Şirketteki isim ortaklarından biri olan Adrian Boseman... ..müvekkilinin vergilerden kaçmasını sağlamak için rüşvet olarak 800.000 dolar aldı. | Open Subtitles | واحد من الشركاء الاسم في الشركة أدريان بوسمان، قبل رشوة قدرها 800،000 دولار ليعين زبوناً على التهرب من الضرائب |
Ben utanmıyorum, Justus. Bu para bizi ezen vergilerden geliyor. | Open Subtitles | انا لست خجلا ياجوستس هذه الاموال تأتي من الضرائب التي تسحقنا |
Şerifken maaşımın yarısı burası gibi kanundışı barlardan tahsil ettiğim vergilerden geliyordu. | Open Subtitles | حين كنت عمدة كانت نصف مصروفات المنزلية كانت من جمع الضرائب الغير قانونية كهذه |
- vergilerden gelen paranın bir milyon dolarını anti-biyolojik terör programına ayıracağını açıkladı. | Open Subtitles | أعلنت خططها بوضع أموال دافعي الضرائب للعمل عن طريق تخصيص مليار دولا لمكافحة برنامج الإرهاب البيولوجي |
Bunun anlamı. Bu isteğe göre 3 milyon dolarlık mülkün vergilerden ve harcamalardan kalan kısmı | Open Subtitles | يعني بأن ملكية الثلاثة ملايين دولارات بعد النفقات والضرائب |
Biraz para kazandığınızda, nasıl oluyorsa... yüksek vergilerden yırtıyorsunuz. | Open Subtitles | و بعدها إذا قمت بصنع بعض النقود لقد أصابتك الضرائب الكبيرة |
Dün beni hapse geri yolluyorlardı, yarın ise gizli bir hesaba aktarmam için vergilerden alınan çeyrek milyon doları verecekler. | Open Subtitles | أولاً سيرسلوني مجدداً للسجن غداً يعطوني ربع مليون من أموال دافعي الضرائب في حساب مضمون |
Okullardan ya da vergilerden bahsedildiğini duyduğumuz anda,.. | Open Subtitles | انظر، عندما نسمع اشياء عن الضرائب والمدارس |
Artan vergilerden elde edilecek gelir hazineye yarayacak elbette ama onun yanında çok ihtiyacımız olan kamusal yatırımlara da gidecek ve bu sayede... bu sayede... | Open Subtitles | العوائد من الضرائب البيئية لن تعود بالنفع على الخزينة وحسب ستساعد في التنمية في البنية التحتية |
Ama satın almakta ısrar ederseniz vergilerden korunmak için satıp geri kiralama seçeneğiyle birlikte alın. | Open Subtitles | لذا إن كنت مصراً على الشراء، تأكد أن يكون لديك خيار بتوفير إعادة الاستئجار لتجنب الضرائب. |
Ama satın almakta ısrar ederseniz vergilerden korunmak için satıp geri kiralama seçeneğiyle birlikte alın. | Open Subtitles | لذا لو تصرّ على عقد هذه الصفقة، فتأكد من عرض خيار مع بند إستئجار لتجنب الضرائب. |
Babanın vergilerden kurtulmak için adına yaptırdığı ne malın varsa hepsi benim olur! | Open Subtitles | وسأقوم بأخذ كل قطعة أرض اشتراها والدك لك ليتهرّب من دفع الضرائب |
...babamın eşlerinden, vergilerden, tüm boklardan sonra.. ...geriye hiçbir şey kalmadı. Yalnızca.. | Open Subtitles | زوجاته السابقات، الضرائب وما شابة، فلم يتبقى الكثير منها. |
Bu kutsamayla da vergilerden milyarlarca dolar kazanarak yollarını buluyorlar. | Open Subtitles | من أجل هذه البركة جمعوا بلايين الدولارات من الضرائب |
vergilerden ve yargılama masraflarından kaçınmak adına... | Open Subtitles | ومن اجل تجنب دافعي الضرائب مصاريف المحاكمة الثانية |
Bizim demokrasilerimizi; küresel ekonomide kanunlardan, vergilerden, çevre ve çalışma standartlarından kaçabilen oyuncular zayıflatıyor. | TED | ديمقراطيتنا كانت تضعف بسبب الإقتصاد العالمي بسبب لاعبين بإمكانهم تجنب القوانين و الضرائب و تجنب المعايير المعتمدة للبيئة و العمل |
Çünkü vergilerden gelen paranın yarım milyon dolarını yitireceğimiz bir davaya harcamam. | Open Subtitles | لأنني لن أهدر نصف مليون دولار ...من أموال دافعي الضرائب على محاكمة خاسرة سلفاً |
Sonra bir baktım, iki çocuğum olmuş Scarsdale'de yaşıyorum ve vergilerden şikayet ediyorum! | Open Subtitles | واعيش فى الريف اشتكى من الضرائب |
Anlıyorum, siz vergilerden otlananlardansınız. | Open Subtitles | فهمت، إنكَ من المعتمدين على الضرائب |
Sanırım daha önce "Bu dünyada, hiçbirşey ölüm ve vergilerden kaçınılmaz değildir" lafını duymadın ? | Open Subtitles | العبارات ليست مالوفة لك فى هذا العالم؟ لا شئ مؤكد سوى الموت والضرائب حسناً , اعرف الأن مسروراً , لأننى استعطت المساعدة |
vergilerden dolayı bebeğim. | Open Subtitles | لأسباب متعلقة بالضرائب عزيزتي |