ويكيبيديا

    "yüzmek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السباحة
        
    • للسباحة
        
    • سباحة
        
    • أسبح
        
    • السباحه
        
    • يسبح
        
    • بالسباحة
        
    • نسبح
        
    • تسبح
        
    • للسباحه
        
    • السّباحة
        
    • السلخ
        
    • السِباحَة
        
    • ونسبح
        
    • والسباحة
        
    Yemekten sonra 4 saat, ve yemekten 3 saat önce yüzmek yok. Open Subtitles السباحة ممنوعة حتى أربع ساعت بعد الاكل وكذلك ثلاث ساعات قبل الأكل.
    Helikopterle aktif bir yanardağ gezisi, veya kristal berraklığında sularda yunuslarla beraber yüzmek. Open Subtitles حول بركان ودخانه في هليكوبتر او السباحة في مياه نقية جدا مع الدلافين
    Fakat Coney Adası Deresi'nde, örneklerin %94'ü son beş yılda alındı, dışkısal madde seviyesi o kadar yüksekti ki orada yüzmek eyalet hukukuna karşı olurdu. TED بالمناسبة 94٪ من العينات المأخوذة من هذا الجدول خلال السنوات الخمس الماضية تحتوي على مستويات عالية جداً مخالفة للقوانين من حيث المستويات المسموح السباحة فيها.
    Ve insanlar millerce öteden bu gölde yüzmek için gelirlerdi. TED وقد أعتاد الناس على المجئ من أميال للسباحة في البحيرة.
    Yüzeye geldiğimizde, sırtüstü yüzmek yok. Open Subtitles عندما نصل الى السطح، لا سباحة على الظهر؟
    Sadece birisiyle yüzmek istiyorum. Bir sorumluluk belgesi imzalamaya hazırım. Open Subtitles فقط أريد أن أسبح مع واحد أنا مستعد لتوقيع تعهد
    Bağımsızlık yüzmek isteyeceğiniz bir okyanus değil, karşıya geçmek için bir ırmak. Böylece sadece kendinizi karşıya geçmeye adayabilirsiniz. TED ليست الحرية محيطاً تريد السباحة فيه، بل هي نهر تريد قطعه، لذلك بإمكانك الالتزام والبقاء في الجهة الأخرى.
    Yani sonunda, üçüncü nokta, serbest yüzmede olduğu gibi karnınızın üzerinde, su yüzüne uzanarak yüzmek yerine TED فالنتيجة، رقم ٣: عدم السباحة، في حالة السباحة الحرة، أو السباحة على المعدة، كما يعتقد الجميع، التطاول فوق الماء.
    Evet, Kuzey Kutbu'nda yüzmek yapılacak sıradan bir şey değil. TED حسنا السباحة عبر القطب الشمالي، هو ليس بالشيء المالوف للقيام به.
    Sonra gittim ve muazzam derecede eğitim yaptım. Buzlu suda yüzmek, ileriye ve geriye doğru. TED و من ثم ذهبت و قمت بكم هائل من التدريب. السباحة في ماء متجمد ذهابا و ايابا.
    Biz senden iki günlük bir zaman içinde dağa tırmanmanı, ve hızlı yüzmek yerine, olabildiğince yavaş yüzmeni istiyoruz. TED نريدك أن تسير إلى الجبل خلال يومين وعوضاً عن السباحة بسرعة أسبح بهدوء قدر ما تستطيع
    Giles ile Ayres fırtınaya yakalandı ve kıyı, yüzmek için çok uzaktı. Open Subtitles طبعا, من الواضح ان جيلز و ايرز قد اوقعتهما العاصفة بعيدا عن الشاطئ ولم يتمكنا من السباحة اليه
    En bilge ve en iyi niyetli insanlar bile, içindeki çalıştıkları kurumlarda akıntıya karşı yüzmek zorunda kalırlarsa sonunda vazgeçerler. TED فحتى أحكم الناس وأحسنهم نوايا سيستسلمون إذا اضطروا للسباحة ضد التيار في المنظمات التي يعملون بها.
    Geçen yıl birkaç Fransız gelmişti, "bilyeyle" yüzmek için kumsala gittiler. Open Subtitles السنة الماضية كان لدينا بعض الفرنسيين ذهبوا للسباحة بالــ جيب
    Bir kez daha mı yüzmek istiyorsunuz? Open Subtitles , ماذا تريدون أن تفعلوا؟ تأخذوا جولة سباحة أخرى؟
    - Onu da kurtarmıştım. Orada, büyük harflerle; yüzmek yasaktır diye yazılıydı. Open Subtitles لان كان هناك لوحه كتب عليها ممنع السباحه
    Çok derin sularda yüzmek olurdu bu. Bana o tarz biri gibi görünmedi. Open Subtitles فسيكون يسبح في مياه عميقة جدًا، إنه لا يتعامل معي شخصيًا
    Güvenli deniz duvarı ardında bu şekilde yüzmek kuralları pervasızca ihmal demektir, bilmiyor musun? Open Subtitles ابعد من خط الامان عند حائط البحر فأي تخطي لتلك الحدود بالسباحة يعتبر هذا اهمال جسيم ألا تعرفين ؟
    - Ateş yakmak, gölde yüzmek ve birkaç oğlan öpmek. Open Subtitles نشعل النار , نسبح فى البحيره , نقبل بعض الفتيان
    Yumurtlamak icin nehirlerin icine dogru yüzmek zorundalar ama bu nehrin seviyesi hala cok düsük. Open Subtitles عليها أن تسبح عكس تيار الأنهار لتبيض، لكن مستوى المياه في الأنهار ما زال منخفضاً،
    Kolun yüzmek için yeterince iyi mi? Open Subtitles هل هذه الذراع جيده بما فيه الكفايه للسباحه ؟
    bütün balıklarla beraber yüzmek güzel olmalı. Open Subtitles لابدّ أن تكون السّباحة رائعة وجميلة، بوجود هذه الأسماك.
    ...hayvanın derisine küçük bir delik açılıp içeri hava basarlar deri kaslardan ayrılır ve yüzmek kolaylaşır. Open Subtitles يضعون ابرة في رأس المعزاة او البقرة وتفصل الجلد عن العضلات مما يسهل عملية السلخ
    Eve kadar sırt üstü yüzmek istemiyorsan aşağı in. Open Subtitles لو أنت لا تُريدُ السِباحَة على الظهر للبيتِ، اَنْزلُ هنا.
    - Şayet kimse yüzmek istemiyorsa çabucak bir şeyler bulmamız gerekiyor. Open Subtitles حسنًا، إن لم يرد الجميع أن نغادر ونسبح فيستحسن أن نفكر في شيء بسرعة
    - Florida'ya gidip yüzmek istiyorum. - Bense esaslı biri olmak istiyorum! Open Subtitles ـ أريد الذهاب إلى "فلوريدا" والسباحة ـ أريد أن أكون شخصية راقية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد