ويكيبيديا

    "yönettiği" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إخراج
        
    • يقودها
        
    • بقيادة
        
    • تدار
        
    • بإخراج
        
    • يدار
        
    • واعٍ يحكمنه
        
    • يرأسها
        
    Ben ortam yayınıma giderken sen, Affleck kardeşlerin üçüncüsü Myron'ın yönettiği filmin sırasındasın. Open Subtitles انا انتقل من مكان إلى آخر وتاتيني العروض وأنت تقف في الطابور لـ تجارب اداء مفتوحة .. لـ مسرحية من إخراج شقيق أفليك الثالث
    Fellini'nin yönettiği bir James Bond filmindeyim sanki. Open Subtitles أشعر كأني (جيمس بوند) في فيلم من إخراج (فيليني).
    Doktorların yönettiği, doktorları düşünen hastane laflarına ne oldu? Open Subtitles حسنا، ماذا حصل للمستشفى الجديدة، التي يقودها الأطباء، وكل شيء عن الأطباء؟
    Albay Ron Samuels'ın yönettiği Mercan Yılanı diye bir ekip. Open Subtitles فريق الافعى المرجانية بقيادة الكولونيل صموئيل
    Halkın yönettiği, halkın Avrupası, demokrasiyi sınırların ötesinde genişletip derinleştiren deney, Avrupa. TED اوروبا تدار بواسطة شعبها اوروبا تمثل تجربة لتعميق و توسيع الديمقراطية بلا حدود
    Çünkü herkes çok yorgun ve Justin ilk müzik videosunu yönettiği için mutluydu. Open Subtitles لأن الجميع مُرهق ومُثار. أن يقوم جاستن بإخراج أول موسيقى تصويرية. ذلك رائع.
    Hele, beceriksizlerin yönettiği böyle bir mekanda, asla, Open Subtitles في مكــان يدار من قــبل مراهقين غير كـفؤ
    - Senin ne istediğinin bir önemi yok çünkü burası kadınların yönettiği, aklı başında bir yer. Open Subtitles لا يهم ماذا تريد لأنك في مكان واعٍ يحكمنه النساء
    Hamptons Ralph Lauren'in yönettiği bir zombi filmi gibidir. Open Subtitles قرى "هامبتون" أشبه بفيلم عن الزومبي من إخراج (رالف لورين)
    "Bize müsaade eder misin?" Leo McCarey'in yönettiği az bilinen bir filmdir. Open Subtitles هل تعذريننا" ؟" فيلم من إخراج ليو مكاري
    "Seçkin aktör ve monolog, St Clair Bayfield'in yönettiği" Open Subtitles "إخراج (سانت كلير بايفيلد) ممثل مرموقّ و مؤدي مسرحي"
    Başkan, çevreyi koruyacak çevre politikalarını savunan birinin yönettiği güçlü bir Çevre Koruma Ajansı'na inanmaya devam ediyor. Open Subtitles الرئيس لازال يؤمن بوكالة حماية بيئة قوية يقودها مؤيد لقوانين صغيرة ذكية تدعم البيئة وستحمي...
    Buradaki buz çekilmesinin incelenmesi, büyük kaşif Ernest Shackleton'ın yönettiği bir keşif gezisiyle farkında olmadan başladı. Open Subtitles بدأت دراسة انحسار الجليد هنا عفوياً في رحلةٍ استكشافية يقودها المستكشف الباكر (إيرنست شاكلتون)
    - Daniel Monroe'nun yönettiği? Open Subtitles التي يقودها (دانييل مونرو)؟
    Mikami Kardeşlerin yönettiği B sınıfı, ...Serizawa ordusuna katıldı. Open Subtitles الصف أ ، بقيادة الاخوة ميكامي لقد انظموا مع سيريزاوا
    Göreceğimiz geleceğin eğlence medyası veriye dayalı olacak ve kadınların olayları yönettiği online topluluklardan belirleyeceğimiz verilere dayanıyor olacak. TED وسائل الإعلام والترفيه التي سنشهدها في المستقبل ستكون معتمدة للغاية على البيانات، وستكون مبينة على المعلومات التي سنتأكد منها من مجتمعات الذوق على الإنترنت، حيث المرأة هي التي تقوم بقيادة النشاط.
    Emrimdeki hiç kimse Ajan Keyes'in yönettiği bu federal görev sürecini engellemeye kalkmayacak. Open Subtitles لا أحد تحت قيادتي سيعيق تقدم قوة المهمات الفدرالية "بقيادة العميل "كيز
    Ülkeyi halkın yönettiği sanrısının. Open Subtitles هي الفكرة الساذجة ان البلد تدار من قبل الامة
    Yaygın basın adını yayımlamazken siyahların yönettiği 2 gazete The Amsterdam News ve The City Sun ise şüpheli çocuklara böyle bir güvenlik sağlanmadığı için kurbanın adını yayımladı. Open Subtitles لم تقم الصحافة الرئيسية بنشر إسمها. قامت صحيفين اسبوعيتين تدار من قبل السود بنشر إسمها هما أخبار أمستردام و سيتي صن، و كانت حجتهما أن الأحداث المشتبه بهم لم يحظو بنفس الميزة
    Benim yeni ayrıldığım eski erkek arkadaşım, onun yeni ayrıldığı eski erkek arkadaşının yönettiği okulumuzda sahnelenen Grease müzikalini. Open Subtitles صديقها القديم يقوم بإخراج مسرحية تتضمن صديقي القديم
    Bunun Joel'le bir ilgisi yok ama geçen yıl yönettiği oyun hayatımın en uzun 47 dakikasıydı. Open Subtitles لستُ متحاملاً ضد (جول) ، لكنه قام بإخراج مسرحية العام الماضي ، و لقد كانت أطول 47 دقيقة في حياتي
    Firavunların yönettiği bir kulübün güvenliğini tasarlıyordum. Open Subtitles كنت مصمم الامن. لنادي يدار من قبل الفراعنة
    - Senin ne istediğinin bir önemi yok çünkü burası kadınların yönettiği, aklı başında bir yer. Open Subtitles لا يهم ماذا تريد لأنك في مكان واعٍ يحكمنه النساء
    Dünyanın en büyük beyinlerinin yönettiği, gücün dört temel taşı. Open Subtitles الأربعة من أحجار الزاوية للقوة يرأسها أعظم عقول فى العالم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد