Bay Walling'in oğlu, böbreğini Bay Mercer'a veriyor. | Open Subtitles | وابن السيّد (والينغ) سيعطي كليته للسيّد (مرسر) |
O halde Bayan Walling'in bilgileri oraya nasıl geldi? | Open Subtitles | حسناً , وكيف فضحت (معلومات السيدة (والينغ أمام الملأ ؟ |
Naomi Walling'in kızı ile annesinin adına ölüme sebebiyet verme davasını takip etmek için kontrat imzaladım. | Open Subtitles | لقد تعاقدت معي إبنت ناومي والينغ) لمتابعة) وفاة والدتها غير المشروعة بالنيابة عنها |
Davanın düşmesini talep ettim çünkü Bayan Hewes müvekkilimle Bayan Walling'in intiharı arasında bir bağlantı bulamadı. | Open Subtitles | (لدي اقتراح للرفض لأن السيدة (هيوس لم تظهر أي صلة بين أفعال موكلي و (حادثة إنتحار السيدة (والينغ |
Bayan Hewes, müvekkilimin Bayan Walling'in özel hayatını ifşa etmesinin nedenlerini kanıtlayamaz. | Open Subtitles | السيدة (هيوس) لا تستطيع أن تثبت أن موكلي لديه أي سبب لفضح (حياة السيدة (والينغ |
Bayan Walling'in intiharındaki çevresel gerçekler oldukça şüpheli. | Open Subtitles | الحقائق التي تحيط قضية وفاة السيدة والينغ) مشبوهة بشكل كبير) |
Naomi Walling'in e-maillerinde McClaren ile kişisel bir bağlantısı olduğunu gösteren hiçbir şey yok. | Open Subtitles | حسناً لا يوجد أي شيء بمراسلات ناومي والينغ) الشخصية) (يتعلق بصلتها بـ (ماكلرين |
Naomi Walling'in yan odasında kalan? | Open Subtitles | النزيل الذي كان يسكن بالشقة (التي بجانب (ناومي والينغ |
Yargıç Naomi Walling'in dairesine girme izni verdi. | Open Subtitles | منحنا القاضي تصريح (الدخول لشقة (ناومي والينغ |
Naomi Walling'in odasına uzun saçlı bir adamın girdiğini gördüğünüzü söylediniz. | Open Subtitles | لقد قلت بأنك شاهدت رجل بشعر طويل (دخل لغرفة السيدة (ناومي والينغ |
Bayan Hewes, müvekkilimin Bayan Walling'in özel hayatını neden sızdırdığını kanıtlayamaz. | Open Subtitles | السيدة (هيوس) لا تستطيع أن تثبت أن موكلي لديه أي سبب لفضح حياة السيدة (والينغ) الشخصية |
Bu kayıt Naomi Walling'in ölümünden hemen önce kayda alınmış. | Open Subtitles | (لقد تم تصويره في إحدى فنادق (مانهاتن (قبل وقت قصير من موت (ناومي والينغ |
Bayan Walling'in trajik ölümünden dolayı derin üzüntü duyuyorum. | Open Subtitles | (وإيصالها للسيد (ماكلرين الشكر مقدم لها كذلك إنني حزين بشكل كبير على (وفاة السيدة (والينغ |
İç yazışmalar, Bayan Walling'in ticari ortaklarından şüphelendiğinizi gösteriyor. | Open Subtitles | المذكرات تشير إلى إشتباهك (بأعمل السيدة (ناومي والينغ |
Pekâlâ, özellikle, Naomi Walling'in Channing McClaren ile irtibat kurduğuna dair herhangi bir kanıt bulabilidin mi? | Open Subtitles | حسناً, على وجه التحديد هل وجدت أي دليل بأي تواصل تم (بين (ناومي والينغ و (شاينينغ ماكلرين) ؟ |
Bayan Walling'in Bay McClaren ile görüştüğüne dair hiçbir kaydımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا أي تسجيل يخص (السيدة (والينغ) و (ماكلرين |
Naomi Walling'in yasadışı faaliyet alanını anlayıncaya kadar onu yasal takibe alma niyetimiz yoktu. | Open Subtitles | ليس لدينا أي نية لتحريك (أي أمر ضد (ناومي والينغ حتى نصل لصورة واضحة عن نشاطها غير الشرعي |
Naomi Walling'in Herreshoff ile bir ilişkisi varmış. | Open Subtitles | ناومي والينغ) كان لديها) (علاقة مع (هارشوف |
Bayan Walling'in bilgileri orada nasıl yayımlandı? | Open Subtitles | وكيف إنتشرت معلومات السيدة (والينغ) الشخصية |
Naomi Walling'in bilgi sızdırmayı reddettiğini farz et. | Open Subtitles | لنفترض أن (ناومي والينغ) رفضت تسريب الباينات التي لديها |