ويكيبيديا

    "yüzen bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يطفو في
        
    • عائمة
        
    • يسبح
        
    Hey, beyler, Alvo, yanlışsam düzeltin fakat havuzunda yüzen bir şey var. Open Subtitles آسف ياأصحاب , إلفو , صحح لي إذا كنت مخطئ ! ولكن لديك شئ يطفو في مسبحك
    -Gölde yüzen bir buzdolabı. Open Subtitles جهاز تبريد يطفو في البركة
    ve bu harika pratik yapı aslında altında istiridye yetiştirme çiftliği olan yüzen bir sal. TED وهذا جهاز متاح هي في الأساس مجموعة كبيرة عائمة مع حضانة المحار أدناه.
    Çok küçük, bir anlamda da çok farklı bir projeyle bitirmek istiyorum: Tayland'da okyanusta yüzen bir sinema. TED وأريد أن أنتهي عند مشروع صغير جدًا، وبطريقة ما، مُختلِف جدًا: إنها سينما عائمة في محيط تايلاندا.
    Paul Nicklin'den Kuzey Kutbu'nda yüzen bir kutup ayısı. TED الدب القطبي يسبح في المحيط الأطلسي بواسطة بول نيكلن
    Bu video, biyolüminesans bir plankton sürüsünün içinde yüzen bir yunusa ait, Scripps Enstitüsünden Dr. Mike Latz kaydetmiş. TED هذا شريط مصور من قبل الدكتور مايك لاتز في مؤسسة سكريبس لدلفين يسبح عبر عوالق بحرية مضيئة حيوياً.
    Donanmayı, yüzen bir yüz karasına çevirdiler. Open Subtitles لقد حوّلوا القوات البحرية إلى نكتة عائمة.
    Çocukken, bunu derste okumuş ve "Bu bir fırtına mı, yoksa bir okyanusta yüzen bir ada mı?" Diye merak etmiştim. Open Subtitles وكطفل درست ذلك وتعجبت إذا كانت تلك عاصفة أم جزيرة عائمة فى محيط ؟ كـان صعـبـاً جداً أن نعــرف
    Deniz buzu kırılınca, yüzen buz tabakası oluşuyor sürekli yer değiştiren, yüzen bir labirent. Open Subtitles :حين يتفكك الجليد البحريّ يكوّن جليدًا منجرفًا متاهة عائمة تتغيّر باستمرار
    büyük, yüzen bir mezarlık gibi. Open Subtitles مثل مقبرة كبيرة عائمة
    yüzen bir bez gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو بأنها ملابس عائمة
    Uçan bir hayvan, yürüyen, tırmanan ya da yüzen bir hayvandan farklı bir modele ihtiyaç duyar. TED حيوان طائر يحتاج الى نموذج مختلف.. من حيوان يمشي، يتسلق، أو حيوان يسبح.
    Dikkat edin! yüzen bir şey var! Tam üstünüze geliyor! Open Subtitles احترسوا، هناك شئ يسبح إنه قادم مباشرة إليكم
    Yüzeyin hemen altında yüzen bir balık suda dalgacıklar oluşturur. Open Subtitles السمك الذي يسبح بالمقربة من السطح يصنع تموجات بذيله
    Su altındaki mavi balina görüntüleri çok nadir bu yüzden basitçe yüzen bir balinayı kayda almak muazzam bir başarı. Open Subtitles صور للحيتان الزرقاء تحت الماء نادرة جداً أن هذه الصور لواحد يسبح بهذا القرب هو نجاح كبير.
    Zamanında özgürce yüzen bir varlık kendisini kafasından bir kayaya yapışmış halde bulup, yemek peşine düşse... Open Subtitles الكائن الذى كان ذات يوم يسبح بحرية.. يجد نفسة ملصق برأسة على صخرة.. أعمى يتخبط من أجل الطعام!

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد