Onlarla yaşamıyordu. Halasında kalıyordu. | Open Subtitles | لم يكن يعيش معهم، كانَ عند عمته في المدينة |
Dendiği gibi Mercer Konağında yaşamıyordu. | Open Subtitles | لم يكن يعيش بالمنزل كما يشاع |
O bir alkolik olarak yaşamıyordu. | Open Subtitles | إنه لم يكن يعيش مع مدمن خمر |
Hiç anlamıyorum. Doktorlar onunla yaşamıyordu. | Open Subtitles | الأطباء لم يعيشوا معها أنت من قضى حياته معها |
Ama hepsi orada yaşamıyordu, değil mi? | Open Subtitles | لكنهم لم يعيشوا جميعاً هنا، أليس كذلك؟ |
Benimle yaşamıyordu, bunu istemiyordu. | Open Subtitles | -لم يكن يعيش معي. |
Fakat çocuğun yanında onlar yaşamıyordu. | Open Subtitles | ولكنّهم لم يعيشوا معه |