Eğer bu kıza benim için hayallerinden, vazgeçmesini söylersem ve iki hafta sonra bu ilişki yürümez ise dünyanın en adi adamı olurum, | Open Subtitles | لو طلبت من هذه الفتاة ان تتخلى عن احلامها من اجلي و بعد اسبوعين لم ينجح الامر سأبدو كأكبر غبي عبر الزمن |
Eğer bu kıza benim için hayallerinden, vazgeçmesini söylersem ve iki hafta sonra bu ilişki yürümez ise dünyanın en adi adamı olurum, | Open Subtitles | لو طلبت من هذه الفتاة ان تتخلى عن احلامها من اجلي و بعد اسبوعين لم ينجح الامر سأبدو كأكبر غبي عبر الزمن |
Bu sadece, eğer tekrar bunu denersek, ve yürümez ise. | Open Subtitles | إن عدنا إلى بعضنا البعض مجدداً ولم تنجح العلاقة |
Haklısın, istemiyorum. Uzun mesafeli ilişkiler asla yürümez. | Open Subtitles | صدقتَ، لا أريد، العلاقات عبر المسافات البعيدة لا تنجح أبداً |
Burada bu yürümez. Salak politikacıları buna karşı çıkarlar. | Open Subtitles | لن يفلح هذا هنا فالسياسيون لن يصوّتوا على ذلك |
Öyle ya da böyle, robotikte yüz yıllık süreçte, bir robotun iki ayak üzerinde yürüdüğünü görmediniz, çünkü robotlar iki ayak üzerinde yürümez, çünkü o kadar kolay bir şey değil. | TED | إلا أنه وخلال مئات السنين من العمل على الرجال الآليين، لم تشاهدوا قط رجل آلي يمشي على قدمين، لأن الرجال الآليين لا يمشون على قدمين ولأنه ليس عملا يسهل القيام به. |
Bu yürümez Şefe başka birini atamasını söyleyeceğim. | Open Subtitles | حونز هذا لن ينفع سأخبر الرئيس كي يرسل شخصاً آخر |
Bana artık güvenmeye başlamalısın yoksa bu iş yürümez. | Open Subtitles | يجب عليك البدء بالوثوق بي في وقت ما، أو هذا.. هذا لن ينجح |
Bu iş yürümez, tuttuğun tüm bu adamlar aynı özelliğe sahipler. | Open Subtitles | لن ينجح الأمر أولئك الأشخاص الذي وظفتهم لديهم نفس السمعة |
Biliyorsun, annen bizimle kalmak isterse başımızın üstünde yeri var. O iş yürümez. Annem aklıselim biri değildir. | Open Subtitles | ان والدتك مرحب بها لتأتي وتقيم معنا اذا ارادت ذلك لن ينجح هذا، فوالدتي ليست عاقلة تماما |
Hey, anlaşmıştık. Denemezsen bu iş yürümez. | Open Subtitles | أنتِ، لدينا إتفاق، هذا لن ينجح إن لم تُحاولى. |
Bu böyle yürümez. Köpeği başka birine vermelisiniz. | Open Subtitles | لن تنجح علاقتهم، يجب أن تتخلصوا من الكلب |
İşler hiçbir zaman planladığın şekilde yürümez özellikle de bebeklerle. | Open Subtitles | الخطط لا تنجح أبدا بالطريقة التي تظنينها، خصوصا فيما يخص الأطفال. |
Lise aşkları asla yürümez. | Open Subtitles | علاقات الحب في الثانوية لا تنجح ابدا تعال الى هنا |
Onun çocuğu var mesleğimiz itici, asla yürümez! | Open Subtitles | لديها طفلة، عملنا مثير للإشمئزاز، العلاقة لن تنجح أبداً. |
Bu şekilde yürümez. | Open Subtitles | وبدأت فى اعطاء الأوامر لرجالى , هذا لن يفلح |
Evet, patates kızartması ile aranızdaki bu ilişki yürümez. | Open Subtitles | أجل، إنّ الأمـر لن يفلح مابينكَ أنت والبطاطس المقليّة. |
Şekil, ağırlık, berraklık. Kimse benim mücevherlerimi takmadan kırmızı halıda yürümez. | Open Subtitles | لا أحد يمشي السجادة الحمراء بدون تصميماتي |
Öyleyse bu ilişki yürümez, değil mi? | Open Subtitles | صحيح ، حسناً ، ان كانت تلك هي الحالة لايمكن ان ينفع ذلك ، اليس كذلك ؟ |
Dalga geçmeyi bıraksana, Bu asla yürümez, öldük biz, öldük! | Open Subtitles | هلا إكتفيت عن ذلك ؟ لن يجدي ذلك نفعاً نحن ميتون . نحن ميتون |
Öğrenci-öğretmen ilişkileri asla yürümez. | Open Subtitles | العلاقه بين التلميذه وأستاذها لا تفلح أبدا |
Bak, bir kayıp yaşadığını biliyorum ama bu ilişki yürümez. | Open Subtitles | استمع! اعرف انك تلتزم بالقانون ولكن هذه العلاقه لن تنفع |
Hayır. Artık yürümez. Seni annenin evine götürüyorum. | Open Subtitles | لا ، لن يُجدى هذا سأصطحبك إلى منزل والدتك |
Hayır, hayır burada işler böyle yürümez ekselansları. | Open Subtitles | كلا، كلا، الأمور لاتسير هكذا ياصاحب السمو. |
Bu işler böyle yürümez, Bay Saltzman. | Open Subtitles | -هذه ليست طريقة سير العمل ياسيّد (سالتزمان ). |