götürüyorlar. Open Subtitles ولكن الآن الطفل الذى أعطى لها الامتلاء والفرح.. أُخذ بعيدا.
    Sana bir şey veren ölmüş insanı boş ver, geçmiş geride kaldı. Open Subtitles الشخص الميت الذي يعطيك شيء لا تهتمّي به . إنّ الماضي ذاهب.
    Sunday, zarfı veren beyefendiye konferans odasını gösterip onunla orada buluşacağımı söyler misin? Open Subtitles صنداي, هل ممكن ان تقولى للرجل الذي أعطاك المظروف انني سأقابله بغرفة الاجتماعات
    Mücadele hayata anlamını veren şeydir.Zafer değil,mücadele. Open Subtitles النضال هو ما يمنح الحياة قيمتها، لا النصر.
    O istediğinden fazlasını veren tanıdığım tek kişiydi. Open Subtitles لقد كان الرجل الوحيد الذى عرفته اعطى اكثر مما طلب لنفسه
    Ne yazık ki günlükte, aynayı veren kişinin adı yazmıyor. Open Subtitles للأسف لم تذكر مذكّراتُها اسمَ الذي أعطاها هذه المرآة.
    Sana koca dünyada istediğin kişi olabilme özgürlüğünü veren bir hap olsaydı... Open Subtitles لو كان هناك حبوب تعطيك الحرية لتكون أي شيء في هذا العالم
    800 dolar teklif edildi, teşekkürler. 800'le başlıyoruz. 900 veren? Open Subtitles هنا 800 $ , شكراً لك هنا 800 $ , من سيقول 900 $ ؟
    - Elli beş dollar, 55, 60 veren var mı ,60? Open Subtitles خمسة وخمسون دولار، 55, هَلْ أَسْمعُ 60؟
    O benim ismimi size veren kişi. Bu kaydı yapan da o zaten. Open Subtitles بالتأكيد هو من اعطاك اسمي واخترع ذلك الشريط لاتهامي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد