ويكيبيديا

    "vurmaya" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ضرب
        
    • إطلاق النار
        
    • اطلاق النار
        
    • ضربي
        
    • إصابة
        
    • يضربني
        
    • لإطلاق النار
        
    • بضرب
        
    • إصابتي
        
    • بضربه
        
    • بضربي
        
    • لاطلاق النار
        
    • ضربى
        
    • بإطلاق النار
        
    • يطلق النار
        
    Bir başka şey de, çoğu tekne, belli bir hıza eriştiğinde, dalgalanmaya başlar, suyun üstünde çarpıp vurmaya başlar, ilerleyen gücün büyük bir kısmını kaybeder. TED الأمر الآخر هو، معظم القوارب، حين تصل سرعة معينة، وتمشي على الأمواج، تبدأ في ضرب وصفع سطح الماء، والكثير من الطاقة تضيع وهو يتقدم للأمام.
    Veya bir dükkanı soymaya ya da bir rahibeyi vurmaya karar verirse? Open Subtitles وماذا لو قرر أن يغش محل خمور أو إطلاق النار على راهبة؟
    Bıçak kullanan Zodiac Katili daha sonra insanları vurmaya başlamıştı. Open Subtitles قاتل الأبراج الفلكية تحول من طعن الناس الى اطلاق النار عليهم
    Bana inanma. Kızla yatmadım dedim ya. vurmaya devam et, bak ne yapıyorum. Open Subtitles أخبرتك أنني لم أضاجعها وإن إستمريتي في ضربي سأبرحك ضرباً
    Dot, sürekli ateş et. Bir at vurmaya çalış. Open Subtitles دوت أنت تستمرّين بالإطلاق محاولة إصابة حصان
    Beni öldürmek istiyormuş gibi vurmaya başladı. Open Subtitles لقد دفعني وبدأ يضربني كما لو أنه أراد قتلي.
    Benim girdiğim dövüşlerde, hiç kimse beni vurmaya çalışmıyordu. Open Subtitles في المعارك التي خضتها لم أتعرض لإطلاق النار
    Onu kesin bir noktaya yollamak, canlı arı fırlatarak bir yavru köpeği vurmaya benziyor. Open Subtitles محاولة ارساله إلي مكان معين كمحاولة ضرب كلب برمي نحلة عليه
    Hemen altımızda ilerliyorlar. Sürücüyü ayakkabımla vurmaya çalışacağım. Open Subtitles يمكنني رؤيتهم تحتي سأحاول ضرب السائق بحذائي
    Buna vuran adamdan bunu vurmaya ihtiyacım olacak. Open Subtitles سأحتاج لذلك الرجل الذي ضرب هذه، ليضرب هذه.
    Bu ülkede köpek vurmaya karşı yasalar var. Open Subtitles قانون هذه المقاطعة يمنع إطلاق النار على الكلاب
    vurmaya karar vermedikçe asla birine silah doğrultma. Open Subtitles لاتوجهي مسدسك لأحد إلا إذا كنت تنوين إطلاق النار عليه
    Birini görür görmez vurmaya hazır ol. Open Subtitles ركز فقط على إطلاق النار على واحد من هؤلاء الملاعين كلما إقترب أحدهـم أكثر إقتله
    vurmaya gerek yok. Bakın ellerimiz havada. Open Subtitles لسنا بحاجة لأن يتم اطلاق النار علينا حقا انٍظر، سنرفع أيدينا
    Bana monitörün vasıtasıyla vurmaya mı çalıştın lan? Open Subtitles هل حاولت للتو ضربي من خلال شاشة كمبيوترك؟
    Kevin, babasının birini vurmaya gittiğini düşünüyor. Open Subtitles كيفن، يعتقد صراحة بأن والده بعيدا من إصابة أحد
    İstekayla bana vurmaya çalışan o adamı... Open Subtitles أخرجت ذلك الرجل في البار الذي كان يضربني فيه
    Gelecek yaz fil vurmaya gitmek isteyecekler. Open Subtitles الصيف القادم سوف يذهبون لإطلاق النار بعض الأفيال
    Şimdi de, 40 tonluk erkekler birbirlerine vurmaya başladı. Open Subtitles وها قد بدأ الذكور بوزن الـ 40 طناً بضرب أحدهم الآخر.
    İstedi ama vermedi ve o kurşuna gelince gerçekte beni vurmaya çalışmıyorlardı. Open Subtitles لقد أراد ذلك، لكنه لم يفعل وتلك الرصاصة لم يكونوا يريدون إصابتي
    vurmaya devam et ve kafataslarını yamyassı et. Open Subtitles لذا، عليك الاستمرار بضربه إلى أن تحطم جمجمته
    Senin gibi birine asla bakmaz dedim ve sinirlendi ve bana vurmaya başladı. Open Subtitles أخبرته أنّها لن تنظر إلى شخص مثله فأصابته نوبة غضب ، وقام بضربي
    Adamların iki polisi vurmaya hazır değillerse eğer onlara silahlarını derhal kılıflarını koymalarını söyle. Open Subtitles الان حتى رجالك جاهزون لاطلاق النار على شرطيين, قل لهم ان يخفضوا اسلحتهم الان.
    Bir ocak demiri kaptı, onunla kafama vurmaya çalıştı. Open Subtitles التقطتت قضيباً معدنياً وحاولت ضربى به على رأسى
    Ama Mr. Blonde milleti vurmaya başlayana kadar kıpırdamadılar. Open Subtitles ولكنهم لم يتحركوا إلا بعد أن بدا السيد بلوند بإطلاق النار
    Pekâlâ, burası Chris' in rehineleri vurmaya başladığı yer. Open Subtitles حسنا,هنا بدأ كريس يطلق النار على الرهائن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد