Nasıl işlediğini öğrenene dek... bu gereksiz korku yükünü sırtımızda taşımaya devam edeceğiz. | Open Subtitles | حتى نعرف كيفية عملة نحن سنواصل حمل هذا العبء الغير ضروري من الخوف |
Ama senin yükünü değil, onu demek istiyorsan. | Open Subtitles | ليس مثل هذا العبء كما لك ، إذا كنت تعني لي. |
Daha rahatsın. Dünyanın yükünü omuzlamış gibi değilsin. | Open Subtitles | تبدو أكثر هدوءاً، كما لو أنك لا تحمل ثقل العالم على كتفيك |
Onları senden uzak tutabilirim. Bilirsin... yükünü hafifletmek için. | Open Subtitles | استطيع ان امنعهم من الأقتراب منكِ اخفف حملك .. |
Daha kötüsü de olabilirdi. Mesela gökyüzü yükünü üzerimize bırakıyor olabilirdi şu an. | Open Subtitles | يمكن أن يصبح الوضع اسوء يمكن للسماء أن تفرغ حمولتها علينا |
yükünü Rab'a bırak, o sana destek olur. | Open Subtitles | ضع عبئك على الله وسوف يحملك |
Fırtınalı havalarda, en hasta olanları seçip geminin yükünü hafifletmek için denize atıyorlar. | Open Subtitles | في الطقس العاصف يأخذون المرضى ويرميهم في البحر لتخفيف حمولة السفينة |
Neden yükünü bırakmıyor? | Open Subtitles | لما لا يضع الحقائب أرضاً ؟ |
Çocuk gibi davranıp dünyanın en ağır yükünü o taşıyormuş gibi yapabiliyor. | Open Subtitles | هي لديها الفرصة لتكون طفلة انها العبء الأكبر في العالم. |
Haftada birkaç gün gelip, kamyonetleri boşaltırsın ve Cherie'ye yardım edip yükünü hafifletirsin, tamam mı? | Open Subtitles | ما رأيك أن تأتي يومين أسبوعيا ..ترتب المخزن وتساعد شيري هنا ، وتخفف عنها العبء ، حسن؟ |
Kalkanımız patlamanın yükünü çekebildi ama bu, diğer gezegenlerde de oluyorsa milyonları öldürebilir. | Open Subtitles | دروعنا تحملت العبء الأكبر من الانفجار و لكن إذا حدث هذا على عوالم أخرى يمكن أن يقتل الملايين |
Sevdiğim kadının yardımı ve desteği olmadan bu sorumluluğun ağır yükünü taşımayacağımı ve kral olarak görevlerimi ifa etmenin imkansız olduğunu anladım. | Open Subtitles | بأني وجدت من المستحيل القدرة على تحمل العبء الثقيل من هذه المسؤولية بأن أسرح من واجباتي كـ ملك |
Bazen tüm bu korkuların ve bir çocuğun yükünü üstünde hissetmemek de belki de bir lütuftur diye düşünüyorum. | Open Subtitles | اتسائل لو لم يكن موجود هذا العبء من .. الخوف .. |
Yine dünyanın yükünü taşıyor gibi görünmeye başladın. | Open Subtitles | مرة أخرى تبدو وكأن لديك ثقل العالم كله فوق كتفيك |
Bu görevi aldığımda bütün dünyanın yükünü omuzlarımda hissettim. | Open Subtitles | حين فزت بالمنصب، كنت أظنّ أنّ ثقل هموم العالم كلّها على كاهلي |
Sen çocuk gibi surat asarken ben de krallığımızın tüm yükünü tek başıma sırtlanıyorum. | Open Subtitles | أحمل ثقل مملكتنا كاملًا على حين تبوّز كطفل. |
Ama yükünü tutar tutmaz aşk bitiyor, değil mi? | Open Subtitles | ولكن حينما تزيد حملك تنتهى علاقة الحب اليس كذلك؟ |
- Her tanker yükünü buraya mı boşaltıyor? | Open Subtitles | -وجميع العربات تنزل حمولتها هنا؟ -نعم هذا هو القانون |
Oswald'un kargo uçağı, yükünü Manchester'da boşaltıyor. | Open Subtitles | طائرة حمولة " آزولد " تفرغ البضاعة في " مانشستر " |
yükünü neden yere bırakmıyor? | Open Subtitles | لما لا يضع الحقائب أرضاً ؟ |
* orada bırak * oh orada bırak * yükünü kralına ver ve orada bırak * * eğer güvenir şüphe etmezsen* * seni kurtaracaktır * * yükünü kralına ver ve orada kal * | Open Subtitles | "اتركه هناك، اتركه هناك" "خذ وزركَ إلى الله واتركه هناك" "إن كنتَ تثق ولا تشكّ أبداً فسينجيكَ بالتأكيد" |
Dünyanın yükünü omuzlarında taşıdığında insanları kendine yaklaştırman, onlara güvenmen pek kolay olmuyor. | Open Subtitles | عندما يثقل العالَم كاهلك يصعب الانفتاح على الناس والثقة بهم |
Bırak kalan zamanını başkası alsın. İzin ver yükünü başkası devralsın. | Open Subtitles | دعي أخرى تأخذ سنينها الباقية، دعي أخرى تحمل عبئها. |
Çünkü annenin yükünü hafifletmek istiyorum. Ne kadar çok çalıştığını biliyorsunuz. | Open Subtitles | أريد تخفيف الحِمل على والدتك تعرف أنّها تقاسي في العمل |
Çalışanlar, imparatorluğunun... yükünü taşırken onları yönetenlerin en tepesindeki sendin. | Open Subtitles | أنت رجل قبل كل شيء يأمر عمّاله لحمل عبء إمبراطوريته |
yükünü Tanrı'nın ayağının önüne bırak tüm acılarını ve ızdıraplarını ve O'na bizleri affetmesi için yalvar. | Open Subtitles | ضعي كل أعباءك تحت قدمي الرب كل معاناتك ضعيها تحت قدميه وتوسلي إليه ليغفر لنا |
Dünyanın sürekli üstümdeki yükünü hafifletmek için biraz zevk. | Open Subtitles | بعض المتعة لتخدير الجراح سحب العالم المستمر لي |
Bu borçları tek elde toplamana yardım edersem, hatta yükünü hafifletirsem, acaba beni kazıklamaya kalkar mısın? | Open Subtitles | إذا ساعدتك في تسديد هذه الديون . . حتى بفوائد قليلة |