ويكيبيديا

    "yaşıyorduk" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نعيش
        
    • عشنا
        
    • عِشنا
        
    • نسكن
        
    • كان قد حالفنا
        
    • عِشنَا
        
    • كنّا نعيشُ
        
    Çöküşte olan bir ülkede yaşıyorduk, yavaş yavaş çökmekte olan. TED كنا نعيش هناك مع بلد في حالة إنهيار، إنهيار بطيء.
    Yeni gelen göçmenler olarak zihinsel engelli yetişkinlere bakım sağlayan bir evin tavan arasında yaşıyorduk. TED كمهاجرين جدد، كنا نعيش في الطابق العلوي لمنزل خاص للعناية بالأشخاص ذوو إعاقات عقلية.
    Ve yurtdışında yaşıyorduk, babamın çalıştığı yerde, Güney Kore'de. Orada bir tek İngilizce kanalı vardı. TED وكنا نعيش في الخارج، كنا نعيش في كوريا الجنوبية حيث كان يعمل والدي، حيث كان هناك قناة واحدة فقط باللغة الإنجليزية.
    Biz de evlendikten sonra tek odalı bir evde yaşıyorduk, değil mi? Open Subtitles لعلمك، عشنا في شقة بغرفة واحدة عندما تزوجنا، أليس كذلك أيها الأب؟
    Bütün bu çılgınlıklardan önce, bu evde karı-koca olarak birlikte yaşıyorduk. Open Subtitles قبلَ كُل هذا الجنون, عشنا سوياً في هذا المنزل, كزوج وزوجة
    O günlerde Karaçi'de tek odalı çok küçük bir evde yaşıyorduk TED في تلك الأيام، كنا نعيش في منزل صغير جداً من غرفة واحدة في كراتشي
    Bizler etkileşim ve iletişim içinde olduğumuz ve birlikte çalıştığımız kabileler hâlinde yaşıyorduk. TED كنا نعيش في قبائل حيث كنا نتعامل، ونتواصل ونعمل معاً.
    İdeolojilerde, politikada, dinde, nüfusta tektonik değişimlerin yaşandığı bir zamanda yaşıyorduk. TED كنا نعيش في زمن من التحولات الأيديولوجية، في السياسة، في الدين، في السكان.
    Aslında sadece Mars saatine göre çalışmıyorduk, bizzat Mars saatine göre yaşıyorduk. TED لأنّنا لم نكن نعمل فحسب على توقيت المريخ، بل كنّا في الواقع نعيش على توقيت المريخ.
    İçimde ise onun hala yaşadığını hissediyordum, birbirimizin yakınlarında yaşıyorduk. Open Subtitles وفي أعماقي ، شعرت بأنه ما زال حيا بأننا نعيش قريبا من بعضنا البعض
    Yunanistanda aynı adada yaşıyorduk. Çocuktuk o zamanlar. Open Subtitles نحن كنا نعيش علي نفس الجزيره في اليونان عندما كنا أطفال
    Para içinde yüzüyorduk, istediğimiz yerde yaşıyorduk... yılda yalnızca iki veya üç büyük iş çeviriyorduk. Open Subtitles كانت النقود تلّفنا، وكان يمكننا أن نعيش أينما نريد.. ونقوم بحيلتين إلى ثلاث في السنة
    Fırtına vurduğunda zaten kritik noktada yaşıyorduk. Open Subtitles كنا أصلاً نعيش على الحافة عندما ضربت هذه العاصفة
    Bir zamanlar, öyle çok eskiden değil, bizler şatafatlı saraylarda, büyük eğlenceler dünyasında yaşıyorduk. Open Subtitles منذ عهد ليس بعيد جداً كنا نعيش في عالم مسحور قصور رائعة وحفلات كبيرة
    Daimi barış içinde yaşıyorduk ve müttefiklerimiz de bizim güvenliğimizi sağlıyordu. Open Subtitles عشنا في ظل هدنة دائمة, ويضمن سلامتنا حلفائنا.
    5 yıl önce birlikte yaşıyorduk, o taşınınca ayrıldık. Open Subtitles لقد عشنا مع بعضنا منذ خمس سنوات مضت إنفصلنا عندما انتقل
    Sanayi Devrimi öncesinde bir tarım toplumu olarak yaşıyorduk. Open Subtitles قبل الثورة الصناعية، عشنا في مجتمع زراعي
    Garment mahallesinde iki odalı bir dairede yaşıyorduk. Open Subtitles عشنا في شقة من غرفتين في مقاطعة الجرامنت
    Hayatı dolu dolu yaşıyorduk, dünyayı geziyoduk, siz erkeklerin büyümesini izliyoduk. Open Subtitles عشنا الحياة بأكملها، تجولنا حول العالم، رأيناكم تكبرون
    Fırtınalı bir aşk yaşıyorduk ama yazarlığım ya da hayatım hakkında fazla endişe duymuyordum. Open Subtitles عشنا زوبعة رومانسية حينها ولكني لم اكن مهتم لكتاباتي او لأي شيء آخر
    Balkonlarda çalan mızıkalarla bir hapishanede yaşıyorduk. Open Subtitles عِشنا في سجون حيث كانوا الفِرق النحاسية تعزف على الشرفات
    Birlikte yaşıyorduk ve ikimizin de ortak iş arkadaşı bir kadınla ilişkisi oldu. Open Subtitles ..لقد كنا نسكن معاً, و حظي هو بعلاقة مع امرأة نعمل معها
    Bizi gördüğünüzde, yeni bir dostluk kurmanın keyfini yaşıyorduk. Open Subtitles عندما قابلتنا، كان قد حالفنا الحظ بمعرفة جديدة
    Lille'de yaşıyorduk, kuzey Fransa'da. Lille'i bilir misin? Open Subtitles عِشنَا في ليل، في شمال فرنسا أنت تَعْرفُ ليل؟
    Sen yedi aylıkken, ...kapısı bile delik olan iğrenç bir dairede yaşıyorduk. Open Subtitles عدما كان عمرُكِ سبعة شهور، كنّا نعيشُ بذلك المكان المقرف التي توجد به فتحةٌ على الباب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد