Kredi için başvurdum çünkü burayı annem için yaşanılabilir bir ortam hâline getirmek istiyorum. | Open Subtitles | تقدمت بطلب للحصول على قرض لأنني أسعى لجعل هذا للسكن لما. |
Eğer bu gezegen yaşanılabilir bir yerse yeni evimiz olabilir. | Open Subtitles | هذا الكوكب صالحا للسكن. انه قد يكون ك منزلك. |
Dünyanın yaşanılabilir olduğunu bilmeleri lâzım bizim de, buradakilere karşı onların korumasına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | إنّهم بحاجة لأن يعرفوا إنّ الأرض صالحة للعيش مجدداً و نحن بحاجة لمساعدتهم إيّانا ضدّ أيّاً كان في هذه الأنحاء |
Dünyanın yaşanılabilir bir yer olduğunu kanıtlamam için 10 günüm var yoksa nüfusu azaltmaya başlayacaklar. | Open Subtitles | لدي 10 أيام لأُثبت إنّ الأرض صالحة للعيش و إلّا سيقومون بتقليص عدد السكّان |
Çünkü evrende yaşanılabilir olduğundan emin olduğumuz tek gezegen o. | TED | لأنّه الكوكب الوحيد في الكون الذي نحن متأكدين أنّه صالح للحياة. |
Bu gezegenlerin gözlemlerine sahibiz ancak hangilerinin yaşanılabilir olduğunu henüz bilmiyoruz. | TED | لدينا هذه الملاحظات من أولئك الكواكب، ولكننا لا نعلم بعد أيهم صالح للحياة. |
Hepimizin yaşayabilmesi için dünya yaşanılabilir mi diye yolladık. | Open Subtitles | ليذهبوا إلى الأرض ليروا إنْ كان يمكن العيش عليها ليكون بوسعنا جميعاً أن نحيا |
Dünya yaşanılabilir mi diye görmek için hepimizi aşağı gönderdiler. | Open Subtitles | أرسلونا جميعنا هنا، لنرى لو الأرض قابلة للحياة |
Buna ek olarak, tahminlerimiz yalnızca bizim galaksimizde, yaşanılabilir olarak tanımladığımız bu gezegenlerden 40 milyar ve 100 milyar arası bir sayıda olduğunu söylüyor. | TED | بالإضافة إلى ذلك، تقترح التقديرات أنه يوجد في مكان ما ما بين 40 مليار إلى 100 مليار من هذه الكواكب التي يمكن اعتبارها صالحة للحياة في مجرتنا فقط. |
Yani, yaşanılabilir dünyalar ararken yıldızlarının arasında yaşanılabilir bölgeler olan gezegenleri aramak istiyoruz. | TED | لذا عند البحث عن عوالم صالحة للحياة، علينا بالتأكيد أن نبحث عن الكواكب الموجودة ضمن النطاق الصالح للحياة حول نجمها. |
Bir ev, Bayan Seward, bir günde yaşanılabilir bir yer olmuyor. | Open Subtitles | البيت يا آنسة (سيوارد) لا يمكن أن يكون صالحاً للسكن في يوم واحد |
Dünyanın yaşanılabilir olduğunu bilmeleri lâzım bizim de, buradakilere karşı onların korumasına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | إنّهم بحاجة لأن يعرفوا إنّ الأرض صالحة للعيش مجدداً و نحن بحاجة لمساعدتهم إيّانا ضدّ أيّاً كان في هذه الأنحاء |
Dünyanın yaşanılabilir bir yer olduğunu kanıtlamam için 10 günüm var yoksa nüfusu azaltmaya başlayacaklar. | Open Subtitles | لدي 10 أيام لأُثبت إنّ الأرض صالحة للعيش و إلّا سيقومون بتقليص عدد السكّان |
Diğer yandan Mars manyetik alan eksikliğinden dolayı korunmasızdı ve belki milyarlarca yıl geçtikçe yaşanılabilir bir gezegenden bugün gördüğümüz gezegene geçişe neden olacak yeterince atmosfer eksildi. | TED | المريخ، على الجانب الآخر، كان غير محميّ لأنه يفتقد للمجال المغناطيسي، وعلى مدار مليارات السنين ربما تم تجريده من غلافه الجوي بما يكفي لكي يتسبب في تحويله من كوكب صالح للحياة إلى الكوكب الذي نراه اليوم. |
Hepimizin yaşayabilmesi için dünya yaşanılabilir mi diye yolladık. | Open Subtitles | ليذهبوا إلى الأرض ليروا إنْ كان يمكن العيش عليها ليكون بوسعنا جميعاً أن نحيا |
Dünya yaşanılabilir mi diye görmek için hepimizi aşağı gönderdiler. | Open Subtitles | -لقد أدركت الحقيقة أرسلونا جميعنا هنا، لنرى لو الأرض قابلة للحياة |
Öncelikle, yalnızca yaşanılabilir bölgede olması kesinlikle yaşanılabilir demek değildir. | TED | أولًا، لا يكون الكوكب بالضرورة صالحًا للحياة لمجرد وقوعه ضمن النطاق الصالح للحياة. |