| Ama şu anda esirleri vuruyorlar ve bizim sadece tek bir silahımız var. | Open Subtitles | لكن هناك العديد من السجناء يقتلون الان وليس لدينا سوى بندقية المانية واحدة |
| Kuzey Kore'de bundan daha azı için adam vuruyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يقتلون الناس هناك لأسباب أقل بكثير |
| Sakallı adamlar tarafından yönetilen bir sürü grup etrafta aşık atıp sürekli birbirlerini vuruyorlar. | Open Subtitles | بعض الجماعات يقودهم ملتحين يقتلون بعضهم طوال الوقت |
| Her şeyi vuruyorlar, hareket eden ve küçük bir fareden büyük olan her şeyi, ve güneşte kurutuyorlar ya da tütsülüyorlar. | TED | إنهم يطلقون النار على أي شيء، أي شيء يتحرك أكبر من الفأر الصغير، إنهم يجففونه بالشمس أو يقومون بتدخينه. |
| Sence onları delikten çıkar çıkmaz vuruyorlar mıydı? | Open Subtitles | أتعتقد أنهم يطلقون النار عليهم واحد تلو الآخر عندما يخرجون ؟ |
| Gecede bir ya da iki tanesini vuruyorlar. | Open Subtitles | يقصفون واحداً أو إثنين في الليل |
| Evet, yine Cherbourg'u vuruyorlar. | Open Subtitles | نعم إنهم يقصفون شيربورج من جديد . |
| Zevk için bu zavallı kanguruları vuruyorlar! | Open Subtitles | إنهم يقتلون ! حيوانات الكنغر بهدف التسلية |
| Yürüyüşe giden adamları bile vuruyorlar. | Open Subtitles | انهم يقتلون الرجال اذا خرجوا للنزهة |
| Yürüyüşe giden adamları bile vuruyorlar. | Open Subtitles | انهم يقتلون الرجال اذا خرجوا للنزهة |
| İnsanları rastgele vuruyorlar ve yanlarına kâr kalıyordu. | Open Subtitles | كانوا يقتلون إعتباطاً بدون حساب. |
| - Sonra da birbirlerini vuruyorlar. | Open Subtitles | وبعد هذا يقتلون بعضهم |
| Herkesi vuruyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقتلون الجميع. |
| Bu savaş. Askerler vuruyorlar. Onların görevi bu. | Open Subtitles | إنها حرب, العساكر يطلقون النار إنه عملهم |
| Askerler biraz salak bu yüzden aynı zamanda anneciğin hasta olmayan kısımlarını da vuruyorlar bu yüzden annecik biraz hasta hissediyor. | Open Subtitles | الجنود هم قليلاَ تافهين لذلك هم أيضا يطلقون النار على أجزاء من جسم أمكم التي ليست سيئة وهذا يجعل أمكم تشعر بالمرض |
| Artık etraftaki herkesi vuruyorlar zaten. | Open Subtitles | حسنًا، أنهم يطلقون النار على أيّ أحد هنا بأيّ حال. |
| Sadece ağaçları vuruyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقصفون الأشجار فحسب |
| Birini vuruyorlar. | Open Subtitles | انهم يقصفون أحداً |
| Binayı vuruyorlar! | Open Subtitles | إنهم يقصفون المبنى |
| Arkandan vuruyorlar, tıpkı bazı Amerikalıların yaptığı gibi. | Open Subtitles | ثم يلتفون من حولك ويضربوك من الخلف مثلما يفعل الامريكان |
| Silahları alıp, komünist liderleri vuruyorlar. | Open Subtitles | يحملون السلاح ويضربون به زعماء الحزب الشيوعي |
| Hâlâ bizimleyseniz, bombaları duyabilirsiniz. Şehrin tam göbeğini vuruyorlar. | Open Subtitles | إن كنت معنا ربما تستطيع سماع صوت هذهـ القنابل الآن إنها تضرب (وسط المدينة) |