ويكيبيديا

    "yükseldi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ارتفع
        
    • ارتفعت
        
    • إرتفعت
        
    • إرتفع
        
    • يرتفع
        
    • مرتفع
        
    • أرتفعت
        
    • يتقدم
        
    • تصاعد
        
    • ترقى
        
    • صعد
        
    • عالياً
        
    • الدولة ثروة طائلة
        
    • إرتفعَ
        
    • ارتقى
        
    Böyle diyeceğini düşünmüştüm ama ne yazık ki, fiyat az önce yükseldi. Open Subtitles اعتقد انك ربما تقولين ذلك لكن من سوء الحظ السعر للتو ارتفع
    Hala ücreti önden alıyoruz ancak son geldiğinden beri fiyatlar biraz yükseldi. Open Subtitles الدفع لا يزال مقدّمًا، لكنّ السعر ارتفع مذ آخر مرّة كنت هُنا.
    Ülke daha zenginleşirken, işsizlik yükseldi ve insanların konaklama ve eğitim gibi meseleler hakkındaki tatminleri düştü. TED بينما تصبح الدولة أفضل ماديا، ارتفعت في الحقيقة البطالة وتراجع بسرعة رضاء الناس عن أشياء مثل الإسكان والتعليم.
    Ama insanların gelecek beklentileri ciddi oranda yükseldi TED لكن توقعات الناس لمستقبلهم ارتفعت بشكل ملحوظ.
    Şimdi ise Lindsey kariyerinde yükseldi, bu yüzden o daha başarılı. Open Subtitles لكن الآن مهنيةَ ليندساي إرتفعت كالصاروخ لذا هي أكثر نجاحاً
    Kan basıncın yükseldi böbreküstü bezlerin aşırı hızlandı ve beyaz hücre sayın, bir yerini kırmış olabileceğine işaret ediyor. Open Subtitles إرتفع ضغط دمك و ازداد إفراز هرمون الأدرينالين و خلايا الدم البيضاء متجمعه لابد أنك تعرضت لكسر في العظام
    Dünya savaşı. Borcumuz astronomik rakamlara yükseldi, GSYİH'nin yüzde 118i, gerçekten tehlikeli ve savunulamayacak bir rakam. TED و يرتفع الديْن الى مستويات قصوى. ١١٨ في المائة من إجمالي الناتج المحلي.
    Babana söylediğim gibi, kalp atışın biraz yükseldi. Open Subtitles حسناً، كما أخبرت أباك، معدّل ضربات قلبك مرتفع قليلاً
    İlk günün sonunda Oklahoma şehrin nüfusu sıfırdan on bine yükseldi ve planlama dairemiz hala bunu ödüyor. TED وفي نهاية اليوم الأول، ارتفع عدد سكان مدينة أوكلاهوما من صفر إلى 10,000، ولا يزال قسم التخطيط لدينا يتحمل عواقب ذلك.
    İki kutup bölgesinde farklıydı ve karbondioksit de atlayarak yükseldi. TED كانت مختلفة في المنطقتين القطبيتين، و ارتفع حجم ثاني أوكسيد الكربون أيضا على دفعات.
    H.M.'nin nöbetleri adeta kayboldu, karakterinde bir değişme de olmadı; hatta IQ'su bile yükseldi. TED فقد اختفت النوبات تقريبًا، دون حدوث أيّ تغيير في الشخصيّة. بل ارتفع حاصل ذكائه.
    Aynı zamanda, bizim borçlarımız GSYH'nin %120'sine kadar yükseldi ve bunun sonucunda yavaş yavaş kendimizi perişan hissediyoruz. TED وفي نفس الوقت، ارتفعت نسبة ديوننا إلى 120 وجميعنا نشعر ببعض الإستياء كنتيجة
    Bu sayı en son ne zaman yükseldi biliyor musunuz? TED هل تعلمون متى كانت آخر مرة ارتفعت فيها هذه الأرقام ؟
    Bazen çok hızlı yükseldi, sonra düzlük vardı, sonra da hızla arttı. TED أحيانا ارتفعت بسرعة كبيرة. ثم وصلت لطور من الإستقرار، ثم ارتفعت بشكل سريع.
    Borsa 200 puan yükseldi bile. Open Subtitles و كذلك الاقتصاد سوق الأسهم بالفعل إرتفعت 200 نقطة
    İnanılmaz. Firmanın hisseleri bugün bir buçuk puan yükseldi. Open Subtitles . هذا جنون إرتفع سهم شركتي 1.5 نقطة اليوم
    17 yıl sonra Harare'den ayrıldığımda bu oran her 4 kişiden biri olacak kadar yükseldi. TED وهذا يمكن أن يرتفع بالنسبة لواحد من أصل أربعة بالغين بعد 17 سنة من الوقت الذي غادرت فيه هاراري.
    Kalp ritmi yükseldi. Open Subtitles معدل نبضات القلب، مرتفع قليلاً ذلك لا يبدو طبيعياً
    - Eminim bir şeyler yapılabilir. - Hayır, değeri inanılmaz yükseldi. Open Subtitles ـ بالتأكيد أن شيئاً يجب أن ينجز ـ كلا، الأسعار أرتفعت بشكل كبير
    Bir vuruş yaptı, bir vuruş yaptı ki sporda hızla yükseldi. Open Subtitles لديهفرصه... فرصه حقيقية ، و كان يتقدم في هذه الرياضة
    King'in şöhreti arttıkça Rustin onun baş danışmanı oldu ve Sivil Haklar Hareketinde önemli bir stratejist konumuna yükseldi. TED ومع تصاعد شهرة لوثر كينغ، أصبح روستن مستشاره الرئيسي، فضلًا عن أحد الاستراتيجيين الرئيسيين في حركة الحقوق المدنية الأوسع.
    Onun yerine ülkenin en yüksek hukuki makamlardan birine yükseldi. Open Subtitles لقد ترقى بدلا من ذلك الى ارفع منصب قانوني في البلاد
    Christophe hızla, kendisinin daha deneyimli generallere eşit olduğunu kanıtlayarak yükseldi. TED وسريعًا صعد كريستوف من بين الرُتب، مُبرهنًا بأنه القائد العادل من بين أغلب القادة المخضرمين.
    Öyle bir atladı ki, ki, ki Göğe yükseldi, di, di Open Subtitles هي قفزت جداً عالياً عالياً عالياً هي لمست السماء ، السماء ، السماء
    Belki de o adamı düşündüğün için o yükseldi. Open Subtitles لَرُبَّمَا، تَعْرفُ، أنت كُنْتَ تَفكير بذلك الرجلِ، ولِهذا إرتفعَ.
    Adım adım yükseldi, mütevazı ve saygılı çünkü tevazu ve saygı, ihtirasın silahlarıdır. Open Subtitles لقد ارتقى السلم خطوة فخطوة في تواضع واحترام لأن التواضع والاحترام هما أسلحة الطُموح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد