Hepsi eski çoğu Tudor tarzı hepsinde çelenk ve yılbaşı ağacı ver ve hepsinin karı kürenmiş. | Open Subtitles | كل المبانى قديمه كلهم متشابهون كل المبانى بها أكاليل و شجرة عيد الميلاد |
sadece bir tane, Şu yılbaşı ağacı olandan. | Open Subtitles | فقط، أن مجرد واحدة، أن شجرة عيد الميلاد. |
Noel baba, bence kendine yılbaşı ağacı almak için tek yasal yol bu. | Open Subtitles | سانتا ، وأعتقد أن هذا هو الصحيح فقط طريقة للحصول على نفسك شجرة عيد الميلاد. |
- yılbaşı ağacı. - Dünyanın en güzeli olacak. | Open Subtitles | شجرة الكريسماس يجب ان تكون اعظم شجرةفى العالم |
Bu ağaçlar yılbaşı ağacı olmak için doğdular. | Open Subtitles | تلك الأشجار ولدت لكى تكون أشجار عيد الميلاد. |
İşlemci yılbaşı ağacı gibi yanıp sönüyor. | Open Subtitles | وحدة المعالجة المركزية مضاءة مثل شجرة عيد الميلاد. |
Görünüşe göre yılbaşı ağacı tarafından kurtarıldın. | Open Subtitles | يبدو أن شجرة عيد الميلاد أنقذتك |
Bugün bir yılbaşı ağacı alalım. | Open Subtitles | هيا نشترى شجرة عيد الميلاد اليوم. |
Dudesons ile birlikteyim, ve buda yılbaşı ağacı. | Open Subtitles | وأنا هنا مع Dudesons ، وهذه هي شجرة عيد الميلاد. |
Ama Jessica'nın komodininin etrafı yılbaşı ağacı kadar aydınlıktı. | Open Subtitles | ولكن في المنطقة المحيطة بطاولة (جيسيكا) بجوار السرير أضاءت مثل شجرة عيد الميلاد |
Bir tür yılbaşı ağacı mı-- | Open Subtitles | شجرة عيد الميلاد... |
İki saat önce yılbaşı ağacı Macy'nin satışı güzel bir uyku çekmiş. | Open Subtitles | قبل ساعتين شجرة عيد الميلاد تبيع (ميسي) -للحصول على غفوة . |
yılbaşı ağacı gibi, çok özel. | Open Subtitles | ثم قذفه بعيداً مثل شجرة الكريسماس |
- Bir yılbaşı ağacı almam gerek, değil mi? | Open Subtitles | -اريد الحصول على شجرة الكريسماس |
yılbaşı ağacı satmaya gitmem lazım. | Open Subtitles | على أن أذهب لبيع أشجار عيد الميلاد. |