Bu özel vesileyle, müteşekkir sen olduğun biri için. | Open Subtitles | في هذه المناسبة الخاصة, كن شاكرا للذى انت معه. |
Bu vesileyle, Mastani'ye gecede dans etmesi emredilmekt... | Open Subtitles | و بهذه المناسبة على ماستانى الحضور للرقص |
Salonda bu vesileyle herkes bunun bir tarihi olay olduğunu anlamıştı. | Open Subtitles | حيث أدرك جميع من تواجد في هذه المناسبة "أنهم بصدد حدث تاريخي جلل |
"Bu vesileyle, Dr. Jacob Allan Freudstein... "... | Open Subtitles | بموجب هذا يتم فصل الدكتور يعقوب ألان فرودشتاين |
"Audrey, Henry ve Sarah'nın gözetimiyle ilgili olarak, vesayetin gerektirdiği tüm yasal hak ve sorumluluklarla donatmak için... bu vesileyle üç çocuğun tek himayecisi olarak... | Open Subtitles | باعتبار رعاية أودري و هينري و سارة نحدد صفة الوصاية للأطفال الثلاث و بموجب الحقوق المشروعة مسئولية الوصاية |
O da bir vesileyle yanımdaydı. | Open Subtitles | لقد وقفت بجانبي في بعض المناسبات الأخري ايضاً |
"Beşinci Mertebeden Masamichi Taira bu vesileyle Tango valisi olarak atanmıştır." | Open Subtitles | وبموجب هذا يعيّن حاكماً على مقاطعة تانجو. |
Bu vesileyle de, kendi deyimiyle "acımasız teröristlerin" eylemlerini kınadı. | Open Subtitles | استخدم المناسبة ليدين ... أفعال ما سماه ...الإرهابيون الأشرار |
Hatta böyle üzücü bir vesileyle bile olsa. | Open Subtitles | حتى في مثل هذه المناسبة الحزينة |
Bu vesileyle geceye uygun giyinmiş olurum. | Open Subtitles | اعتقد أنها ستلائم المناسبة جيدا |
O direnmeye çalıştı, ve bu vesileyle iyilik | Open Subtitles | حاول أن تقاوم، وبهذه المناسبة تفضل |
Hatta böyle üzücü bir vesileyle bile olsa. | Open Subtitles | حتى في مثل هذه المناسبة الحزينة |
Bu vesileyle birlikte dans edelim bugün... | Open Subtitles | اليوم وفى هذه المناسبة سوف نرقص سويا |
İş bu vesileyle, Japonya'nın tekrar yasal ve bağımsız bir ülke olduğunu ilan ediyoruz. | Open Subtitles | بموجب القانون نعلن استعادة اليابان كدولة شرعية ذات سيادة مستقلة |
L'Apollonide'den haberim var, ...evinizde çalışmak için gönüllüyüm, bu vesileyle kendimden bahsetmek istiyorum. | Open Subtitles | ...لقد سمعت عن بيت المتعة وأنا متلهَفة لدخول منزلك، بموجب هذا ...أعرض نفسي |
Bu vesileyle, gecenin geri kalanında yargılayıcı olmayacağıma yemin ederim. | Open Subtitles | أتعهّد بموجب هذا ألّا أتطرّق لنقد لبقيّة الأمسيّة |
...bu vesileyle Eşcinsel Erkekler Sağlık Krizi'nin yöneticiliğinden atılmıştır." | Open Subtitles | فإن السيد نيد ويكس يتم استبعاده بموجب هذا من إدارة أزمة الرجال المثليين الصحية. |
Uluslararası İyiniyet Topluluğu bu vesileyle sizi özel temsilcisi olarak atıyor. | Open Subtitles | جمعية النوايا الحسنة الدولية... بموجب هذا القرار تعينك مبعوثها الخاص. |
Bu vesileyle oturumu açıyorum. | Open Subtitles | . أفتتح إجتماع النادى الثقافى بموجب هذا |
Bu vesileyle, | Open Subtitles | وفي تلك المناسبات |
Florentina'nın paralı askerleri Kutsal Topraklar'ın geri alınması karşılığında Pederiniz bu vesileyle Tanrı adına tüm günahlarınızı bağışlıyor. | Open Subtitles | يا فرسان فلورنتينا و كأجر لكم على ما بذلتموه في سبيل الأرض المقدسة وبموجب ذالك فإن الأب غفر لكم جميع خطاياكم |
Önceden iki vesileyle geldiğimizin farkında olabilirsiniz. | Open Subtitles | ربما تكونين على علم بشأن إننا .قد زرناكم في مناسبتين سابقتين |