Romalı dediğin herkesten hızlı koşar daha yükseğe sıçrar, daha uzağa fırlatır. | Open Subtitles | ــ الرومان يركضون أسرع, و يقفزون أعلى ـ ـ ــ ها أنا |
Ben biraz yükseğe çıkacağım. 5 saniye sonra, koruyucu ateş aç. | Open Subtitles | سوف أرتقي مكاناً أعلى خلال خمس ثوانٍ ابدئي بإطلاق النار للتغطية |
O kadar yükseğe çıktıktan sonra yere düşersek ne yapacağız? | Open Subtitles | لو إرتفعت عالياً, وسقطنا نحن منها ما الذي نستيطع فعله؟ |
Tahminim, ne kadar yükseğe çıkarsan çık daha yüksek bir nokta olduğu için. | Open Subtitles | حسناً ، أعتقد أن السبب هو بغض النظر عن الإرتفاع الذى تتسلقينه ، هناك دائماً أعلى منه |
Sorun olmaz, Bayan Mueller. Yangının o kadar yükseğe erişmediğinden eminim. | Open Subtitles | لا عليكِ، أنا واثق أن النيران لم تصل إلى هذا الارتفاع بعد |
Örneğin eğer ev fiyatları için rutin bir biçimde "giderek yükseğe tırmanıyor" deniyorsa insanlar doğal olarak bu yükselmenin durdurulamaz olduğunu düşünebilirler. | TED | فإذا تعم التعبير عن أسعار المنزل أنها بصورة روتينية تصعد وتصعد عاليا .. فالناس بصورة طبيعة سوف يتوقعون أن الصعود سيكون مستمر |
Mesele yalnızca en yükseğe zıplamak değil, buna uzun süre devam edebilmek. | Open Subtitles | ليس فقط من يقفز أعلى هو الفائز ولكن من يستمر في القفز |
Başka şehirlere de herhangi bir şekilde yardımcı olabilmek ve daha yükseğe çıkabilmek yapmak istediğimiz şey. | TED | وبهذه الطريقة يمكننا مساعدة مدن أخرى وذهابنا إلى حدود أعلى هو ما نريد القيام به. |
sanatçıya o perdeyi çalmasını söylüyor oluruz. Dizekteki nota yükseğe kondukça | TED | أو على إحدى المسافات، فإننا نخبر الفنان بعزف هذه النغمة. كلما وضعت النوتة أعلى في المدرج، |
Eğer yeteri kadar yükseğe bakarsanız, beni görebilirsiniz. | TED | إذا قمت بالنظر عالياً بما يكفي، ستستطيع حينها أن تراني. |
Burda şiddetli rüzgarın zirvedeki karları ne kadar yükseğe fırlattığını görebilirsiniz. | TED | ويمكنكم أن تروا هنا بعض من الرياح العاتية تنفث الثلوج عالياً من القمة |
Ve erkek teknenin kenarında yüzdü havada çok yükseğe sıçradı. | Open Subtitles | والذكر الّذي كان بجوار القارب قفز عالياً في الواء |
Gaza iyice kökle, anne. Babam daha yükseğe çıkmak için işaret ediyor. | Open Subtitles | خطوة للأعلى يا أمّي ، أبّي يريد الإرتفاع للأعلى |
Çakallar bu kadar yükseğe ulaşamazlar. | Open Subtitles | ذئب البراري لا يستطيع الوصول الي ذلك الإرتفاع. |
yükseğe çıktıkça kabindeki hava basıncı değişir. | Open Subtitles | تبدأ في الارتفاع وضغط الهواء يتغير في المقصورة |
Onları iyice yükseğe asalım ki diğer Berberilere ibret olsunlar! | Open Subtitles | سنعلق اجسادهم عاليا ليكونوا عبرة لباقى المغاربة |
Tabanca kılıfını daha yükseğe tak, böylece silahını daha kolay çekersin. | Open Subtitles | أنت تتحسن رفع الجعبة التي ترتديها للأعلى... يحسن طريقة سحب المسدس |
Cihanı yönetir, en yükseğe tırmanabilirim. | Open Subtitles | يمكننى ان احكم العالم واتسلق اعلى الحبال. |
Beni şehrin öbür ucundan 579 metre yükseğe bunun için mi sürükledin? | Open Subtitles | إلى علو 1900 قدم لتقول لي هذا ؟ |
İki dakika kamçı için, iki dakika asılı kalmak için ve tabii ki benim favorimi de unutmak yok iki dakika yükseğe yapıştırma için. | Open Subtitles | دقيقتان للسرقة دقيقتان للهروب ولا ننسى مفضلتي الشخصية دقيقتان من الضرب العالي |
Atılacak başka yük olsaydı daha yükseğe çıkabilirdik. | Open Subtitles | بأمكننا الأرتفاع أكثر، لو أننا تخلصنا من الوزن الزائد |
Alevler 150 metre yükseğe ulaştığına göre, ...belli ki bu gerçekleşmedi. | Open Subtitles | اللهب لايزال على ارتفاع 150 قدمًا, وذلك لم يحدث لسبب واضح. |
Ben yükseğe çıkmak için kalabalığa ve cesetlere basarak çıkarım. | Open Subtitles | انا اخطو على الكثير من الجثث الميته لاصل لهذا العلو |
Fakat bundan daha yükseğe ve daha büyüğe doğru çıkmak istiyorsanız, o zaman biraz origamiye ihtiyacınız olabilir. | TED | ولكن إذا أردت أن تذهب لأعلى و أكبر من هذا فإنك ستحتاج لبعض الأوريغامي |
Bir telafi edici özelliği ise, yerden yükseğe kaldırılmış olması, bir hükümsüzlüğe sahip, bir nevi ruhunda boş bir çekirdek var ve ön yüzü ise daha çok şirket ve devlet stiline sahip. | TED | سمة واحدة ايجابية فيها الا وهي أنها ترتفع بعيداً عن الأرض وانها امتلكت هذا الخلاء وفيها مركز فارغ كنوع من الروح وتلك الواجهة تشبه كثيرا نمط الشركات والمباني الفدرالية. |
- Daha yükseğe çıkabilmek için fazla yüklerden kurtuluyor. | Open Subtitles | ـ يتخلص من ثقل، لكي يمكنه أن يرتفع |