ويكيبيديا

    "yürüdü" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سار
        
    • مشى
        
    • يمشي
        
    • مشت
        
    • سارت
        
    • وسار
        
    • مشي
        
    • ومشى
        
    • ذهب
        
    • مشياً
        
    İki gün ve gece boyunca yürüdü, hayatını riske attı ve ayrıldı. Tek isteği onu görmekti. TED سار طيلة يومين وليلتين وخاطر بحياته وخرج، والشيء الوحيد الذي أراده هو رؤيتها.
    Bayan Tribaum, direk arabaya mı yürüdü yoksa size doğru mu baktı? Open Subtitles سيدة تريبام, هل سار مباشرة الى السيارة أم هل نظر اسفل اليك ؟
    Bugün, Arthur benimle beraber otobüs durağından eve kadar yürüdü ve dediki: Open Subtitles في ذلك اليوم ارتور مشى معي للمنزل من مكان توقف الباص وقال:
    Birden bire, ikizlerden birisi diğerinin üstüne yürüdü ve tek bir insan haline geldiler. Open Subtitles ثم فجأة، أحدهما مشى تجاه الآخر، وجاءا معا
    Çeviren: Dorki Keyifli seyirler. Çocuk çocukken kolları salınarak yürüdü Open Subtitles عندما كان الطفل طفلاً، كان يمشي متأرجح الذراعين
    Sonra sekiz kilometre yürüdü, o kalemi sıkıca tutarak, kayıt olmaya çalıştı. TED ثم مشت لخمسة أميال، قابضةً على القلم، محاولةً التسجيل.
    Bu koridorlarda ne efsaneler yürüdü bilmiyorsun, dahası aldırmıyorsun. Open Subtitles لا تعرفين كم أسطورةً سارت بتلك القاعات والأسوأ، أنك لا تبالين
    Krallarla yürüyen adam ıssız çölde tek başına yürüdü. Open Subtitles إلى البرارى القاسيه الرجل الذى سار مع الملوك يسير الآن بمفرده
    Krallarla yürüyen adam ıssız çölde tek başına yürüdü. Open Subtitles إلى البرارى القاسيه الرجل الذى سار مع الملوك يسير الآن بمفرده
    Eve kadar bizimle yürüdü, tüm o yolu. Open Subtitles ومن ثم سار معنا للمنزل على طول الطريق للبناية
    12'si Ay'ın üzerinde yürüdü bile. Open Subtitles سار 12 رائد فضاء منهم على سطح القمر نفسه
    Rahip aramızda yürüdü, kafalarımıza dokundu. Bir tür kutsama. Open Subtitles مشى الراهب بيننا وهو يلمس الناس على رؤوسهم
    Sahil boyunca yürüdü, yüzdü, kayalara tırmandı ve düşünüp taşındı. Open Subtitles مشى بمحاذاة الشواطئ و مارس السباحة و تسلق الصخور و تأمل
    Şoförü üç kere vurdu. Sonra limuzinin kapısına doğru yürüdü içindeki şişko adamı dışarı sürükledi. Open Subtitles أطلق النار على السائق ثلاث مرّات ثم مشى إلى باب السيّارة
    Orada bekledi. Tentenin altından yürüdü. Tentenin gölgesinde bekledi. Open Subtitles انتظر هناك و مشى تحت مظلّة و مكث مستظلاً بها مترقب
    Ve adam dümdüz yürüdü de yürüdü, ben de onu geçebileceğimi düşündüm. Open Subtitles و تعرف كان يمشي و يمشي و يمشي لذلك قلت : حسنا، يمكنني المرور
    "Tercüman"ın evine ulaşana kadar Hıristiyan uzu birsre yürüdü. Open Subtitles ظل المسيحي يمشي لفترة قبل أن يصل في النهاية منزل المفسِّر مرحباً ..
    İnsanoğlu 200 yıl boyunca, yıldızların arasında ateş ve çelikten bacaklarla yanan çalıdan daha derin mucizelerle her gün karşılaşarak yürüdü. Open Subtitles لمدة200سنة. وقد مشت البشريةبينالنجوم علىأجنحةمن الناروالفولاذ.
    Acelesi vardı erken doğdu erken yürüdü erken konuştu. Open Subtitles لقد كانت على عجلة من أمرها ولدت قبل موعدها مشت باكراً
    O kadın 20 yıl boyunca yürüdü, tekrar kaçırılmasın, alıkonulmasın diye. TED إذن فتلك المرأة ، سارت على قدميها لمدة 20 عام ، حتى لا يتم إختطافها مرة أخرى .
    Hayır, telefonla konuştu sonra onu attı ve caddeye yürüdü. Open Subtitles كلاّ، اجرى اتّصالاً، وأسقط هاتفه، وسار إلى مُنتصف الشارع.
    Güneşin ve ayın altında taşların ve kumların üstünde yürüdü. Open Subtitles مشي تحت الشمس والقمر فوق الرمال والحجاره
    Olaya bak, geçen gün buraya geldi direkt içeri yürüdü, ben motorla uğraşıyordum sonra yüzüme karşı beni tehdit etti. Open Subtitles اسمع أتى هنا في ذلك اليوم ومشى إلى عندي وأنا أعمل على المحرك ووضع وجهه أمام وجهي بعدوانية هو يهددني
    O suyun kenarına kadar yürüdü mayosunu çıkarttı ve denize atladı. Open Subtitles عندها ذهب الى حافة المياه وأنزل سرواله القصير وتبول في المحيط
    Kötü haber ise, yanımızdan yürüdü gitti. Open Subtitles الخبر السيء ، انه فقط غادر مشياً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد