Bu durumun Yaşlı insanların şu anki popülasyonlarının her zaman en iyi popülasyon olup olmadığını sorduk. | TED | سألنا إن كانت الأجيال الحالية من كبار السن الآن أو منذ البداية أعظم الأجيال. |
Başka bir araştırma da Yaşlı insanların hüzünle daha rahat başa çıkabildiklerini gösterdi. Gençlere göre üzüntüyü daha kolay kabulleniyorlar. | TED | دراسة أخرى أظهرت أن كبار السن ينخرطون في الحزن بشكل أسهل. فهم متقبلون للحزن أكثر من الشباب. |
Aslında belki de Yaşlı insanların iyi hissettiklerini belirtmeleri etraflarındaki şeyleri zor idrak ettiklerinden kaynaklanıyordur. | TED | فقلنا، حسنا، ربما يظهر كبار السن عواطف إيجابية أكثر لأن لديهم إعاقات إدراكية. |
Joanna'nın söylediğine göre Yaşlı insanların mükemmel fotoğraflarını çekiyormuşsun. | Open Subtitles | اخبرتني جوانا انك اخذت بعض الصور الاستثنائية لكبار السن |
Yaşlı insanların en büyük katili emekliliktir derler. | Open Subtitles | يقولون أن القاتل الأول لكبار السن من الناس هو التقاعد |
bütün beceri ve yetenekleri düşündüğünüz de, huzur evinin de böyle olduğunu fark edeceksiniz. Yani orada Yaşlı insanların bütün becerileri | TED | كل المهارات والمواهب الموجودة الأن بالغرفة هذا هو ما لدى دار المسنين. كان هناك كل هذه المهارات والمواهب |
Yaşlı insanların geleneksel toplumlardaki kullanım alanlarından biri, yiyecek üretiminde halen etkili olmaları. | TED | من فوائد كبار السن في المجتمعات التقليدية أنهم غالبا لا يزالون منتجين للطعام بشكل فعال. |
Yaşlı insanların ev konforunda hayat arkadaşlarıyla beraber ihtiyaç duydukları tedaviyi almalarına yardımcı olma konusunda heyecanlıyım. | TED | أنا متحمس لتسهيل عملية الحصول على العلاج الذي يحتاجه كبار السن براحة في منازلهم، مع أفضل شريك لهم في الحياة. |
Yaşlı insanların yakalandığı bir tür cilt kanseri. | Open Subtitles | نوع من سرطان الجلد الذي يصيب كبار السن في العادة |
Kitapta Yaşlı insanların kapılarına yıldız çizerlerdi. | Open Subtitles | يرسمون النجوم على أبواب البيوت التي يعيش فيها كبار السن |
Yaşlı insanların seks konuşması, kopmuş ayak parmakları. | Open Subtitles | كبار السن الجنس الحديث، المفقودين أصابع القدم. |
Uzaya giden Yaşlı insanların filmi miydi? | Open Subtitles | فيلم كبار السن الذين يذهبون للفضاء الخارجي ؟ |
Yaşlı insanların evlenmesi bence çok sevimli bir şey. | Open Subtitles | أظن إنه كم جميل للغاية عندما كبار السن يتزوجون. |
Anne babamızın öylesine takıldıklarını sanıyordum ama hediyeler Yaşlı insanların 3. seviyesidir. | Open Subtitles | ظننت أن والدينا لديهم علاقة مؤقتة ولكن الهدايا مثل قاعدة كبار السن الثالثة |
Yani Yaşlı insanların öldüğü ama fazla ses getirmeyen yer. | Open Subtitles | و المعروفة أيضًا بالمكان الذي يرسلون إليه كبار السن ليموتوا هناك لكن ليس لأكبر الأمر |
Onlar Yaşlı insanların uyuşturucuları altın kızlarda bunu kullanıyorlardı. | Open Subtitles | أبي تلك لكبار السن انها مثل مافعلوه في "غولدن غيرلز" |
Yaşlı insanların başına gelir. | Open Subtitles | إنها تحدث لكبار السن |
Yaşlı insanların giydiği ayakkabılardan değil. | Open Subtitles | ليس حذاءً لكبار السن |
Golf arabasıyla Yaşlı insanların evinin önünde duruyorlar. | Open Subtitles | يتوقفون بعربات الغولف أمام منازل المسنين |