Ama köyümüzün başına yüzyıllardır geldiği gibi hayatlarımızı yeniden kurduk. | Open Subtitles | ولكن ، كما حدث لقريتنا لقرون عديدة اعادنا بناء حياتنا |
yüzyıllardır gizli kalmış ve insan dışı bir varlık tarafından oyulmuştu. | Open Subtitles | كان مختفي اسفل الطبقه العليا لقرون وشخص اخر غير الانسان صنعه |
yüzyıllardır sen ve yandaşların yolunuza çıkan herkesi yakıyor, asıyor, çarmıha geriyorsunuz! | Open Subtitles | لقرون أنت وأمثالك تقومون بحرق وشنق وصلب أى شخص يقف فى وجهكم. |
14 yıl önce, yüzyıllardır aynı şekilde kullanılmakta olan sıradan bir materyal olan balık ağıyla tanıştım. | TED | منذ 14 عاماً تعرفت على المواد الطبيعية المشكلة لشبكات الصيد وهي نفسها التي تستخدم منذ قرون |
Bu, Afrikalıların yüzyıllardır bildiği bir sistem şekli değil. | TED | ليس هذا هو النظام الذي كان يعرفه الأفارقة منذ قرون. |
Siyahi tarihi yüzyıllardır sistematik olarak silinmiş ve değiştirilmiştir. | TED | مُحى تاريخ السود بشكل مُمنهج وتغير لعدة قرون. |
Büyük törenle alakalı birşey, yüzyıllardır cadıların katıldığı bir ölüm töreni. | Open Subtitles | انها تترافق مع الطقوس الكبرى طقوس الموت خاصة بالسحرة عبر القرون |
yüzyıllardır sen ve yandaşların yolunuza çıkan herkesi yakıyor, asıyor, çarmıha geriyorsunuz! | Open Subtitles | لقرون أنت وأمثالك تقومون بحرق وشنق وصلب أى شخص يقف فى وجهكم. |
Sunita, yüzyıllardır süregelen kast durumunu kırmıştı. | TED | كسرت سونيتا فرض القيود الطبقية القديمة التي دامت لقرون في الهند. |
Bu standart 52 kartlı deste yüzyıllardır kullanılıyor. | TED | استخدمت هذه المجموعة المعيارية من 52 بطاقةً لقرون. |
İnsanlık, ağaçla ilgili bu faydaları yüzyıllardır ortaya çıkarıyor. | TED | لقد عرفت الإنسانية فوائد الأشجار الحضرية لقرون. |
yüzyıllardır gizemlerle çevrili bir yere gittim. İnsanların Shangri la dedikleri bir yer | TED | طرت الى مكان كان يكتنفه الغموض لقرون الى مكان يدعوه البعض شانغريللا |
Hinchi yerlileri bunu yüzyıllardır yapıyor ve kanserin emaresi yok. | Open Subtitles | الهيتشي قد شربوا هذه الاشياء لقرون من دون الأصابة بأي سرطان. |
Dolayısıyla sıtmayı tedavi etmeyi yüzyıllardır biliyoruz. | TED | فقد توصلنا إذًا إلى شفاء مرضى الملاريا منذ قرون |
Fakat bu yüzyıllardır böyle oluyor: Lifebuoy 1894 yılında, Viktorya İngiltere'sinde kolerayla mücadele için piyasaya sürülmüş. | TED | لكنه كان يحدث منذ قرون: تم إطلاق العلامة التجارية للايف بوي عام 1894 في فيكتوريان انجلاند حقيقةً لمكافحة الكوليرا. |
İlk haftanın sonunda çoğu acil durum jeneratörü devre dışı kalırdı ve yangınlar da bittiğinde yüzyıllardır ilk defa dünya kapkaranlık olurdu. | TED | ومع انتهاء الأسبوع الأول، معظم مولدات حالات الطوارئ ستتوقف عن العمل، وبمجرد أن تُخمَد النيران، سيسود الأرض الظلام للمرة الأولى منذ قرون. |
yüzyıllardır insanlar, çoğu başarısız olan nakil deneyleri yapsalar da, Halsted'in yaşadığı dönemde kan grupları keşfedilmemişti. | TED | لم تكن فصائل الدم مكتشفة في عصر هلستد بعد، إلّا أنّ الناس جرّبوا عملية نقل الدم لعدة قرون بفشل ذريع في معظم الحالات. |
Bu dünyada yüzyıllardır hüküm süren kötülük bir kez daha gölgelere karıştı ve ben bu şansı kaçırdığımı hissettim. | Open Subtitles | الشر الذي ترأس هذا العالم عدداً من القرون قد انسحب وعاد للإختباء مرة أخرى، وأنا.. شعرتُ أنني ضيعتُ فرصتي |
Evet bayanlar baylar, zamanla kendini ispat etmiş bestecilerin yüzyıllardır kullandığı gerçekten de o notanın varlığını ispat eden bir sistem var. | TED | حسنا سيداتي وسادتي, هناك نظام عريق، والذي كان يستخدمه الملحنون لمئات السنين والذي يثبت بأن تي كانت موجودة حقا في السلم الموسيقي |
Onları yüzyıllardır kullanıyoruz. | Open Subtitles | لم يكن لدينا هذه المطاعم منذ مئات السنين |
Görüyorsunuz ki; Kmer yönetimi Kamboçya'ya baktı ve yüzyıllardır kalıplaşmış bir eşitsizlik gördü. | TED | لأن الخمير الاحمر نظروا الى كمبوديا نظروا الى كمبوديا فوجدوا قرون من الظلم |
yüzyıllardır, karılarımızdan 15 sene önce ölürüz... ve hepsinin nedeni yeryüzünde yarattıkları strestir, doğrumu? | Open Subtitles | من قرون كانت لنا الأمر 10 أو 15 سنة قبل زوجاتنا, وهذا كله من الأجهاد نحن جلبناهم معنا في أشغالنا |
Bu, insanların yüzyıllardır cevabını merak ettiği bir soru. | TED | أنها مسألة أساسية يتساءل حولها البشر منذ عدة قرون. |
yüzyıllardır onu bu durumdan kurtarmaya çalışıyorum. Oğlum gerçek bir hayatı hak ediyor. | Open Subtitles | قضيتُ قروناً محاولة تحريره من ذلك، يستحق إبني حياة حقيقية. |
Şehre, yüzyıllardır kaçtığım tek şeyi getirmişler. | Open Subtitles | "وأحضرا للمدينة الرجل الذي لبثت أهرب منه قرونًا" |
Astronomiyle alakalı, gök bilimcileri uğraştıran bir soruydu, hem de yüzyıllardır. | TED | يتعلقُ بعِلم الفلك، وكان السؤال الذي يزعجُ الفلكيين لقرونٍ دون منازع. |
yüzyıllardır yalnız kast içi evlilikler nedeniyle, bu mutasyon başka hemen hemen hiç kimsede yokken neredeyse tüm Vaysiyalarca taşınıyor. | Open Subtitles | بسبب الزواج من داخل الطائفة على مدى قرون فإن هذه الطفرة يحملها تقريباً كل أفراد الفايسيا و لا أحد غيرهم |
yüzyıllardır süren savaşa, bir teneke parçasıyla son vereceklerini sanıyorlar. | Open Subtitles | حسبوا أنّهم قد يجلبوا السلام بعد قرونٍ من الحرب بسرقة حلية صغيرة. |
Eş Taşıma adlı antik oyun yüzyıllardır bilinmektedir. | Open Subtitles | هذه اللعبة القديمة في حمل الزوجة كانت مهمة لمدة قرون |