Bu halüsinasyonlar birden belirip, dakikalarca sürebiliyor ve aralıklarla yıllar boyu devam edebiliyorlar. | TED | تظهر هذه الهلوسات فجأةً، وقد تستمر لبضع دقائق أو تتكرر لسنوات. |
yıllar boyu bu böyle sürmüş, her şey yolundaymış. | TED | لسنوات عديدة واستمر هذا جنبا إلى جنب ، وكان كل شيء على ما يرام |
yıllar boyu süren küresel hakimiyeti sağlayan neydi? | TED | ما الذي أدى إلى هيمنتها العالمية لسنوات عديدة؟ |
yıllar boyu bir sürü şey. | Open Subtitles | العديد من الأشياء على مرّ السنين. |
Önce yıllar boyu arkadaş kaldık sonra seks üzerine kurulu bir arkadaşlığımız oldu süper ötesi bir arkadaşlıktı hem de. | Open Subtitles | في البداية كنا اصدقاء لأعوام طوال، ثم أصدقاء ذو منافع لفترة قصيرة.. |
yıllar boyu Osmanlı Türkleri ülkemizi işgal ettiler, | Open Subtitles | احتل العثمانيون الاتراك بلادي لسنوات طوال |
aslında gerçek muhabirler ...öyle bir şansı yakalayabilmek için yıllar boyu mücadele ederler. | Open Subtitles | عملوا لسنوات قبل أن يتمكنوا من الحصول على ذلك النوع من الفرص |
yıllar boyu birbirini her gün gören ve bilen iki insan arasında garip birşeyler olur, | Open Subtitles | أمر غريب يحدث لشخصين يعرفان بعضهما لسنوات يتقابلان كل يوم |
Ama sanırım küçük kardeş olmak, yıllar boyu bu duyguların inşa edilmesine sebep oluyor. | Open Subtitles | لكن بما أنه الشقيق الأصغر تراكمت هذه المشاعر في داخله لسنوات |
Ailen bozuk atana dek aylar, yıllar boyu sapıtırsın, eğlenirsin ve sonra da taş devrine geri dönersin. | Open Subtitles | نذهب إلى الحفلات الساذجة لأشهر أو لسنوات إلى أن يبدأ أقاربك بإزعاجك وبعدها تعود إلى العصر الحجري |
Aynı basit savaşı yıllar yıllar yıllar boyu yapacaksın... | Open Subtitles | وسوف تحارب من اجل نفس المبدأ وستحارب لسنوات وسنوات وسنوات نيد .. |
yıllar boyu televizyon standartlarının düşüşü nedeniyle kaygılar yaşandı. | Open Subtitles | لسنوات كان هُناك إهتمام بإنخفاض مستوى التلفاز |
Senin için, Teddy, yıllar boyu ama sen bana hiçbir işaret vermedin. | Open Subtitles | لكي يا تيدي لسنوات ولكنك لم تعطيني اي شيء |
yıllar boyu şifreli mesajlar yollayıp durduk birbirimize. | Open Subtitles | لقد تبادلنا رسائل سرية . على مرّ السنين |
Fakat yıllar boyu bu teorimiz yüzünden baban ve benimle dalga geçtiler. | Open Subtitles | بالطبع، ولكن لأعوام انا ووالدك سخرناهذالِنظرياتنا... |
yıllar boyu konuşulacak bir orospu çocukluğuna imza attı. | Open Subtitles | إنه وصل إلى مستوى البغاضة .. التي ستعيش لأجيال |
Olayı nereye çektiğini biliyorum ama yıllar boyu federallerin ağır silah yasağı vardı ve hiçbir işe yaramadı. | Open Subtitles | -أجهل مغزى كلامك لكن المباحث الفدرالية حظرت الأسلحة الهجومية لسنين بلا نفع. |
yıllar boyu karaciğerine verdiğin zararlarla birlikte, tahminen 36 saatten az vaktin var. | Open Subtitles | ومع كلّ الضرر الذي ألحقته بكبدك على مر السنوات أظن أن لديك أقل من 36 ساعة |
Yani öfkesinin ardında yıllar boyu büyüyen stres var. | Open Subtitles | لذلك فالغضب من ذلك هو عامل التوتر الذي تراكم عبر السنوات |
yıllar boyu, insanlar kayıplarımızla ilişki kurabildi. | Open Subtitles | خلال السنوات شعر الناس بنفس شعور خسارتنا دائماً |
yıllar boyu herkesin istediği gibi olmaya çalıştım ama o zavallıların hiçbirinin umurunda değil. | Open Subtitles | كل تلك السنوات حاولت أن أكون ما أراده غيري ويبدو أن أولئك الفاشلين لا يبالون با لأمر حتى |
Zorlu günlerinde onu seninle tanıştırmak için yıllar boyu uğraştım. | Open Subtitles | عندما كنتي بحاله سيئه حاولت أن أقدمه لك منذ عده سنين |
Tabii yıllar boyu süren aylık ödemeleri düşünecek olursan, karşılığı oldukça küçük oluyor. | Open Subtitles | بالطبع, إن نظرت إلى المدفوعات سنوياً على مدى السنوات التكلفة ستكون صغيرة إلى حد بعيد |
yıllar boyu Philip'i birkaç kez rapor ettin. | Open Subtitles | لقد بلّغتِ عن (فيليب) عدة مرات على مر الأعوام |
yıllar boyu Meclis'te diz üstüne çöküp o sürtüğe dua ettin, bir de bilmiyor musun? | Open Subtitles | كل هذه السنوات في السلطات، راكعتاً على ركبتيك تصلين لتلك الحقيرة ولا تعرفين؟ كلّا، لا أدري. |
Bir cadının yolculuğu, yıllar boyu yaşanan bir bilgelik yoludur Phoebe. | Open Subtitles | إنَّ رحلة الساحرات هي مسيرة من الحكمة استُجمِعَت عبر السنين "فيبي". |