ويكيبيديا

    "yürüyüşü" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مشية
        
    • المشي
        
    • السير
        
    • موكب
        
    • نزهة
        
    • مشي
        
    • للمشي
        
    • المسيرة
        
    • المشية
        
    • مشيت
        
    • ممشى
        
    • فى المشى
        
    • بالمشي
        
    • مشيه
        
    • مسيرة
        
    Utanç yürüyüşü, haklı ama Kim dayanabilir bir K.O.K.'a? Open Subtitles مشية الخجل لا يمكن لومها من يستطيع مقاومة أحد فتيان نادينا؟
    Ben ona gurur yürüyüşü derdim ve kollarımı bu şekilde kaldırarak yürürdüm. Open Subtitles اقول سمها مشية فخر و امش ويديك عالياً ، مثل كذا.
    Elbette yürüyüşü değişik. Ayakkabıları giydiği günden beri çok yavaş. Open Subtitles باستثناء طريقته في المشي التي اصبحت ثقيلة جدا منذ أن لبس الحذاء
    Kan bağışı ya da yardım yürüyüşü yok. Open Subtitles لامزيد من القيادة الدموية أو المشي الخيري
    Adanın çevresinde bir yürüyüşü en katıksız keşif gezisine dönüştürebilirdi. Open Subtitles إنها تستطيع ان تحول السير حول الجزيرة الى رحلة اكتشاف نقية
    Kadınlara oy hakkı için ülke çapında yapılan ilk toplu protesto olan Kadınlar yürüyüşü'nün başındaydı. TED كانت في مقدمة موكب حق النساء في التصويت أول احتجاج جماهيري للمطالبة بحق النساء في التصويت على نطاق وطني.
    Şey, ikisi de yürüyüşü sever ve ikisi de cehennem gibi inatçıdır. Open Subtitles حسناً، كلاهما يحبون نزهة السير وكلاهما عنيدان أيضاً.
    Cadılar Bayramı sonrası utanç yürüyüşü kalabalığı burayı sardı. Open Subtitles انه تدافع مابعد عيد الهالويين, صداع الكحول و مشية العار
    Biraz giysini ve öz saygını kaybetmedikçe münasip bir utanç yürüyüşü olmaz. Open Subtitles حسنًا،إنها ليست مشية عار صحيحة ما لم تفقد بعض من ملابسك و بعض من إحترامك لذاتك
    Kulakları eğik, tüyleri mat ve komik bir yürüyüşü var. Open Subtitles أذنه مسطحة، ومعطفه باهت ولديه مشية مضحكة
    Kazandık. Oh, utanç yürüyüşü, galibiyet yürüyüşü... Open Subtitles هيا ، مشية الخزي مشية الانهزام
    Hiçbir şey sabah yürüyüşü gibi, küçük bir gayret daha fazla konuşabilmek için. Open Subtitles لا شيء مثل المشي في الصباح، تستفيد الكثير من جهد قليل
    Dwight, bu güzel mi güzel kadından onun için bir ölüm ilerleyişi olan 8 kilometrelik yürüyüşü nedeniyle, özür dilemeni istiyorum. Open Subtitles لإجبارها على المشي خمسة أميال ،والذي يعتبر بالنسبة لها بمثابة المشي للتهْلُكةْ هي التي يتوجب عليها شكري
    Kadının üzerine dağ yürüyüşü giysilerini giydirdi ve cesedini çöle attı. Open Subtitles وضعها بزي رياضة المشي وألقى بجثتها في الصحراء
    7 Ekim 1989 akşamı, yüzlerce insan bir akşam yürüyüşü için birleşti... sınırlar olmadan yürüme fikrine... destek vermek için. Open Subtitles مساء السابع من أكتوبر 1989 اجتمع بضع مئات من الشعب لمسيرة ليلية لتشجيع فكرة السير دون حدود
    7 Ekim 1989 akşamı, yüzlerce insan bir akşam yürüyüşü için birleşti... sınırlar olmadan yürüme fikrine... destek vermek için. Open Subtitles مساء السابع من أكتوبر 1989 اجتمع بضع مئات من الشعب لمسيرة ليلية لتشجيع فكرة السير دون حدود
    Bu General Sherman, Sherman'ın yürüyüşü, Sherman tankı. Open Subtitles هو الفريقُ شيرمان، موكب شيرمان، دبابة شيرمان.
    Onu bir de ağrıyan sırtıma söyle! Bu aile yürüyüşü değil ki. Open Subtitles قلى هذا لوجع ظهرى انها ليست نزهة عائلية هومر نسى
    Görebildiğiniz gibi, bir Bonobo'nun yürüyüşüyle bir Avustralopitekus'un (tahmini) yürüyüşü arasında pek fazla farklılık yok. TED كما ترون لا يوجد الكثير من الفروق، بين طريقة مشي البونوبو والطريقة التي قد يمكن أن يمشي بها الأسترالوبيثين.
    Bu dünyada birçok insan hâlâ ilk ay yürüyüşü yapan insanın Michael Jackson olduğunu sanıyor. Open Subtitles يفكرون مثل مايكل جاكسون... للمشي على سطح القمر
    Gördükleri eziyet ülke çapında haberlere konu edildi. yürüyüşü kamuoyunun gündemine taşıdı. Kadın oy hakkı savunucuları büyük bir sempati topladı. TED أخبار إساءة معاملتهن انتشرت في كافة أنحاء البلد، وحسّنت مكانة المسيرة لدى الرأي العام وزادت من التعاطف مع مطلبهم.
    yürüyüşü, dış görünüşü, insanı delirtecek bir güzelliği vardı. Open Subtitles تمتلك تلك المشية , جمالها نقي , عيناها يمكنك أن تغوص بهم
    Bacağım çok yürürsem ağrıyor ve belki yürüyüşü siz yaparsınız, ben de içki içerim. Open Subtitles لأن ساقي تؤلمني فقط إذا مشيت كثيراً. ربما يمكنك أن تمشي و أنا يمكنني أن أشرب.
    Numaranı AIDS yürüyüşü listesinden almamı umursamıyor musun? Open Subtitles أنت لا تمانعين أني أخذت رقمك من قائمة ممشى الإيدز ؟
    yürüyüşü ve konuşması buralarda pek normal değildi. Open Subtitles فى المشى و التحدث و التى لم تكن مألوفه هنا
    Tıpkı bir çeşit koma yürüyüşü halindeyiz. Open Subtitles إنها مثل أن نكون في نوع من الغيبوبة بالمشي
    İnsanın hareketleri, kendini ifade ediş biçimi, yürüyüşü hepsi güzelliğine dâhildir, haksız mıyım? Open Subtitles إلى جانب ذلك، أنا لا أتحدّث عن الجمال الساكن. حركات الشخص, تعبيراته، طريقة مشيه ‪.. ‬
    Ve ikimiz için de bu diyalog, Kadın yürüyüşü konusunda hemfikir olmasak da birbirimizin bakış açısını anlamamızı sağladı. TED وفي رأينا، سمح لنا هذا الحوار أن نفهم وجهة نظر بعضنا البعض بخصوص مسيرة المرأة على الرغم من اختلافنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد